Değişim zamanı!

21 Mart 2023 Salı

Euroleague’in bugünkü formatında normal sezonda 306, Play-Off’larda bütün serilerin son maça gideceğini düşünürsek 20 maç var. 4 maç da Final Four’da oynanıyor ve şampiyon kupasına kavuşuyor. Oyuncuları fiziksel, psikolojik açıdan çok yıpratan, ülkelerin yerel liglerini önemsizleştiren, milli takımların maç oynamasını imkânsız hale getiren bu takvimin, Avrupa basketboluna ne kadar zarar verdiğinden daha önce söz etmiştim. Peki bunun yerine ne koyulabilir? 

Önerim, 10 veya 12’şer takımlı 2 grup yapmak. Böylece normal sezon 18-22 maça iner. Çift maç haftası illetinden kurtuluruz. 18 haftalık normal sezonda takımlar toplam 180 maç oynadı ve gruplarında ilk 8 yapan takımlar PlayOff’a kaldı. Sonra çapraz eşleşmelerle ve 5 maçlık serilerle 2 tur Play-Off oynanır. Bu serilerin de son maça kadar uzadığını düşünürsek Play-Off’ta 60 maç olacak. Böylece toplam maç sayısı biraz azalsa da katılan takım sayısı ve heyecan artıyor. Normal sezon erken bitince, Play-Off başlamadan ülkelere milli takımlarını toplayıp, birkaç maç oynayabilecekleri pencere açılır. Mart ayından itibaren 16 takımlı bir PlayOff yarışında çok daha çekişmeli karşılaşmalara tanık olma şansımız var. Şu an 18 takımlı ligde sadece 8 takım Play-Off’a kalabiliyor. Birbirine yakın takım sayısının bu kadar fazla olduğu bir rekabette bu bence haksızlık. 

Euroleague tele-seyirci sayısında artış olduğunu söylüyor ama Avrupa basketbolunun nereye gittiğini anlamak için tek kriter bu değil. Yerel liglerin hepsi gerek bilet satışları, gerek teleseyirci rakamları açısından zor durumda. Hoş ülkemizde böyle bir veriye ulaşmak mümkün mü, bilemiyorum. Her şey gibi bu da “devlet sırrı” herhalde... Üstüne üstlük federasyonun, Avrupa kupalarında oynayan kulüplerin başarılarından kendine pay çıkarması komik oluyor. 

Federasyon, kulüplerden gelecek öneriler doğrultusunda kural ve prensipler koyabilir, yeni yönetmelikler çıkarabilir. Bunlar da kulüplerin hedeflerine olumlu yansıyabilir. Ama o kadar... Sizin asıl göreviniz altyapıları planlayıp geliştirmek, lisanslı sporcu sayısını artırmak, projeleri hayata geçirirken şeffaf olmak, liyakati esas almak, elinizdeki tüm verileri kamuoyuyla paylaşmaktır. Hakemlik kurumuyla ilgili söylentiler sağır sultanın bile kulağına gitmişken, oturduğunuz makamda “üç maymun”u oynayamazsınız. Milli Takım’ın bütün büyük organizasyonların dışında kalmasını, kaçan birkaç faul atışıyla açıklayamazsınız! 

İnşaatıyla övündüğünüz yeni Abdi İpekçi Salonu’nun kaça mal olduğunu, hangi ihaleyle kime nasıl verildiğini, kim tarafından nasıl işletileceğini, nasıl kullanılacağını, son günlerin en önemli gündemi olan zemin etüdünün yapılıp yapılmadığını, yılda kaç genç sporcunun o tesiste çalışma olanağı bulabileceğini kamuoyuyla paylaşırsanız çok iyi olur!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Vefa ve inşaat 12 Nisan 2024
Kayıplar ve ayıplar 24 Mart 2024
Kazanırken kaybetmek 10 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları