Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Arada çıkanlara sitem
Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası bu hafta ateşli bir piyanisti ve deneyimli bir şefi konuk etti. Çinli piyanist Zee Zee, 29 yaşında. Usta şef ve orkestralarla çalmış. Rachmaninof’un epeydir dinlemediğimiz 2. Piyano Konçertosu’na ateşli bir yorum getirdi. Orkestra şefi Domingo Hidoyan, Venezüella doğumlu. Senfoniler kadar opera yöneticisi de olduğu için solisti takip etmede ustalıklıydı. Dünyanın ünlü opera evlerinde ve ünlü konser salonlarında, orkestraları yönetiyor.
Kulağın aşina olduğu Rachmaninof’un 2. konçertosu bitince, konserin birinci yarısı da tamamlanmış oldu. Anlaşılan salondaki kimi dinleyici bir tek bu eseri dinlemekle tatmin olmuştu. Evet, görkemli doruklarıyla, bir öykünün sonuna gelindiğini hissettiren akorlarıyla, piyano konçertosu sona ermişti. Ve nice dinleyici antrakta çıkıp gitti. Bunu önlemek için dünyanın bazı salonlarında senfoniyi ilk yarıya alıyorlar. Gidenler, Prokofiyef’in 5 numaralı senfonisindeki görkemli icraya tanık olamadılar. Çok sık dinlemediğimiz bu senfonide ne renkler, ne acılar, ne coşkular vardı. Savaşın son yılında, 1944’te bestelenmişti. Prokofiyef o sıralarda uzun yıllar hasret kaldığı ülkesine kabul edilmenin sevinci ve savaşın acılarını iç içe işlemişti. Artık olgun bir besteci olarak senfonik anlatımı rengârenk kullanmıştı. Dinleyiciler belki konsere girer girmez program notlarından bu senfoninin açıklamasını da okusalardı, konseri bir bütün olarak algılayacaklar, çıkmak istemeyeceklerdi.
Orkestra üyeleri konserden önceki bütün hafta senfoniyi çalışırlar. Üstelik huyunu suyunu bilmedikleri yeni bir şefle böylesi rengârenk bir eseri ortaya çıkarmak hiç de kolay değildir. Onları değerlendirecek kuvvet ise dinleyicidir. Başkemancı Pelin Halkacı Akın ile konuşuyorum: “Konser, orkestranın konseridir. Solist konuğumuzdur. BİFO, Prokofiyef’in 5. Senfonisini ilk kez çalıyordu. Bizim bütün kıvancımız yeni çaldığımız eseri dinleyiciye sunmak, onunla paylaşmak. Yeni eserlerle orkestra da gelişiyor, dinleyici de. Bu senfonide de virtüözite gerektiren yerler vardı. Dinleyicimizin merak edeceğini düşünüyorduk. Lütfü Kırdar karanlık bir salon değil. Sizin sahneyi gördüğünüz gibi biz de salondakileri görüyoruz. İkinci yarıda sahneye çıkınca salondaki izleyicinin azalması bizler için de motivasyon kırıcı oluyor. Açıkçası yüreğimiz burkuluyor.”
Gerçekten ikinci yarıyı dinlemeyenler bu değerli icrayı kaçırdılar. Acaba bir önceki konserde Wagner/Maazel eserinin sadece ikinci yarıda 75 dakika sürmesi mi dinleyicinin gözünü korkutmuştu?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası