Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İktidar Medyaya Baskıdan Vazgeçmiyor
İktidarın medya üzerindeki baskılarının ağırlaşacağını gösteren belirtiler artıyor. Bu son günlerde Cemaat medyasında çalışan gazetecilerin gözaltına alınması, tutuklanması ile sınırlı değildir. Bir süre önce Facebook ve Twitter üzerinde denenen ancak daha sonra yargı kararlarıyla geri çekilen uygulamaların yeniden gündeme geleceği anlaşılıyor. İnternet sitelerinde Facebook ya da Twitter’da yer alacak haberlerin bakan kararıyla engellenmesinin planlandığı, yargı kararının daha sonra aranacağının açıklanması iki adım ileri bir adım geri stratejisinin sürdürüldüğünü gösteriyor. Eşzamanlı olarak fişleme girişimlerinin “yasal” zemine kavuşturulması da gündemde. Öyle anlaşılıyor ki iktidar dinlemelerden şikâyet ede ede yeni bir dinleme, gözleme, fişleme, engelleme düzeni kurma konusunda hızlı adımlar atıyor. Gazetecilerin tutuklanması konusunda Cumhurbaşkanı’nın “yenitutuklamalar da olabilir” demesi de artık yargı ile yürütme arasındaki parlamenter düzen kurallarına tümüyle aykırı yeni bir baskı dönemine geçilmiş olduğunun kanıtı sayılabilir.
Medyaya yönelen saldırı aynı zamanda meslek odalarına da yöneliyor. Odaların birer sivil toplum kuruluşu olarak hukuksuzluklara karşı çıkmasının, yargı yollarını kullanarak kimi girişimleri engellemesinin önüne geçmek isteyen iktidar partisi meslek odalarını bakanlıklara bağlama ve yetkilerini kısıtlama çabası içinde.
Bu gidiş iyi bir gidiş değildir. Medyası susturulmuş, hak arama yolları ve kanalları tıkanmış bir ülkede demokrasiden söz edilemez ve kim söylerse söylesin Türkiye basının en özgür olduğu ülkedir sözleri de tüm dünyada bir şaka olarak algılanır.
Hatalar...
Çok sayıda okurumuz yazım hatalarına dikkat çekmeyi sürdürüyorlar. İşte onlardan bir demet: Son zamanlarda Cumhuriyet’in internet sayfasındaki haberlerde çok fazla anlatım bozukluğu, bağlaç olan ‘-de’nin yanlış kullanımı, noktalama işaretlerine hiç dikkat edilmemesi ve daha nice şey dikkatimi çeker oldu. Örneğin bugün son dakika olarak geçen “Başbakanlık’ta Silah Sesleri” başlıklı haberde “özel hareket polisleri” deniyor harekât yerine. Bunun yanı sıra “...Vekâletler caddesine” (Caddesi’ne) bir başka hata. Bu haberde başka hatalar da var. Son dakika haberi olduğu için acil girilmiş olsa da bu kadar hata olmamalı. Örneğin “Sakız çiğneyip aylık 3000 lira maaş alacaklar” başlıklı görüntülü haberde açıklama şu şekilde: “Bir sakız firması sakızın verdiği ferahlığı test etmek için uzman arıyor, başvurularıda internet üzerinden yapılıyor.” Ne virgül var “Bir sakız firması”ndan sonra ne de “başvurularıda” sözcüğünde ‘-de’ ayrı yazılmış. “TSK’yi harekete geçiren uçak enkazı” başlıklı haberdeyse “Kastamonu’nun İnebolu ilçesi sahilinde, bir uçağın pilot kabininin de yer aldığı ön kısmına ait parça bulundu” deniyor. Buradaki anlatım bozukluğunu sizin takdirinize bırakıyorum.
Okurlardan kısa kısa
Çeşitlilik iyidir Kırk yılı aşkın Cumhuriyet gazetesi okuru olarak, ikinci sayfa “Olaylar ve Görüşler” başlığı altındaki yazıların yazar ve yazı konularının çeşitliliğinin sağlanmasından dolayı mutluyum. Bugün Ragıp Duran’ın (babası İÜ Hukuk Fakültesi’nde İdare Hukuku öğretmenimdi) yazmasından kıvanç duydum. Diğer yeni temalı yazıları ve yazanları sevinçle karşıladım. Maxime Gauin makalesi gibi. Abdullah Göllü
Haberde tuhaf cümleler
Okurumuz Nesrin Zeybek de yazım hatalarının sıklaştığını belirtiyor ve daha ilginç bir hataya dikkat çekiyor: “Gazetede ‘Facebook genç nüfusunu kaybediyor’ başlıklı haberde bu tür bir hatayı görebiliriz. Haber, yazarı belirtilmemiş genel bir haber. Haberin sonuna geldiğimde şu cümleyi gördüm: ‘Sanırım başarılı sosyal medya sitesi karşısına çıkan rakiplerini satın alarak kullanıcıları kaybetmemeye çalışıyor. Ancak bu ne kadar mantıklı sayılır bilinmez…’ Çeviri bir haber olduğunu tahmin ettim, haberi yazan arkadaşın kendi yorumunu eklediğini düşünmek istemiyorum çünkü. Çok şaşırdığımı belirtmeden geçemeyeceğim. Girilen haberlerin Twitter ve Facebook Türkçesine dönüştüğünü görmek oldukça acı. Umarım dikkate alırsınız.”
