Gülengül Altınsay

Panik yok ama önlem gerek

03 Aralık 2015 Perşembe

Beşiktaş, Fenerbahçe’nin sadece bir puan gerisinde. Ve üstelik daha oynanacak 21 hafta var.
Ama Siyah-Beyazlıların baskın oynamasına rağmen Akhisar karşısında aldığı yenilgi taraftarı düşündürmüyor değil.
Bu sezon da iyi başlayıp kötü mü bitireceğiz” tedirginliği bu. Anımsarsanız Beşiktaş son 3 sezondur oynadığı futbolla büyük övgüler almış, şampiyonluk hayalleri kurmuş ama ligi ancak 3. bitirebilmişti.
Kartal’ın iyi başlayıp iyi bitirememesinin 1. sebebi takımın stadının olmamasıydı. “Bir sezonda bitecek” denen stat inşaatı bitmek bilmemiş, takım bir orada bir burada maçlarını oynamak zorunda kalmıştı. Hatta olaya bu açıdan baktığınızda Beşiktaş’ın üçüncülükleri futbolcuların ve teknik adamların başarısı bile sayılabilirdi.

Rakiplerinin zaafları
Ne ki, şampiyonluk yarışı yaptığı rakiplerinin, Galatasaray’ın ve Fenerbahçe’nin de en sorunlu sezonlarını yaşadıkları düşünüldüğünde Beşiktaş’ın bu 3 sezondan sıfır kupayla çıkmasını başarı olarak nitelendirmek çok zor.
Beşiktaş stadı olmamasına rağmen rakiplerinin zaaflarını kullanabilirdi kısacası.
Ama kullanamadı.
Oysa 3,5 yıl önce, “Feda” yılıyla başlayan “yeniden yapılanma” hemencecik 2-3 ay içinde terkedilmeseydi takım bugün çok daha güçlü olabilir, kadroda ve skorlarda giderek artan istikrar sağlanabilirdi. Başarıda da.
O günlerde çizilen rotanın bile takıma bugünün artıları olarak yansıdığı apaçık ortada.
Yazık ki o zamandan bu yana rotadan sık sık çıkılıyor, en fenası dümensiz gidiliyor. Günü kurtarmaya yönelik adımlar atılıyor, bir galibiyetle hemen havaya giriliyor.
Manasız biçimde transfer edilen ve top ayağına değmeden başka takımlara, hem de maaşları ödenerek yollanan futbolcuları geçiyorum.
Kaleye Tolga’yı alıyorsunuz, koluna kaptanlık bandını takıyorsunuz ama hâlâ kaleci arıyorsunuz.
Defansa alınan oyuncuları takip etmek bile zor.
Sürekli birileri geliyor bazıları forma şansı bile bulamadan gidiyor. Sivok yollanıyor. Devamlı oynayan Pedro bir anda siliniyor. Miloseviç var ama yok. Brezilya dışına çıkmamış Rhodolfo alınıyor. Ötekilerden bir farkını göremediğimiz bu oyuncu ile Ersan savunmada güven veremiyor bir türlü. Üstelik Ersan sakatlanınca sol bek olarak alınan Tosiç’i yokluktan stoper yapıyorsunuz.
O kadar transfere para harcıyorsunuz ama orta alanın bel kemiği Atiba’nın yedeği yok. Tolgay iyi transfer fakat onun da sakatlığının uzun süreceğini bile bile önlem almıyorsunuz.
Tekniğine bakıp Sosa’yı alıyorsunuz fakat 90 dakika aynı tempoda oynayamayan, savunma yönü zayıf bir oyuncu olduğunu hesaba katmıyorsunuz.
Olcay herkesin beğenisini kazanmış ve takıma oturmuşken sırf bazı taraftarların isteğiyle takım oyunu kavramı olmayan Quaresma’yı transfer ediyorsunuz. Ve Olcay’ı yedeğe atarak performansını düşürüyor, tam daha fazla dakika almaya başlamışken Kerim’in hevesini kırıyorsunuz.

Çok zaman var
Ne var ki tüm bu yanlışlıklara rağmen bugün her şeyin çözümü de var. Hiç bir şey bitmiş değil. Beşiktaş yine şampiyonluğun en kuvvetli adaylarından.
Ama yeter ki erken uyarılar dikkate alınsın, geçiştirilmeden sorunların üzerine gidilsin.
Zaten takım çok mesafe kat etmiş durumda. Artıları çok. Akıllı çözümler üreterek ve morali yüksek tutarak pekala ipi göğüsleyebilir Siyah-Beyazlılar.
O yüzden umutsuzluğa yer yok. Hele şimdiden.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları