Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İçerdekiler, dışardakiler

07 Ekim 2018 Pazar

Hukuk Devleti ve Adalet, Demok-rasinin temelidir...
Hukuk Devleti’nin çöktüğü, Adaletin olmadığı toplumlarda Demokrasi’den söz edilemez.
Demokrasi’nin önkoşulu olan, (toplumun çoğunluğuna -özellikle de iktidara-aykırı gelen ve onları rahatsız eden tüm muhalif inanç ve düşüncelerin) ifade ve medya özgürlükleri ancak Hukuk Devleti içinde korunabilir ve Demokrasi ancak bu yolla işlevsellik kazanır...
Anayasa bu görevi, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hâkimler Savcılar Kurulu, Yüksek Seçim Kurulu gibi Yüksek Yargı Organlarına vermiştir.
Ben bu nedenle, bütün yaşamım boyunca yargıçların ve savcıların arkasında durdum, onların Hukuk Devleti’ne, Demokrasi’ye, Temel İnsan Hak ve Özgürlüklerine bağlılıklarını ve bu bağlılıklarına temel teşkil eden bağımsızlıklarını desteklemeye, güçlendirmeye çalıştım.

***

2013 yılına kadar süren FETÖ-Erdoğan/AKP ittifakının Türkiye’de yol açtığı en büyük tahribat, Ergenekon, Balyoz ve Odatv kumpasları ile doruk noktasına ulaşan, Hukuk Devleti’nin ve Adalet Mekanizması’nın yozlaştırılmasıdır.
Ne yazık ki, Erdoğan/AKP iktidarı,FETÖ ile olan ittifakı bozduktan ve Devlet’i, bu ittifakın yol açtığı zararlardan arındırmaya başladıktan sonra da, Hukuk Devleti’ndeki ve Adalet Mekanizması’ndaki yozlaşma sürmektedir.
Haber yapan gazetecilerin, yorum yapan yazarların, pankart açan öğrencilerin soruşturmaya uğradıkları, tutuklandıkları zaten biliniyor.
Bunlara ek olarak, savunma yapan avukatlar, koşullarının düzeltilmesini isteyen işçiler, onların haklarını savunan sendikacılar da tutuklanmaya başlamış, iktidarı eleştiren milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezlekeler hazırlanmıştır.
Hukukun ve Adaletin yozlaştığı yerde, eğitimciler de bundan geri kalmamış, bazı din adamları “9 yaşındaki kızlarla evlenilebilir” diye pedofili suçunu aklayan fetvalar verirken, okul yöneticileri, gençlik aşkı ile öpüşen çocukları şikâyet ederek, 16 yaşındaki bir öğrencinin 4.5 yıl hapis cezası almasına sebep olmuşlardır.

***

Sonradan kamuoyunun tepkileri üzerine tahliye edilen bir avukatın tutuklanma gerekçesini aşağıya alıyorum:
“Şüpheli Ömer Kavili’nin eyleminin amacının kutsal savunma hakkı olmadığı, aksine ters psikoloji ile müvekkilini ve kendisini mağdur göstererek dosyada haklı çıkmaya çalıştığı, şüphelinin eyleminin müdafisi olduğu davayı sulandırmaya çalıştığı, şüphelinin tüm bu eylemleri birlikte değerlendirildiğinde amacının halkın gözünde yargının ve mahkemelerin itibarsızlaştırılmak olduğu, adalete olan güveni sarsmayı amaçladığı, şüphelinin eylemlerinin haber niteliği taşıyarak toplumda infiale sebep olduğu, delillerin henüz toplanmamış olması, şüphelinin kaçma veya delilleri karartma ihtimalinin bulunması göz önüne alınarak atılı suçtan tutuklan-masına...”

***

ADALETİN DİRENEMEDİĞİ YERDE HUKUK DEVLETİ YAŞAYAMAZ...
HUKUK DEVLETİNİN YAŞAYAMADIĞI YERDE İSE DEMOKRASİ HİÇ OLMAZ:
DİREN ADALET!
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları