Anlaşılan o ki bu lig öyle veya böyle bir şekilde tamamlanacak. Ne var ki koşullar gözetildiğinde bu sezonun "adil bir şekilde" sonlanamayacağı çok açık. Çünkü bundan sonra tamamen ilgisiz ve eşitsiz koşullarda oynanacak 8 haftanın ardından ligde sıralama oluşacak. Bırakın adaletsizliği, boş tribünler önünde ve kadroları "dumura uğramış" takımların alelacele oynadıkları futbolla ilgisi olmayan maçlar hiçbir anlam taşımayacak. Korona bulaşma riskine ise hiç girmiyorum bile...

Korona fırsatı

Aslında korona maddi açıdan inanılmaz bir mazeret oldu kulüplerimize. Böyle bir mazeret var da, kulüp yöneticileri olarak sizin korona günleri için ve korona sonrası için herhangi bir planınız var mı? Bu zorlu günlerden nasıl çıkmayı düşünüyorsunuz?

TFF Başkanı yarım ağızla da olsa harcama limitleri gözden geçirilecek, yani indirilecek falan diyor. Ama önemli olan bu değil ki. Önemli olan zaten mevcut bonservis ve maaş ödemelerinin nasıl yapılacağı. Transfere, bonservislere, ücretlere üst sınır getirilecek mi? Ücret ve bütçe eşitsizlikleri ortadan kaldırılacak mı?

Nerede o vaatler

Futbolun iyice çıkmaza girdiği son yıllarda kulüp yönetimleri vaat üstüne vaatte bulunmuşlardı. Bundan böyle maliyetler kısıtlanacak, genç yeteneklere yatırım yapılacak, sakatlık hikâyesi dosyalarca olan futbolculara 3-4 yıllık kontratlar yapılmayacaktı.

Maalesef bizde konuşulanlar başka, yapılanlar başka oluyor hep. Zaten tekrarlana tekrarlana içi boşaltılan bir kavrama dönüştü şu “yeniden yapılanma” olayı.

Ancak korona öncesi de zaruri olan yeniden yapılanma meselesi korona sonrası daha da zaruri hale geldi. Ve artık böyle bir büyük değişime cesaret edemeyenler için korona ciddi bir zorlayıcıya dönüştü. Yani bir fırsata...

İrade gerek

Ama görünen o ki, en baştan en sona herkes futbola dair radikal bir karar almaktan korkuyor. Baksanıza Sağlık Bakanı Koca, futbolun başlaması konusunda kararı bizim TFF’ye bırakmış. Peki, bugüne kadar hiç bir kritik konuda irade gösteremeyen TFF, böyle bir konuda nasıl karar verecek?

Oysaki yöneticilik tam da kriz anlarında irade kullanabilmek değil midir? Dahası; diyelim ki futbolun yeniden oynatılmasına ve liglerin tamamlanmasına dair nihai karar verildi. Peki, hangi koşullarda oynanacak bu maçlar? TFF’nin açıkladığı 39 sayfalık pakette her şey var ama asıl mesele yok. Fiziki temasa dayanan bu oyun sahada nasıl oynanacak? Bütün liglerde bu önlemler hayata geçirilebilecek mi?

Tabii TFF’yi de çok suçlamamak lazım. Küresel ölçekte karar alması gereken FIFA ortalarda yokken, maçların oynanmasından başka derdi olmayan UEFA şimdiden ortadan çatlamışken, bizim TFF seyretmekten başka ne yapsın?