Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Luce laneti mi?
“Bunamış” dediler, “Artık çok yaşlı” dediler ve ülkeden göndermek için de sonra ülkeye bir daha dönüş yapmaması için de ellerinden geleni yaptılar. Tabii ki yaşlı olmak beraberinde tecrübe gibi bir avantaj getirse de çağa ayak uyduramamak gibi bir dezavantaj da getirebilir. Ama unutmamak lazım ki nüfus kâğıdının genç olmasından çok daha önemli olan kafaca genç olabilmek ve de genç kalabilmek. Doğuştan yaşlı doğanlara ne demeli?
Anlamışsınızdır sanırım; bizim sevgili Lucescu’dan bahsediyorum. Ve Salı akşamı, yeni takımı Dinamo Kiev’in Juventus’la olan Şampiyonlar Ligi maçlarını izlerken aklıma düşüverdi tüm bunlar. Lucescu’nun futbol felsefesini, futbolu, futbolcuyu yönetim biçimini ve de insanlara yaklaşımını beğenen biri olarak onu yine ekranlarda hem de 75 yaşında takımının başında görmek çok hoşuma gitti açıkçası. Demek ki bunamamış, demek ki zamanı geçmemiş henüz. Ben bunları zaten biliyordum da ona yaşını bahane edip kampanya yürütenlere gelsin tüm bunlar.
Geleceğe yatırım
Sonra Luce’nin oynattığı oyunculara bakınca kendisini nasıl sürekli yenilediğini bir kez daha görmek de mutlu etti beni. Yeni takımı Dinamo Kiev’de altyapıdan 7 oyuncusu var. Biri 18, üçü 20, biri 21 yaşında… Ve ön elemeleri geçerek Şampiyonlar Ligi’nde oynuyor bu takım. Muhtemelen önümüzdeki yıllarda da oynayacak.
Köhneyen kim?
Şimdi, köhnemiş olan 75 yaşındaki Lucescu mu, yoksa “tecrübeli” diye 30 yaşını aşmış, sakatlık hikâyeleri sayfalar dolusu olan futbolculara Avro’ları saçmayı marifet sanan nüfus kâğıtları genç transferlerden sorumlu kulüp yöneticileri mi?
Beşiktaş mesela; o kadar eleştirdikleri önceki yönetimin yaptıklarının ürkek bir kopyasını icra ettiler. Galatasaray mesela; son derece kötü bir başlangıç yaptılar sezona. Ve şimdi Başkan Mustafa Cengiz, Alanyaspor mağlubiyetinin ardından feryat ediyor: “Deliriyorum” diyor. Özellikle Falcao’dan istenilen yararın elde edilemediğinden yakınıyor. İyi de bu zaten baştan belli değil miydi? Ya da öngörülmesi gerekmiyor muydu?
Ayrıca yönetimde olan, karar merciinde olan insanların sanki olanların sorumlusu kendileri değilmiş gibi en başta olumsuzluklardan şikâyetçi olması da baydı artık. Hedef şaşırtma numaraları da…
Tabii bu noktada can simitleri devreye giriveriyor. Puan kayıpları, yapılan yanlış transferlere, oynanan eksik oyuna falan değil de hemen hakemlere bağlanıyor. Ama şu ilk 5 haftada 4 penaltı almış, penaltı aldıkları maçları da kaybetmemiş takımların hâlâ hakemlerden şikâyetçi olması da biraz garip kaçardı artık.
Kaderimiz
Şimdi herkesin umutla baktığı milli takımı yaratan Lucescu’yu ebediyen kovmak için olmadık nedenler aradık. “Hiçbir değeri olmayan Uluslar Ligi’nde küme düşürmüşmüş” falan…
Şimdi Lucescu gençlerle Şampiyonlar Ligi’nde oynuyor biz ise kendi kaderimizle… Anlaşılan o ki kötü yönetimler bundan sonra da yine hakemlere saldırarak ve teknik adam harcayarak ayakta kalmaya çalışacak gibi.
Luce laneti mi bu acaba?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği