Bir kere şuna değineyim: “İtalya İrlanda karşısına B takımıyla çıktı, bizim elenmemize neden oldu” diye ağlaşıp duruyoruz ya, yapmayalım. O İtalya 11’inden bir futbolcuyu transfer etmeye Fenerbahçe’nin bile bütçesi yetmez. Şampiyon Juventus’un beyni Zaza’yı, PSG’nin kalecisi Sirigu’yu, Dortmund ve Sevilla görmüş Immobile’yi anıyorum, başka bir şey demiyorum. Şimdi konumuz İspanya-İtalya maçı... 2016 Avrupa Şampiyonası’sındaki tek temsilcimiz Cüneyt Çakır ve arkadaşları yönetecekti bu önemli maçı. İtalya Conte liderliğinde 4 senede aynı sistem içinde pişmişti. Ve bakalım İspanya’ya karşı da kayarak toplu savunma yapacak ve rakibe nefes alacak alan bırakmayacaklar mıydı? Evet esas itibariyle yaptılar. Oyunu çok etkin ve ileride başlattılar.
Beşli İtalyan savunma hattı hem bir yelpaze gibi açılıp kapanarak İspanya’yı etkisizleştirdi, hem de ileride çok adamla atak yapılmasını sağladı. Nitekim 33’te gelen İtalya golü de kolektif bir goldü. Eder’in sert frikiği kaleciden dönerken zıpkın gibi atak yapan Giaccherini ve Cheilini orada bitti. Sahanın her karışında basan bu İtalya karşısında İspanyolların “pas balesi” işleyemiyordu. İkinci yarı İtalya artık oyunu kendi alanında karşılamaya başladı. Ama sahneye Buffon çıktı. Uzatmada bile ayağa oynayan İtalyanlar 2. golü de bulup işi bitirdi. Çakır sonuca etkileyecek bir karar vermedi ama itirazlarla baş etme antrenmanları yaptı… Ve bütünsel futbol, “calcio totale” oynayan İtalya turu geçti. Buyrun bir erken finale daha: Almanya-İtalya...
* Total futbol