Salı akşamıydı. Tepemizde helikopterler dolaşıp duruyor, polis İstanbul’da sokak sokak semt semt önlem almıştı. Neden? Kadınlar 8 Mart’ta yürümesin diye. Peki neyin korkusu bu? Kadınlara neden saldırılıyor? Erkekleri korumak için mi? Yoksa erkek “üstünlüğü”ne dayalı düzeni sürdürebilmek için mi? Futbolda ve her alanda, birlikte yaşamanın değil birbirinden nefret etmenin körüklendiği bu ortamda telefonuma düşen bir başka haber de beni bir o kadar ürkütmedi değil. Sezonun bitmesine 10 hafta kala ani bir kararla 13 hakeme işten el çektirilmiş. Sezonun bitişi bile beklenmeden. Sanki tüm bu bozuk düzenin sebebi sadece bu hakemlermiş gibi. Ve hiç bir gerekçe gösterilmeden. Böylece 13 hakeme gösterilen kırmızı kart kafalarda bir sürü soru işaretini de birlikte getirdi.

KARMAŞIK SORULAR

Evet, ülkede hakem eğitimi diye bir şey yok. Evet, hakemlik liyakate bakılmadan, akrabaya, tanıdığa dağıtılan bir kolay gelir ulufesi gibi. Evet hakem atamaları bir ekibin elinde ve hiçbir akla yatkın kriter uygulanmıyor. Evet, hakemler gördüklerini değil, bazı mihrakların görülmesini istediklerini çalıyor. Evet VAR bu sorunu iyice çorbaya çeviriyor. Ama sorulması gereken bir sürü soru da var:

- Kötü yönetimlerin sorumlusu sadece bu hakemler miydi?

- Böylesi ani karar başta bu hakemleri büyük zan altında bırakmaz mı?

- Yola devam ettirilen hakemler başarılı oldukları için mi kaldılar? Mesela Halil Umut Meler’ in, Zorbay Küçük’ ün yönettiği maçları izlemek bile bize bir yanıt vermez mi?

- El çektirilen hakemlerden FIFA kokartlı olanlar Avrupa kupalarında, Dünya Kupası’nda görev almaları durumunda ne olacak?

- Bu hakemlerin TFF ile sözleşmeleri 2022’ye kadar sürüyorsa maaşları ödenmeye devam mı edecek?

Evet, hakem performanslarının kötü olduğu, özellikle bazı takımların çok mağdur edildiği ortada. Hakem kararlarında, VAR incelemelerinde inanılmaz tutarsızlıklar yaşandığı da. Gerçi gol çizgisi teknolojisinin olmadığı yerde VAR mı olur, o da ayrı bir soru. Kısacası, bildik sorunlar bunlar fakat çözüm ne?

SON HALKA

Oysa ki hakemler futbol zincirinin en son halkası. Ve bizim sahada görebildiklerimiz sadece onlar. Öylesine baskı altındalar ki ayakları titreyerek maça çıkıyorlar. Bunu tribünden bile görmek mümkün. Onun için hakemlerle uğraşmak yerine zincirin ta başına gitmek gerek. Baskı mihrakları ile eğitim ve atama yetkisinde olanları devre dışı bırakmak gerek. Asıl kırmızı kartları futbolun cazibesini kişisel güç kaynağına dönüştürenlere göstermek gerek. Yani futbolun düzelmesi ancak adil, dirayetli, bağımsız yönetimlerle mümkün. O da baştan sona yeniden yapılanma demek.

HEPSİNİ DEĞİŞTİRİN

Eğer TFF hakemleri değiştirerek yeni bir düzen kurmayı amaçlamışsa yani gücü ancak bu kadarına yetiyorsa o zaman Süper Lig’in tüm hakemlerini değiştirseydi keşke. Böylece alt liglerden genç hakemlere görev verip yeni bir başlangıç yapabilirdi pekâlâ. Bir de şu VAR uygulamasını ikinci bir emre kadar durdursalardı. Yarım karar cesur karar olamaz zira.