Anlaşılan Şenol Güneş, Necip’i ilk on bire alarak bir fazla savunmacıyla orta alanının savunma gücünü artıracağını sanmış. Bu şekilde bu kritik maç nasıl kazanılacak, belli değil. Sanırım Güneş Beşiktaş’ı kafasında bitirmiş. Şampiyonluk iddiasını da sanki istemeden sürdürüyor. Ayrıca top oynamak için maçın hakemlerinin de futbolun tarafında olması gerek. Ama ardı ardına çalınan faullerle ve siyah formalılara bol keseden çıkarılan sarı kartlarla başlıyor maç. Mesela 12’de Donk, Necip’e faul yapıyor ama düdük Beşiktaş aleyhine çalınıyor, dahası rakibin üçe iki yakalandığı gol atağı kesiliyor. Sonunda Beşiktaş’ın kullanması gereken tacı Galatasaraylı oyuncu kullanıyor. Siyah-Beyazlılar itiraz halindeyken eksik yakalanıyor ve golünü yiyor. Haksızlığa itirazlar Beşiktaşlılara yine sarı kartlar şeklinde dönüyor. Daha da garibi maçın yorumcusu da spikeri de tacı yanlış tarafın kullanıldığını söylemekten korkuyor. Zaten Bülent Yıldırım gibi bir hakemin bu maça verilmesinden anlamalıydık bunu. Galatasaray’ın ikinci golü de Gökhan-Adriano değişikliği sırasında Adriano’nun daha yerini alamadan kullanılan taçtan geliyor. Yani Cim-Bom iyi oynamıyor ama fırsatları iyi değerlendiriyor. Sonra hakemin orta alandan verdiği bir penaltı var ki skandal. Neyse ki ofsayt tespit ediliyor. Ne var ki Beşiktaş’ın bu kadroyla bu oyunu bozması zor. Umut olarak sahaya Quaresma’nın sürülmesi transfer sevdalısı yönetimin kadroyu nasıl darmadağın ettiğinin ve kupa falan düşünmediğinin kanıtı. Karşı cephe böyle geniş olunca Beşiktaş zayıf iddiasını da sürdüremiyor.