Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Birey Laik Olamaz mı? Ya Çocuk İşçi İstismarı?
Anayasa Mahkemesi’nin son 4+4+4 eğitim yasasının iptaline ilişkin ret kararı, 12 Eylül 2010 referandumunun yargıda oluşturduğu yeni dengeleri bir kez daha vurguladı...
Dilerim Anayasa Mahkemesi, Türkiye’nin “Demokratik ve Laik Sosyal Hukuk Devleti”ni, AKP’nin çoğunluk diktatörlüğü anlayışını yansıtan “İleri Demokrasi” düzenine kurban etmez!
Mahkemenin karar metnine bakıldığında derhal göze çarpan bazı sorunlu alanlar var:
Birey laik olamaz mı?
AKP iktidarının ve onun lideri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Laiklik devletin niteliğidir, birey laik olamaz” dediğini biliyoruz...
Bu görüşün arkasında, “Müslümanlar laik olamaz; ya laiksin, ya Müslümansın” biçimindeki yanlış bir dayatmanın olduğunu da!
Anayasa Mahkemesi, kararın başlangıcında, anayasanın ilgili maddelerine atıf yaparak “Diğer bir ifadeyle, laiklik, bireyin ya da toplumun değil, devletin bir niteliğidir” diyor; sanki anayasa başka biçimde bir düzenleme yapabilirmiş gibi!
Sanki, demokrasi, sosyal devlet, hukuk devleti gibi kavramlar birey ya da toplum tarafından benimsenemez, birey ya da toplum, bunlardan yana olamazmış gibi.
Anayasa Mahkemesi’nin bu sakat ifadesine göre birey ve toplum demokrat da olamaz; çünkü demokrasi de devletin bir niteliğidir!
Hukuk diline ve anayasa metnine uygun da olsa, bilimsel olarak yanlış bir yargıyla işe başlaması, Anayasa Mahkemesi’nin “Yeni zihniyetinin” bir yansıması sanıyorum.
Çoğunluk dinine ayrıcalık ne demek?
Türkiye’de Sünni bir çoğunluk baskısı olduğu, “mahalle baskısı” denilen bu yaklaşımın artık gözle görülür, elle tutulur hale geldiği ve ne yazık ki devletçe de benimsendiği son olaylarla iyice belirginleşti.
Böyle bir ortamda, Anayasa Mahkemesi, bu çoğunluk baskısını devletin de benimsemesini, “Hemen her ülkenin din eğitim ve öğretimi, hâkim dine belli bir ağırlık vermekte, diğer dinler karşısında çoğunluk dininin mensuplarına bazı öncelikler tanımaktadır” diyerek meşrulaştırmaktadır!
Ayrıca kararın, laiklik anlayışı konusundaki başka tartışmalı görüşleri yanında, çocuk işçi çalıştırılmasının önünü açması konusunda da çok sakıncalı yanları var.
Sanıyorum, bu karar daha çok tartışılacak:
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, hem “ulusal egemenlik” hem de “çocuk” kavramlarının yozlaşmasına yönelik tohumlar taşıyor içinde!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'