Yaşadıklarımız, ‘dinci-Batıcıişbirliğinin’ sonuçlarıdır
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

Yaşadıklarımız, ‘dinci-Batıcıişbirliğinin’ sonuçlarıdır

17.11.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bu coğrafyada Afganistan’dan Libya’ya kadar, yaşanan sorunların ve çürümüşlüğün temelinde “dinci-Batıcı işbirliği” yatar. Himayecilikten işbirlikçiliğe kadar uzanan hat içinde, “yerel iktidar hesapları ve sömürgeci hesaplar bütünleşirler”.

Tarikat reislerinden şeyhlere, emirlere, şıhlara, krallara, şahlara kadar uzanan yolda bunlar hep yaşandı. Osmanlı’daki himayeci işbirlikçilerden bugünkülere kadar, “dinci çıkarların ve emperyalist çıkarların” bütünleştiği hep görüldü. Kurtuluş ve kuruluş dönemlerimizde Atatürkçüler hem emperyalistler hem de dincilerle savaşmışlardır.

Günümüzde ise Gülen ve içimizdeki yandaşları, “dinci faşizm-emperyalizm işbirliğinin” bugün devam ettiğini gösteren kesin kanıttır.

İçimizdeki “Batıcılar” da emperyalizmin örtülü “soft power”, yumuşak güç destekçileri olarak, dolaylı yoldan onun ekmeğine yağ sürdüler. Görünürde, “dincilere karşı fotoğraf veren Batıcılar (ve neo-liberaller) aslında, dolaylı yoldan dincilerin yolunu açtılar”. 50 yıllık akademik yaşamımda bunun üniversitede bire bir tanığı oldum. Sosyal hayatımda ise sanat çevrelerinden medyaya kadar “beni şaşırtan eski dostlarla yüz yüze geldim!

Türkiye bunları Demokrat Parti ve 12 Eylül darbeleri ile yaşadı. Kravatlılar, kimi elitler, apoletliler, son GATA örneğinde olduğu gibi tarikatçı “entarili doktorların” piyasaya çıkmalarına yardım ettiler. Kravatlı ve kimi “elit” Batıcılar yobazların meydanı doldurmasına ortam hazırladıklarını bilmeyecek ve anlayamayacak kadar aptal ve cahil olamazlardı! Sadece, aptalı oynadılar, işlerine geldi.

12 Eylül 1980 tarihinde 5 kişilik profesörler grubu olarak bir konferans için Paris’te bulunuyorduk. Darbe sabahı Concorde Meydanı’na bakan bir kafede kahvelerimizi yudumlarken, henüz öğrendiğimiz darbeyi tartışıyorduk. Beş kişilik grupta bile darbeyi savunan bir-iki profesörün bulunması ilginçti! “Batıcılar” farkında olmadan kendilerini ele veriyorlardı. Karşı çıkanlar ise Prof. Aydın Aybay’la bendim.

Uygar, çağdaş ve demokratik yaşam tarzını reddeden, demokrasiyi bir atlama tahtası olarak kullanan “Batıcıların” ülkede ve bölgede yapmak istediklerine, Batıcılarla birlikte yardım eden, siyasal İslamcı bir düzen kurmayı iç ve dış politikada en öne çıkaran bir uygulama içindeyiz.

AtatürkBatılı kafada” bir insandı. Kurtuluş ve Cumhuriyetin kurulmasında dış düşmanlar yanında içerdeki “Batıcı ve işbirlikçilerle de savaştı”.

Ve ne yazıktır ki Atatürk’ten sonra çağdaşlaşma yolumuzda en büyük engelleri, “dincilerle birlikte Batıcılar çıkarmışlardır”.

Türkiye’yi NATO üzerinden ABD’ye tek yanlı bağlayarak Atatürk dönemindeki “denge politikaları” reddedilmiştir.

İçerde, demokratik sivil toplumsal örgütlenmeler yerine, dini ve dinci örgütlerin gelişmelerine ortam hazırlamışlardır.

Bugünlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde vakıflara peşkeş çekilen fonların tartışmaları dünün bugüne uzanan kanıtlarıdır.

28 Mayıs sonrasında, dönemin en çağdaş anayasalarından birisi olan 1961 Anayasası’nı ortadan kaldırmak için 12 Mart ve 12 Eylül’lerde, “Batıcılar ve dinciler birlikte yürümüşlerdir”.

Şekilci demokrasiyi” getirerek, bunun bir “kaldıraç” olarak kullanılmasına ortam hazırlamışlardır.

Ancak “ABD rüzgârını arkalarına alarak yeni Türkiyecilerin (!) yolunu açanlar”, bugün kendileri de siyasal İslamcılardan zarar görmeye başladılar. “Yeni liberallerden kimi çakma solculara ve iş çevrelerine kadar” bu kesim, getirdiklerinin kendilerine de zarar vermeye başladığını görünce şok oldular. piyasadan silindiler ya da yurtdışına kaçtılar. Hatta onlar tarafından hapse atıldılar.

Artık içerde Batıcı-İslamcı ittifakı eskisi gibi değil, sadece vatanseverler değil, “biraz sevenler” de zarar görüyorlar. ABD, Gülen ve AKP cephelerini kapıştırınca, “Batıcılar” eski itibarlarını kaybettiler ve açığa düştüler. Bugün ise Biden’dan bile medet umar duruma geldiler.

Osmanlı’da başlayan “Batıcılık”, özellikle ikinci dünya savaşından sonra, Sovyetler Birliği’ne karşı kullanılmak üzere, ABD tarafından cepheye sürüldü. Ancak, dün olduğu gibi bugün de açıkta kalmaya mahkûmlar. Hele dincilerin geleceği çok daha vahim, kullanıldıktan sonra çöpe atılacaklar.

Bir kısım “dindarlarımız ve Batıcılarımız ise Atatürk ve devrimlerinin kıymetini daha yeni yeni anlıyorlar”. Bindikleri yanlış rotadaki gemi batmadan, gemiyi terk etme gayreti içindeler. Her gün TV kanallarında izlemiyor muyuz!

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022