Andante’nin onca yıllık yolculuğu

24 Mart 2021 Çarşamba

“Andante Dergisi” on sekiz yıl önce, benim Cumhuriyet gazetesindeki sütunum Allegro’ya kardeş olarak doğmuştu. Serhan Bali’nin öncülüğünde bütün müzik yazarları toplanıp katkıda bulunmuştuk. Bizler “Orkestra” dergisi ile büyümüştük. Panayot Abacı’nın hazırladığı bu dergi, yarım asırdan fazla yayınını sürdürmüştü. Andante’nin yeni bir solukla, bütün müzikçileri kucaklaması ve Orkestra dergisindeki kişisel tartışmalardan uzak duran üslubu, onun kimliği oldu. Andante’nin zor koşullar altında dahi olsa on sekiz yıl boyunca dayanması bir mucizedir. Şimdi belirli bayilerde satılıyor bir yandan da abonelikle yayınını sürdürüyor. 

Bence bu derginin başlıca özelliği, çok ünlü besteci ve yorumcular kadar parlayan gençleri de tanıtması, hatta onları da diğer ünlüler kadar kapak konusu yapmasıdır. Kapakta bir sayı Pekineller’i veya Saygun’u bulurken, ardından Berlin Filarmoni’nin yeni üyesi kemancı Hande Küden’i de Japonya’da dünya çapındaki Hamamatsu ödülünü kazanan Can Çakmur’u da bulursunuz. Ayrıca Can Çakmur’un filozof müzik yazılarını da zevkle okursunuz. Andante’deki bir başka özellik de okuruyla anketler halinde irtibat kurmasıdır.

Hazırladığı dergi ekleri ise değişik ülkelerdeki müzik festivallerini ve müzik kültürünü işler. Son sayılardan birinde İsveç Klasik Müzik ve Opera Dünyası için bir ek-dergi yayımlandı. Ne çok şey öğretiyordu İsveç’teki müzik ortamına dair: Eğitim merkezleri, festivaller, yıllık opera-bale programları, ülkenin bestecileri ve müzik kurumlarının tarihçeleri gibi.

Bir zamanlar eşimle birlikte Stokholm’da bulunduğum sırada klasik müzik yayını yapan bir radyo kanalında ben de çağdaş Türk müziği programları hazırlayıp İngilizce olarak sunmuştum. Bu programlar kayda alınmış ve yıllar boyu ne zaman yayımlansa bana da bir telif ücreti gelmişti. 

Mart sayısında Pekineller kapak

Ünlü piyanistlerimiz Pekineller geçen ay Almanya’nın en üst düzey devlet madalyası olan Cumhurbaşkanı Liyakat Nişanı “Bundesverdienstkreuz”a değer bulundu. Dünya çapında tarihe sahip olan bu nişanı İstanbul Alman Konsolosluğu’ndaki törende Başkonsolos, Cumhurbaşkanı adına kendilerine sundu. Sonraki ay da bu Liyakat Nişanı, dünya çapında başarıya ulaşmış bir başka Türk ikilisine, koronavirüse karşı ilk aşıyı bulan BioNTech’in kurucuları Dr. Özlem Türeci ve Prof. Uğur Şahin’e, Almanya’da Cumhurbaşkanı Steinmeier tarafından törenle takdim edildi. Andante mart sayısında Pekineller’i kapak yapmış ve Serhan Bali onlarla ayrıntılı, keyifli bir söyleşi kaleme almış: Pekineller’in eğitim süreçleri, dünya sahnelerine çıktıktan sonraki serüvenleri ve kendi deneyimlerini ülkemizdeki müzik eğitimine kanalize etmeleri gibi konular ele alınmış. 

Andante’nin geçen haziran sayısında Türk kadın orkestra şefi Nisan Ak ile Ahmet Makal’ın yaptığı söyleşide tanıştık. Ocak 2021 sayısında öğrencilerinin anlattığı Saygun; bir yıl önce, 40. sanat yılını kutlayan kemancımız Cihat Aşkın kapak konusu olmuştu. Yeni müzikte çağdaş bestecilerimiz, “Stefan Zweig’ın Dünyasında Müzik ve Müzisyenler” gibi her birisi birbirinden değerli ve renkli yazılar okuduk. Dergideki araştırma, inceleme ve tanıtım yazılarındaki imzaların da gün geçtikçe gençleşmesi ayrı bir başarı. Her sayıda yeni coğrafyaların tanıtılması değişik kültürlere açılan pencereler. “Teksesli-çoksesli müzik” gibi yıllar boyu sürmüş tartışmaların düzeyli bir gündeme oturması ise Andante’nin tarihi bir özelliği oldu.

“Andante” nin alt başlığı: “Türkiye’nin Klasik Müzik Dergisi”. Onu daha nice yıllar yaşatabilmekle gençleri de aydınlatmış olacağız. Bunun için de tek ilaç, okurlarının aboneliklerini sürdürmeleri. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları