Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Birey Laik Olamaz mı? Ya Çocuk İşçi İstismarı?

23 Nisan 2013 Salı

Anayasa Mahkemesi’nin son 4+4+4 eğitim yasasının iptaline ilişkin ret kararı, 12 Eylül 2010 referandumunun yargıda oluşturduğu yeni dengeleri bir kez daha vurguladı...

\n

Dilerim Anayasa Mahkemesi, Türkiye’nin “Demokratik ve Laik Sosyal Hukuk Devleti”ni, AKP’nin çoğunluk diktatörlüğü anlayışını yansıtan “İleri Demokrasi” düzenine kurban etmez!

\n

***

\n

Mahkemenin karar metnine bakıldığında derhal göze çarpan bazı sorunlu alanlar var:
Birey laik olamaz mı?
AKP iktidarının ve onun lideri Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın “Laiklik devletin niteliğidir, birey laik olamaz” dediğini biliyoruz...
Bu görüşün arkasında, “
Müslümanlar laik olamaz; ya laiksin, ya Müslümansın” biçimindeki yanlış bir dayatmanın olduğunu da!
Anayasa Mahkemesi, kararın başlangıcında, anayasanın ilgili maddelerine atıf yaparak
“Diğer bir ifadeyle, laiklik, bireyin ya da toplumun değil, devletin bir niteliğidir” diyor; sanki anayasa başka biçimde bir düzenleme yapabilirmiş gibi!
Sanki, demokrasi, sosyal devlet, hukuk devleti gibi kavramlar birey ya da toplum tarafından benimsenemez, birey ya da toplum, bunlardan yana olamazmış gibi.
Anayasa Mahkemesi’nin bu sakat ifadesine göre birey ve toplum demokrat da olamaz; çünkü demokrasi de devletin bir niteliğidir!
Hukuk diline ve anayasa metnine uygun da olsa, bilimsel olarak yanlış bir yargıyla işe başlaması, Anayasa Mahkemesi’nin
“Yeni zihniyetinin” bir yansıması sanıyorum.
Çoğunluk dinine ayrıcalık ne demek?
Türkiye’de Sünni bir çoğunluk baskısı olduğu,
“mahalle baskısı” denilen bu yaklaşımın artık gözle görülür, elle tutulur hale geldiği ve ne yazık ki devletçe de benimsendiği son olaylarla iyice belirginleşti.
Böyle bir ortamda, Anayasa Mahkemesi, bu çoğunluk baskısını devletin de benimsemesini, “
Hemen her ülkenin din eğitim ve öğretimi, hâkim dine belli bir ağırlık vermekte, diğer dinler karşısında çoğunluk dininin mensuplarına bazı öncelikler tanımaktadır” diyerek meşrulaştırmaktadır!
Ayrıca kararın, laiklik anlayışı konusundaki başka tartışmalı görüşleri yanında, çocuk işçi çalıştırılmasının önünü açması konusunda da çok sakıncalı yanları var.
Sanıyorum, bu karar daha çok tartışılacak:
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, hem
“ulusal egemenlik” hem de “çocuk” kavramlarının yozlaşmasına yönelik tohumlar taşıyor içinde!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları