Geçen hafta düşük hakem performanslarına ve sonuca etki eden hakem tutarsızlıklarına değinmiş, balık baştan kokar demiştim. Önce MHK’den Murat Ilgaz, Yasin Kol’un verdiği kararların yanlış olduğunu ve dinlendirileceğini açıkladı. Sonra TFF Başkanı bir açıklama yaptı, o da adeta beni doğruladı. Yanlışlar vardı ama bunda kasıt yoktu. Zaten hakemleri atayan da algoritmaydı. Yapay zekâdan bahsetti TFF Başkanı. Hakemlik kurumuna ne kadar idare-i maslahatçı yaklaştıklarını yapay zekâ, algoritma gibi sihirli sözcüklerle örtmeye çalıştı aslında. Biliyorsunuz bu algoritma geçen sezon ortası 10’dan fazla hakemi yetersiz diye işten el çektirmiş, sonra nedense aynı hakemler yeterli bulunmuştu. O kadar saf değiliz sayın Başkan. Bu yapay zekâ, o da varsa, insan işi. Yetersiz gözlemcilerinizin raporlarını işliyor, sonra her maç için birkaç aday seçiyor, bunlardan birini de MHK’niz atıyor. Bütün bu hataları yapay zekânın üzerine yıkamazsınız. Gerçek şu: Hakemleriniz çağdaş futbol oyununu yönetecek beceride ve yeterlilikte değil. Üstelik güven de kalmadı. Atanmış bir TFF’nin atanmış MHK’sinde hakemlerin bazı takımlara karşı aslan kesilip ötekilere hoşgörülü davrandığı izlenimi de var. 

FATURA ISMAEL’E 

Hakemler oyunu da etkiliyor. Karagümrük maçında Ismael, sarı kart gören Berkay’ı hakem korkusuyla oyundan aldı. Zorunlu olarak Salih’i geri çekti. Forvetlerden uzak kalan Salih’in hücum performansı düştü. Dolayısıyla takımın da. Ismael Alanya maçında da elinde kartlarla dolaşan hakemi görünce kırmızı karttan sonra aşırı temkinli davranmış, Beşiktaş bu yanlış kartlar yüzünden 2 puandan ve liderlikten olmuştu. Yani hakemlerin etkisi sadece yanlış faul kararları, verilen verilmeyen kartlar, penaltılar değil. Yanlış hakem yönetimleri hocaları da sahada oynayan oyuncuları da dolayısıyla futbolu da olumsuz etkileyebiliyor. Dahası futbol oynamak isteyenler cezalandırılıyor. Yeri gelmişken; Karagümrük maçında tribünlerin bir kesiminin, takım 3-1 öndeyken değişiklik istemesi çok garip. Zaten uyum sağlamış bir 11’i, 5 oyuncu değişikliğiyle bozmak ne kadar akıllıca? Üstelik Beşiktaş’ın kulübesi de hiç zengin değilken. Bu kalitede hakemlerle tempolu, presli, seyir zevki yüksek futbol oynamak çok zor. Bırakın yapayını, asıl bize lazım olan en basitinden zekâ, akıl, izan, liyakat ve futbol oyununa saygı.