Nasıl anlamalı?
22.12.2014 tarihli gazetede “CHP’li başkanın korumasıyla eşi ölü bulundu” biçiminde bir başlık vardı. Bunu: 1. “Başkanın koruması ve başkanın eşi” biçiminde mi anlayacağız yoksa 2. “Başkanın koruması ve korumanın eşi” biçiminde mi anlayacağız? Haber okununca ne olduğu anlaşılıyor ama ayrıntıyla uğraşmayan, sadece başlıkla yetinenlerin çok olduğu, hatta kendisi okumayıp başkalarının okuyup yorumlamasını bekleyenlerin çokça olduğu bir toplumda başlıkların yanlış anlamaya meydan vermeyecek biçimde olmasının gerektiğine inanıyorum. Kolay gelsin. Zeki Karlı
Nesnel gerçeği aramak ilkemizdir
Kanıt, tanık ve nesnel olgular yeterli değilse haber yalnızca iddiadır.
Cumhuriyet’in 20 Aralık 2014 tarihli sayısında yer alan “Sınav kâğıdını göstermeyen öğretmenin sınıfı değiştirildi” üst başlıklı ve “Kızı zayıf aldı, fatura öğretmene çıktı” başlıklı haber, gazetenin yayın ilkeleri açısından kimi eksiklikler taşıyor. Haberin sunuluşu kesin hüküm içeriyor ve yalnızca tanıklık edenlerin iddialarına, duyumlara dayanıyor olması haberi zayıflatıyor. Haberin spotundaki “...düşük not alınca özel öğretmenin devreye girdiği iddia edildi” cümlesi de haberin sunuluşundaki ve içeriğindeki kesin ifadeleri hafifletmeye yetmiyor. Haber bu şekliyle Cumhuriyet’in yayın ilkeleri ile bağdaşmıyor.
Özetle habere konu olan olay, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 9. sınıf öğrencisi kızının matematik dersinden düşük not aldığı, sınav kâğıdını özel öğretmenin görmek istediği, fakat buna sınavı gerçekleştiren öğretmenin izin vermediği üzerine kurulmuştur. Haberde daha sonra sınavı gerçekleştiren öğretmenin sınav kâğıdının fotoğrafının çekilmesine izin verdiği belirtilmektedir. Ancak kısa bir süre sonra matematik öğretmeninin sınıfının değiştirildiği de haberde yer almaktadır. Okul yönetiminin, öğretmenin sınıfının değiştirilmesinde kasıt olmadığını, yeni atanan müdür yardımcısının da matematik öğretmeni olması nedeniyle böyle bir değişikliğe gidildiğini, değişikliğin rutin bir işlem olduğunu iddia ettiği de haberde belirtilmiştir. Bu arada Başbakanlık Basın Müşaviri’nin de olaya müdahil olduğu ve “bir aile yakınının ya da özel öğretmenin sınav kâğıdını görmek istediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını” söylediği haberde yer almaktadır.
Öğrencinin düşük not aldığı sınavdan ve nota itirazından hemen sonra öğretmenin sınıfının değiştirilmesi, olayla bağlantısının bulunmadığı okul yönetimince iddia edilse de, söz konusu öğrencinin etkili bir politikacının, Başbakan’ın kızı olması ile birleştirildiğinde hiç kuşkusuz olaya haber değeri kazandırıyor. Ama bu, haberin kesin hükümler içeren bir habere dönüştürülmesini haklı kılmıyor. Kaldı ki, haberde sınıfı değiştirilen öğretmen konu ile ilgili bir açıklama yapmış değildir. Öğrenci velilerinin bir kısmının olayı doğrular nitelikteki iddiaları da haberin kesin hükümler içeren bir başlıkla ve içerikle verilmesini haklı kılmıyor.
Karşılıklı iddialar sıralanarak, hüküm vermenin okura bırakılması daha doğru bir tutum, daha tutarlı bir habercilik olurdu. Muhabir, editör ve Yazıişleri’nin daha titiz ve dikkatli olması gerekirdi.
Sezar’ın hakkı Sezar’a
Yine başka bir haberle ilgili olarak okurumuz Prof. Dr. İpek Gürkaynak’ın 23 Aralık 2014 tarihli Cumhuriyet’te yer alan “Öğrencilere mesleklerini toplumsal cinsiyet rollerine göre seçmeleri öğretilecek” üst başlığı ile manşetten verilen “Cinsiyetçi ders” başlıklı haberle ilgili itirazının da ciddiye alınması gerektiği kanısındayım. Prof. Gürkaynak, “meslek seçiminde cinsiyet ayrımcılığına yönelik toplumsal önyargılara dikkat edilmesi gerekliliğinden” söz eden metnin yanlış yorumlandığını belirtiyor. “Sezar’ın hakkının Sezar’a verilmesi ve insanlara ve kurumlara haksızlık edilmemesi benim için önemlidir. O kadar çok eleştirmemiz, deşifre etmemiz gereken konu var ki son zamanlarda art arda gelen eğitimle ilgili meselelerde, kırk yılda bir olumlu bir şey oluyorsa onu batırmak iyi değil; hem de enerjinin boşa harcanması bence. Okuyucunun yanlış yönlendirilmesi de cabası” diyor. Haklı değil mi?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi