Evimdeki çalışma odamda “eski defterleri” karıştırırken Prof. Fritz Neumark’ın 1981 yılında, 80 yaşında iken yazdığı Atatürk’le ilgili bir makalesine rastladım. (Banka ve Ekonomik Yorumlar Dergisi, Aralık, 1981, syf 31) Bir paragrafını aktarıyorum:
“Biz Alman üniversite hocaları gelişimizden hemen sonra 1933 Ekim’inde Cumhuriyet’in kuruluşunun 10. yıldönümü kutlama merasimlerini yaşama mutluluğunu elde ettik. Gözlerimizle gördük ki bu kutlama merasimleri bütün halkı saran bir bayram idi. Halk Almanya’da 3. imparatorlukta olduğu gibi bir Führer’in emri üzerine yemin etmiyor aksine kendine egemenliği ve bağımsızlığı tekrar iade eden ‘Gazi’ için, kendiliğinden bir heyecan gösteriyordu.”
Prof. Neumark faşist Hitler Almanya’sının bir akademisyeni olarak baskıdan kaçmış ve Atatürk Türkiye’sine sığınmıştı.
Sevgili, Vefa’lı dostum Müjdat Gezen’in bütün suçu, Kadıköy’deki “Uygarlık Otağı”nda Atatürk’ü ve devrimlerini savunmasıydı.
Prof. Neumark’ı Hitler faşizminden kaçıran zihniyet, Müjdat’ı ve çağdaşlık yuvasını yakmak ve yıkmak istiyordu. Aynı çağ dışı ve faşist odaklardı bunlar. Çağdaşlığı ve devrimleri “pranga ve reklam arası” gibi görenlerden Madımak’ta saldıranlara, parkta yürüyen kadınlara saldıran zihniyete kadar, Neumark’ı ve Avrupalı bilim insanını Atatürk Türkiye’sine getirmişti.
Kundakçı, militarist ve palalı yobazlar bir de emperyalist odaklardan destek almaya başlayınca Hitler Almanya’sından kaçıran ortam oluşuyor.
Müjdat Gezen’in “kültür ocağına” yapılan saldırı, nisandaki halk oylamasının önemini de bir turnusol kâğıdı gibi ortaya çıkarmıştır.