Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kanamak ya da kanamamak?
Ortalama bir kadın, hayatının yaklaşık yedi yılını regl olarak geçiriyor.
Ancak kanadığı için yaşadığı baskı ömür boyu.
Kimi ülkelerde kadınlar regl oldukları günlerde bir odaya kapatılabiliyor, bazı yemekleri yemesine izin verilmiyor hatta aile üyeleri o günlerde onunla konuşmuyor.
UNICEF’e göre az gelişmiş ülkelerdeki nüfusun sadece yüzde 27’si evde su hizmeti ve sabuna erişim sağlayabiliyor.
Regl olan kadın, ülkenin nabzına göre, tabu, efsane, dini öğretiler, gelenekler ya da ekonomiyle bezeli bir ayrımcılığın hedefine oturuyor.
Kendisini ‘hasta, kirli, uğursuz, toplum dışı’ hissettirilen kız ve kadınlar okula gitmekten, iş hayatını sürdürmekten çevresi tarafından ‘damgalanma’ endişesiyle vazgeçiyorlar.
Gelişmiş ülkelerde ise piyasa dinamikleri çerçevesinde ayrımcılık sürdürülüyor.
Kadınlara yönelik ürünlerin neredeyse çoğunun ‘kozmetik’ sınıfına sokularak fahiş fiyatlara piyasaya sürülmesi de bu ayrımcılığın bir parçası.
Kadınların biyolojisine, sağlığına ve ihtiyaçlarına kulak tıkayan hatta bu seçimsizlik durumunu suistimal eden siyasi yaklaşımlardan söz ediyorum.
İskoçya Parlamentosu bu yılın başında halk evleri, gençlik kulüpleri ve eczanelerde hijyenik ped ve tamponların ücretsiz olarak dağıtılmasını kabul etti.
Yasayı hazırlayan kadın milletvekili bu adımın ‘menstrüasyonu normalleştiren bir mihenk taşı olduğunu ve ülkesinin cinsiyet eşitliğine verdiği önemi’ gösterdiğini söylemişti.
Türkiye’de ise regl hijyen ürünleri temel ihtiyaç malzemesi sayılmadığı için yüzde 18 oranında bir vergi uygulanıyor.
Son günlerde sosyal medyada hijyenik pedlerin fiyatları üzerinden dönen tartışmalarda erkeklerin ‘beyninizi kullanın daha ucuzunu bulun’ yönünde ahmakça yorumlarını, ya da hijyenik ped reklamlarını ‘kadın iç çamaşırı’ sınıfına sokarak ahlaki çöküntüyle suçlayan kadın düşmanlarını kaale almıyoruz.
Bugüne kadar ‘Kadınlar kanamalı mı, kanamamalı mı, nasıl kanamalı, bunu erkeklerden nasıl saklamalı, daha ucuza regl olmak için ne yapmalı, ‘kozmetik’ meselelerde boğulmamalı, ‘görgüsüz duyar’ yapmamalı, regl iken spor yapmamalı, ‘özel günlerinde’ sinirine hakim olmalı’ gibisinden güdük akıl yürütmelerini de es geçmiyoruz.
Kadınlar menstrüasyonu ‘kozmetik’ gerekçelerle yaşamıyor.
Israrla yok saymanıza rağmen kadınlar kanıyor ve temel sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasını talep ediyor.
Unutmadan…
Bu konuda, kanamayanların ‘koca ağızlarını’ derhal kapatmalarını istiyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Emekliye iyi haber yok!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev