Rahmetli Altan Günalp ve arkadaşlarının Türkiye’deki bütün standartları aşan bir adalet ve tarafsızlık simgesi olarak kurdukları üniversiteye giriş sınavı, o grubun son temsilcisi olan, ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan’ın istifasından sonra bütünüyle çökmüştü.
Üniversiteye giriş sınavını Altan Günalp ile birlikte kuran bilgisayar takımından, Prof. Dr. Ünal Yarımağan, FETÖ/AKP tarafından altının oyulması sonucunda, Eylül 2010’da istifa etmişti.
Çeşitli yolsuzluklarla sarsılan sistem o zamandan beri de iflah olmadı!

***

Kamuoyu Amerikan vizesini tartışırken, dün üniversiteye yeni giriş sınavı değişikliği açıklanıverdi.
Bu yeni sınav da hiçbir temel sorunu çözemeyecek...
Sadece göstermelik bazı düzeltmeler içeriyor!
Çünkü Türkiye’nin esas eğitim sorunu, üniversiteye giriş sorunu değildir:
Üniversiteye giriş sorunu, ülkenin esas eğitim sorununun üniversite kapısındaki yansımasından ibarettir!

***

40 yıllık hocalık hayatımda, her yıl mutlaka, birinci sınıflara zorunlu olan giriş derslerinden birini okuttum:
Hem liseden gelenlerin seviyesini izleyebilmek hem de çocukları ezbercilikten kurtarıp, araştırmacı, sorgulayıcı bilimsel düşünceye intibak etmelerini sağlamak için.
Büyük bir üzüntüyle belirtmeliyim ki, liseden gelen çocukların seviyesi tam bir felaket:
Ne düşünmesini biliyorlar, ne Türkçeyi, ne de matematiği...
Ne Türkiye’den haberleri var, ne de dünyadan!

***

FETÖ/AKP/Erdoğan iktidarı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumsal yapısına çok zarar verdi...
Ama özellikle çökerttikleri dört kurum var:
1) Askeri Bürokrasi yani Türk Silahlı Kuvvetleri.
2) Sivil Devlet Bürokrasisi.
3) Hukuk ve Adalet.
4) Bilim, Sanat ve Eğitim.
Bugün, her Bakan değiştiğinde yeniden altüst edilen eğitime ilişkin son bir haber üzerinde durmak istiyorum.
Biliyorsunuz eğitim hizmetleri zaten dini vakıflara ihale edildi:
Çocuklarımız daha okulöncesinde, çeşitli kurslarla, “toptan beyin yıkama ameliyesine” tabi tutuluyor. Okul eğitimi başlayınca da, evrimi dışlayan, cihadı yücelten bir müfredatla, anlamadıkları dilde duaların ezberletildiği, bilimden ve çağdaşlıktan uzak, ezberci yapıyla bu “toptan beyin yıkama” iyice kurumsallaşıyor.
Son günlerde bu “Toptan beyin yıkama operasyonunu” güçlendirmek için “açık uçlu sorular” yöntemi de devreye sokuldu ki, çocukları iyice baskı altına alabilsinler!

***

Anlaşılan bu “toptan beyin yıkama ameliyesini” bile yetersiz bulmuşlar ki, Milli (Dini) Eğitim Bakanlığı şimdi, “kişiye özel” yeni bir sistemi daha devreye sokmuş:
Hürriyet’ten Gamze Kolcu’nun haberine göre açık uçlu sorular sistemiyle, her bir öğrencinin neleri öğrenip neleri öğrenmediği, eksikleri tespit edilecek. Buna göre her öğrenciye özel, kişiselleştirilmiş ev ödevi verilecek.
Uzun lafın kısası:
“TOPTAN BEYİN YIKAMA MUAMELESİ” YETMEDİĞİNDE “KİŞİYE ÖZEL BEYİN YIKAMA OPERASYONU” DEVREYE GİRECEK!