Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Milliyetçilik ve Soykırım VIII
“Milliyetçilik ve Soykırım” yazılarımın yedincisini numara koymadan “Nisan 1915” başlığıyla yazmıştım...
O yazıda Zeytun, Birinci ve İkinci Van isyanları ile Rus işgalini, Çanakkale Savaşı’nı irdelemeden, Ermeni çeteciler tarafından öldürülen Van’ın Belediye Başkanı Bedros Kapamacıyan olayını bilmeden, konunun iyi anlaşılamayacağını söylüyordum.
Başka önemli güncel olaylar ortaya çıktığı için zorunlu olarak altıncı, yedinci ve sekizinci yazıların arası açıldı...
Herhalde sevgili okurlarımın gözlerinden kaçmış olacak ki, “O konuya ne zaman devam edeceksin” diye soruyorlar...
Bugün sekizinci yazıyı yazıyorum.
***
Ermeni sorunu konusundaki kilit kavram, “Soykırım” veya “Jenosit” denilen terimle ifade edilir; İngilizcesi “Genoside”dir:
Almanların, bir ırkı yok etme politikası olarak Yahudilere karşı işledikleri cinayetler için üretilmiş özel bir uluslararası hukuk kavramıdır...
Nazi yöneticileri, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu kavrama göre yargılanmış ve suçlu bulunmuşlardır.
Olay orada da bitmemiştir:
Yahudilere tazminat ödenmiş, toprak verilmiş ve 1948’de Birleşmiş Milletler’in koruyuculuğunda Ortadoğu’da İsrail devleti kurulmuştur.
***
Ermeni Tehciri olayının “Soykırım” olarak kabul edilmesi, benzeri taleplerin gündeme gelmesine yol açacaktır...
Ceyda Karan’ın Cumhuriyet’te yayımlanan haberine göre, istenecek tazminat miktarı Ermenistan’da şimdiden hesaplanmaya başlanmıştır...
Toprak talepleri ise zaten bilinmektedir.
“Soykırımı kabul edin de vicdanınız rahatlasın” lafı bu ortamda anlamını yitirmektedir...
Zaten artık kimsenin Ermeniler ile Türkler ve Kürtler arasındaki karşılıklı katliamları, zorunlu sürgün sırasında Ermenilere yapılan zulmü, işlenen cinayetleri reddettiği yoktur...
Ama “soykırım” terimini kabul ettirmek isteyenler, bu olayın bir soykırım olduğunu kabul etmeyenleri tümüyle inkârcı olarak nitelemekte ve sanki katliamları görmezden geliyorlarmış gibi, baskı altına almaktadırlar...
İfadeler gittikçe sertleşmekte, soyut iddialar somut bireysel saldırılara dönüşmektedir!
Ama soykırım savunucuları, nedense ne Ermeni milliyetçiliğini, ne buna dayalı olan Ermeni isyanlarını, ne Türklere ve Kürtlere yapılan Ermeni zulmünü, ne Rus işgali ve Türk-Ermeni savaşları sırasındaki cinayetleri, ne de 1970’lerdeki Asala cinayetlerini dile getirirler...
Üstelik bunları anımsatanlara da saldırırlar!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı