Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Zamanın Ruhu: Nesimi ve Bruno?
Medyada entelektüellik iddiasında olanlar arasında bir “Zamanın ruhu” muhabbetidir gidiyor…
“Zamanın ruhunu iyi okumak”, “Zamanın ruhuna uymak” söylemleri egemen!
İktidar şakşakçılığının yeni ve entel bir biçimi:
İktidarın yaptıklarını sorgulayanlar, hele hele eleştirenler, sadece “kan içiciler”, “hainler” olarak değil, aynı zamanda çağını yakalayamayan cahiller ve aptallar olarak da niteleniyor!
Zamanın ruhu bir hayalettir…
Gece gündüz, sürekli sizinle olan, zihninize, yüreğinize sızmış, hiçbir yerde sizi yalnız bırakmayan, en yalnız, en mahrem anlarınızda bile dürtükleyen, içinize işlemiş, çok güçlü bir hayalet:
Kimi zaman iktidardır…
Kimi zaman çıkarlarınızdır…
Kimi zaman sevdikleriniz, inandıklarınız.
Kimi zaman bireysel yaşamınızdır…
Kimi zaman toplum.
Kimi zaman baskıdır, cezadır, hapistir, derisi yüzülmektir, yakılmaktır, giyotindir…
Kimi zaman ödül.
Kimi zaman yasadır, gelenek görenektir…
Kimi zaman vicdan!
Zamanın ruhu, adı üstünde, zamana göre değişir…
Tekçi, tekilci, tekdüze bir yapıdan, zaten içinde barındırdığı, çokçu, çoğulcu, zıtlıklarla dolu diyalektik bir yapıya dönüşür:
İlk zamanlarda totemdir…
Büyücüdür, şamandır, aydır, güneştir…
Yiyecek, içecek, barınaktır…
Ailedir, soydur, soptur, aşirettir.
Orta zamanlarda dindir, mezheptir…
Topraktır, tarımdır…
Papadır, piskopostur, engizisyondur, halifedir, şeyhülislamdır, kadıdır, hahamdır, rahiptir, imamdır…
İmparatordur, sultandır, senyördür, beydir, ağadır.
Yakın zamanlarda, millettir, vatandır…
Fabrikadır, üretimdir, hammaddedir, pazardır…
Politikacıdır, meclistir, kabinedir, başbakandır.
Günümüzde insan haklarıdır, demokrasidir…
Barıştır, refahtır, güvenliktir...
Birlikte yaşamaktır, eşitliktir, hoşgörüdür…
Terördür, savaştır, işgaldir, kandır…
Irk ve milliyet, din ve mezhep mücadelesidir…
Petroldür, madendir, bitkidir, hayvandır, sudur…
Dünya egemenliğine, bölge liderliğine oynamak, birleştirerek ya da bölerek yönetmektir!
Zamanın ruhu neden değişir, niçin aynı kalamaz?
Nasıl değişir, eski tekil, tekçi niteliğinden, zamanımızdaki çokçu, diyalektik niteliğe nasıl dönüşür?
Bu soruları, diri diri derisi yüzülen Nesimi’ye ya da diri diri yakılan Bruno’ya sorun!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu