Gülengül Altınsay

Her şeye karşı

13 Mayıs 2021 Perşembe

Sezonun son maçı öncesi aklıma hemen 1992-93 sezonu geliverdi. 

Nedense?

Öyle ya yine Beşiktaş’ın kaybettiği haksız puanlar, yine sona yaklaşırken rakipleriyle puan farkını azaltması, yine sahadaki rakiplerinin hayatlarının maçını oynarcasına hırs küpüne dönüşmeleri ve son haftaya Galatasaray’la eşit puanla giriş. Sonunda şampiyonun averajla belirlenecek olması. Yalnız bir fark var o da bu kez Galatasaray’a göre averajı daha iyi olan tarafın Beşiktaş olması. Son Galatasaray maçında ikili averajın nasıl eşitlendiği noktasına girmiyorum bile. Biraz futboldan anlayan biraz da vicdanı olan herkes her şeyi gördü zaten. Maçın hakemi, yardımcı hakemi ve VAR dışında. 

Peki şaşırıyor muyuz? Maalesef ben hâlâ şaşırmaya devam ediyorum. Çünkü insanlardan umudumu bir türlü kesemiyorum.  

Gözler rakiplerde

Durum böyle olunca şimdi gözler doğal olarak son haftanın rakip takımları Malatya ve Göztepe’ye çevrildi. Zaten Denizli-Galatasaray maçının ardından Arda Turan işi hemen gündeme taşıyıverdi. Beşiktaş’ın rakibi Göztepe’nin teknik direktörü Ünal Karaman’a mesajı vardı kendisinin. Karaman’a güvendiğini takımını aslanlar gibi oynayacağını açıkladı bize. Ama bu arada kendi rakipleri Malatya takımının da aslanlar gibi oynaması gerektiğini söylemedi. İşte geldiğimiz nokta bu futbolda maalesef. Bir takımın futbolcusu şampiyonun belirleneceği maç öncesi ulu orta rakibinin rakibine hem de Ünal Karaman gibi bir spor adamının adını karıştırarak moral konuşmaları yapabiliyor. Böyle bir açıklamanın hiç etik olmadığının farkında bile değil. Ünal Karaman ve takımı hakkında yorum yapması güya onları gaza getirmeye çalışması garip değil mi? Bana çok garip geliyor da. Ayrıca bu ne cüret, bu ne teklifsizlik.

Kartallar gibi

Beşiktaşlı bir futbolcunun Malatya Teknik Direktörü İrfan Buz hakkında “Kartallar gibi” çıkıp oynayacaklar demesi de çok garip olurdu mesela.

Neyse bunlar bizim futbol ortamımızın sorunları. Ve görülüyor ki ortam değişmedikçe de ortamda at koşturanlar, pervasızca davrananlar hep var oluyor. İktidarlardan yüz bulanlar yüzsüzlüğe devam ediyor. Gürültü patırtı ve hot zotla saha dışında kazanma çabası devam ediyor.  

Ve etrafta “Beşiktaş’ın şampiyonluğunu bozmaya çalışan bir el var” diyenlerin, “şampiyonu hakemler belirleyecek” diyenlerin çoğaldığı şu son haftalarda.  

Fakat her şeye rağmen avantaj Beşiktaş’ın elinde. Averaj üstünlüğü onda. Galatasaray’ın rakibi Malatya’nın da az gol yiyen bir takım olduğunu düşünürsek Galatasaray’ın işinin daha zor olduğu da ortada.

Hak eden kazansın

Ne var ki Beşiktaş’ın dar kadrosuna rağmen geliştirdiği güzel futboluyla işi bu kritik noktaya getirmemesi gerekirdi diye düşünebiliriz belki. Ama Sergen Yalçın ve öğrencileri birçok şeyle aynı anda mücadele etmek zorunda kaldılar. Birçok şanssızlıkla boğuştular. Galatasaray ve Fenerbahçe’nin ellerindeki imkânlar onlarda hiç yoktu. Ama bugüne dek en iyi futbolu onlar oynadılar, en fazla teri onlar akıttılar ve en çok da onlar hak ettiler. 

Ve şimdi Beşiktaş İzmir’de sadece şampiyonluk için değil futboldaki yozlaşmaya, bozuk düzene karşı da çıkıyor sahaya…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umudun meydanı 2 Mayıs 2024
Beklenen sonuç 28 Nisan 2024
Ha hakem ha referee 25 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları