Kadın cinayetlerini protesto için bir dakika sessizliğin ardından geç başlıyor maç. Ama korkarım Emine Bulut’a reva görülenler ne ilk ne de son olacak. Taa ki bu ülkede kadına bakış toptan değişene kadar. Sen tribünlerde sürekli kadını aşağılayan küfürler et sonra kadın cinayetlerine karşı olduğunu söyle. Hiç samimi gelmiyor bana.
Ve kafalar karışık, canımız sıkkın başlıyor maç.
Beşiktaş’ta orta alanda ayağı top yapan Oğuzhan ve Ljajic nihayet birlikte. Fakat Beşiktaş’ta temel pas sorunu sürüyor. Bu konudaki kararsızlık da. Ayrıca takımda paslı oynama yetisi olmayan oyuncu sayısı çok. Bu durumda Oğuzhan da verimsiz kalıyor. Adem Ljajic de kayıp.
Yine de Beşiktaş, Sivas maçının aksine 1. bölgede fazla zaman harcamadan ileride oynamaya çalışıyor. Fakat uyum, akışkanlık yeterli olmayınca ataklar top kayıplarıyla kesiliyor. Bir de eften püften faullerle. Ve ortaya pozisyonsuz bir futbol çıkıyor. Yine de Beşiktaş’ın ilk haftadan farklı bir görüntüsü olduğu da açık. Uzaktan şutlarla da olsa Güven ve Oğuzhan’dan gelen, 2 direkten dönen topu da var. İlk yarı böyle golsüz bitecek derken Caner’in dikkatli ve isabetli pasını Güven kale önünde hiç zorlanmadan tamamlayınca Siyah-Beyazlılar avantajlı gidiyor soyunma odasına. Bu futbolla 2. yarıyı merak ederken önce Caner’in sonra Ljajic’in sol çaprazdan atılan şutlarıyla Kartal 59’da maçı bitiriyor. Ve rahatlayan Abdullah Avcı yeni transfer N’Koudou’yu sahaya sürüyor. Beşiktaşlı oyuncular da 3 golün ardından rahatlıyor, tribünler ise coştukça coşuyor. Artık skor daha da artabilir, Göztepe de gol bulabilir ama üç puanın ev sahibine gideceği kesin gibi. Ne ki skor da atılan goller de Beşiktaş’ın sorunlarını örtmeye yeterli değil. Ayrıca rakip Göztepe’nin sezona henüz hazır olmadığını, Beşiktaş karşısında direnç gösteremediğini de unutmamak gerek. Ama bu yeni kadronun, yeni hocalarıyla birlikte olumlu bir değişim sürecinde oldukları da açık. İşte asıl önemli olan da bu.