Evin İlyasoğlu
Evin İlyasoğlu evini@boun.edu.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İstanbul’un sanal müzik festivali

21 Ekim 2020 Çarşamba

Bir müzik yapıtının yaratılmasıyla dinleyicisine kadar geçen yol, üç aşamada tanımlanır: Besteci yaratır, yorumcu icra eder ve dinleyici de onu değerlendirir. Şimdi salgın nedeniyle boş salonlarda çalanlar, dinleyici varmış gibi boş koltuklara selam verip sahneden ayrılıyorlar. Aslında dinleyicinin salondaki varlığı, onun nefesi, hele ki alkışları, sahnedekiler için bir güvendir. Bu yıl İKSV’nin 48. Müzik Festivali’ni evimizdeki ekrandan izlerken, biz de dinleyici olarak yeni bir deneyim kazandık. Trafik sorunundan, havalandırma yakınmalarından uzak, kendi sıcak ortamımızda keyifliydik. Ama konser izleyicisinin yıllar boyu aynı ortamı paylaştığı salonlardaki müzik dostlukları da bitmişti! Festival dinleyicisinin ise bir başka kimliği vardır: “Ne yapalım bizim gidecek yazlığımız yok, ama İstanbul festivalimiz var” diyenleri anımsarım.

Festivalin bu yılki sanatçıları içinde çiçeği burnunda gençler olduğu gibi orkestralarımızdan yetişmiş sanatçılar ve dünya çapında şef ve solistler de yer aldı.  

Bülent Evcil ve Merve Kocabeyler, Şerefiye Sarnıcı’nda flüt ve arp için gözde yapıtlar sundu: Bu kusursuz birleşimi dinlerken ruhumuz hafifledi. Philarmonix “Viyana/Berlin Müzik Kulübü”nün dinletisi, garip çalgı birleşimlerinden ve değişik kültürlerden oluşuyordu: Klasikten Klemzere, caza, hatta pop müziğine uzanan bir çılgınlıktı. Ve her bir yorumcu da çalgısının ustasıydı. Beethoven Trio Berlin, klarnet, çello ve piyano ile Beethoven’in çağdaşlarını sundu. Borusan Quartet’in Mozart, Haydn ve Piazzola programında üyelerin her zamanki coşkuları devam ediyordu.

Şef Murat Cem Orhon yönetimindeki BIFO ve Pelin Halkacı Akın’ın solistliğindeki “Vivaldi Recomposed” başlıklı yapıtta, hem ilginç bir kompozisyonu hem de Pelin’in pırıl pırıl ustalığındaki nefis yorumu keyifle dinledik: Max Richter’in, Vivaldi’nin Mevsimler’ine getirdiği yepyeni bir solukta salkım sesler ve minimal müzik, fonda çalan Vivaldi-Dört Mevsim ile harmanlanıyordu. 

Vikingur Olaffson

Festivalin doruk noktası, piyanist Vikingur Olaffson’un konseriydi. Onu dinlemeyenler çok şey kaçırdılar. Piyanonun klavyesini devasa bir org gibi kullanması özellikle bis olarak çaldığı J.S. Bach’ın yapıtında kendini gösterdi. 36 yaşındaki bu İzlandalı sanatçı, dünyanın yükselen en önemli piyanistlerinden biri olarak kabul ediliyor. BİFO’yu yöneten şef ise 22 yaşındaki Patrick Hahn da parlak bir gelecek vaat ediyor. Mozart’ın 23. Piyano Konçertosu’nun Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’ndeki yorumu bence tarihe geçecek bir müzik olayı idi. Festivaldeki diğer bir doruk Martin Haselböck yönetimindeki Viyana Akademisi’nin dinletisiydi. Dünyanın en ünlü baritonlarından Thomas Hampson, Beethoven’in opus numarası vermeden yayımlanmış (WoO) iki lied’ini, ardından bestecinin çağdaşı Schubert’in lied’lerini yumuşacık üslubuyla seslendirdi.

Pastorale Alla Turca Beethoven ile aynı dönemdeki Osmanlı müziğini içeriyordu. Turgay Erdener’in Osmanlı ve Beethoven çağını harmanladığı zevkli bir kolaj da bu demette yer alıyordu. Cem Mansur’un yönettiği orkestra artık İKSV’nin “Festival Orkestrası” olarak yer alacak. Şefin akıcı açıklamalarıyla her zaman dinleyiciyi bilgilendiren program, festival izleyicisi için biraz daha alımlı yapıtlardan oluşabilirdi. 

Öte yanda kayıtlarda kameranın telaşı, benim gibi birçok izleyiciyi de rahatsız etti. Kamera çekimleri adeta savuruluyordu. Fırtına gibi bir piyano tuşlarına bir keman yaylarına dokunup orkestra çalgılarının içinde dans ediyordu. Hele Bilkent Senfoni eşliğindeki piyanist Gökhan Aybulus’u Odeon’da izlemek fırtınalı havada uçurtma takip eder gibiydi. Yine de dinleyebildiğimiz kadar Gökhan’ın özenli yorumu, Mozart’ın 24. Piyano Konçertosu’nda kendini belli etti. Görüntüden geçtim, gözünüzü kapatsanız ses kalitesi de çoğu etkinlikte bir düşüyor, bir çıkıyordu. Kameranın solo yapan çalgıyı bırakıp bambaşka bir çalgı grubuna yönelmesi gibiydi. Neyse ki mekân olarak seçilen tarihi ortamlarda, usta sanatçıların ilginç programları, 48. Müzik Festivali’nden güzel anılar bıraktılar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları