Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
COVID-19 postmodernizmi yendi- 1
Postmodernizm, esas olarak “Toplumsal ve nesnel gerçek önemli değildir, asıl gerçek insanın inandığı şeydir” ilkesine dayanıyor.
Yaklaşım olarak pozitivizme, deneyselciliğe ve materyalizme karşı, inancı ve dogmatizmi destekliyor.
Böylece bilim karşıtlığına, tarikat-cemaat yapısını kullanan dinci politikacılara da destek veriyor.
***
Postmodernizm, Soğuk Savaş döneminde Marksizm (Diyalektik Materyalizm) ile pozitivizmi birbirine karıştıran cahil Amerikalıların, Sovyetler Birliği’ne karşı ideolojik mücadele stratejilerinden biri olarak ortaya çıktı.
Kadını ikinci sınıf vatandaş olarak simgeleyen türbanın özgürlük adına, dinci diktatörlüklerin demokrasi adına savunulabilmesi gibi gariplikler işte bu postmodernist yaklaşımın ürünleridir.
Türkiye’de dinci politikacılara yaranmak için dalkavukluk yapan, kötü bir şair, sözde bir felsefeci olan konuşmacının televizyonda bir canlı yayında postmodernizmi savunmak için söylediği şu sözleri kulaklarımla duymasam, onun bunları söylediğine inanamazdım:
“Bir dışımızdaki gerçek var, bir de içimizdeki hakikat. Elbette esas olan içimizdeki hakikattir” diyerek cemaatlerin ve dinci politikacıların bilim karşıtlıklarına ve cehalete övgülerine destek vermeye çalışıyordu.
***
COVID-19, dışımızdaki bir salgın hastalık gerçeğidir:
İnsanın postmodern yaklaşımla bu salgını reddetmesi sadece kendisini değil, içinde yaşadığı toplumu da hasta edecek ve belki de ölüme kadar sürükleyecek büyük bir yanlıştır.
Bu nedenle, seçmenini cahil bırakarak iktidarlarını sürdürmek isteyen iktidarlar da dahil olmak üzere, bütün yöneticiler, COVID-19’la savaşta bilimsel önerileri ve bulguları kullanmaya başladılar.
Ama bir yandan kurban kesmekten, öte yandan birlikte cuma namazı kılmaktan hastalığa karşı medet umanlar, dinci politikacıların bazılarının bugün de hâlâ sürdürdükleri yanlış destekle, cahil direnişlerini sürdürüyorlar.
Özdemir İnce de pazar günkü yazısında bu noktaya işaret ediyordu:
“Postmodernizmi icat edenler ve Türkiye’ye ithal edenler, 1923’ün kamucu ve toplumcu Cumhuriyeti karşısında bozguna uğradılar.
Akıl ve bilim, akılsız ‘ortak akıl’ı, dinsel hurafeleri, dinci rejimi yendi.
Ama bunlar da korona kadar yedi canlıdır.”
***
Cehalet de aynen terör ve diktatörlük gibidir:
Sonunda döner dolaşır, kendisini kullananı, besleyeni de vurur!
YAŞASIN BİLİM…
YAŞASIN SAĞLIKLI YAŞAM…
YAŞASIN HUKUK DEVLETİ…
YAŞASIN DEMOKRASİ!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı