16 takım arasına girebilmek için her şey hazır. Tribünde seyirci, maçtan önce son demecini vererek havasını atmış başkan, kenarda son taktiklerini vermiş teknik ekip ve sahada ideale yakın kadro. Taktik dizilişe müdahale gelmiş. Ligde iyi iş yapan 4-1-4-1, bu kez 4-3- 3 olarak güncellenmiş. İyi de olmuş… Herkes ne yaptığını biliyor. Herkes birbirine yardım ediyor. Tabii ki kusursuz değil ama konsantrasyon, hırs ve istek o kusurları kapatıyor. Rakip Benfica’ya gelince... Kimisi sakatlıktan kimisi tercihten dolayı ‘esas oğlanları’ eksik olarak çıkıyor sahaya. 4-4-2 dizilişlerinin en önemli avantajı hızları. Kendi sahalarında paşa paşa savunma yaparken birden fırlayıp Galatasarayâı gafil avlamayı hedefliyorlar. Bu konuda hiç de fena değiller. İki tarafın da futbol oynamayı hedeflemesi tempolu bir oyun olarak yansıyor sahaya. Topa hakim olan, oyunu kontrol eden taraf G.Saray maç boyunca. Özellikle savunmanın oyuna katkısı, G.Saray’ın atak gücünü artırıyor. Maçın ilk 20 dakikasında gelen net pozisyonlar Benfica’ya zor anlar yaşatıyor. Mesela topla oynama oranı ilk yarı sonunda yüzde 77’ye 23 G.Saray lehine ama bundan Benfica’nın bir varlık gösteremediği sonucu çıkmasın. O yüzde 23’ü son derece akıllıca kullanıyorlar! Az ama öz pozisyonlar yakalamayı başarıyorlar. Yine de maçın ilk golünü bulan taraf olmalarında bu aklın değil hakemin katkısı var.
26. dakikada haksız şekilde Marcao’nun elle oynadığına karar veriyor ve çaldığı penaltıyı 27. dakikada Salvio gole çeviriyor. G.Saray, 54. dakikada Nagatomo’nun akıl dolu ortasında Luyindama’yla golü bulunca durumu dengeliyor. Ancak sadece 10 dakika sonra en önemli alametifarikası hızı olan Benfica, G.Saray’ı hataya zorluyor. Gafil avlanan savunma, Marcao’nun da hatasıyla 64. dakikada Seferovic’in golüne razı oluyor. Kalan süredeki içten çaba ve bulunan pozisyonlar yetmiyor. Son düdük Benfica’yı galip ilan ediyor. G.Saray yapması gerekenlerin hepsini yapıyor mu? Hayır ama elinden geleni yaptığı bir gerçek. Bir başka gerçek daha var. Bu 180 dakikalık bir maçtı ve 90 dakikası daha var. İşte o sürenin hiçbir saniyesini bile harcamadan G.Saray’ın ‘elinden gelenin’ çok daha iyisini yapması gerekiyor.