Halit Deringör
Halit Deringör hderingor@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Özgürlüğümüze Evet...

03 Mayıs 2011 Salı
\n

\n\n\n

Eğer bir ülkede demokrasi varsa, basın özgürlüğü bu demokrasinin olmazsa olmazıdır. Peki bizim ülkemizde demokrası var mı? Evet biraz var. Ama onu da bir türlü doğru dürüst kullanamıyoruz. Bir de dönüp, sporumuza bakalım. Çoğumuz basın özgürlüğünden ne anlıyoruz? Onu nasıl kullanıyoruz? Almışız elimize kalemi, hiç sorumluluk duymadan kişilere çalakalem veryansın yükleniyoruz. Üstelik bunun bir basın özgürlüğü olduğuna inananlar var. Demokrasi sözle olmuyor. Sonradan da kolay kolay alınmıyor. Kendimizin özgür olduğunu düşünüyor ama başkalarının özgürlüklerini hiç dikkate almayabiliyoruz. Bu çeşit özgürlük düşüncesi bir anlamda özgürlüğün suiistimalidir. Şöyle bir bakın Avrupadaki spor medyası ile bizim spor medyamıza. Hiç gördünüz mü acaba yumruklaşma derecesinde birbirleri ile kavga ettiklerini? Beşiktaşlı Nihat Kahveciyi hepimiz tanıyoruz. İspanyada oynadığı sıralarda Türklüğünü ve Türk futbolunu çok iyi temsil etti. Ama bu futbolcu, futbol hayatının sonbaharına geldiği bir zamanda Beşiktaş kendisini yeniden kucakladı. Şimdi, geçmişteki futbol başarısını tekrarlayamıyor. Çünkü artık performansı düştü, randımanı azaldı. Sahaya çıktığında oynamak istiyor ama yetmiyor bu istek. Böyle bir durumda, spor medyasından biri kalkıyor, hakkında onur kırıcı yazılar yazıyor. Milyon Avrolar aldı ama oynamıyor diyor. Futbolda oynamıyor diye bir kavram yoktur. Her futbolcu oynamak ister. Gücü kalmamışsa ne yapacaksınız? Bu durumda Nihat mı hatalı, yoksa bu duruma gelen bir futbolcuya milyon Avrolar verip transfer eden yönetim mi? Kasti olarak oynamıyor hükmü Nihatı çileden çıkartıyor ve iş neredeyse yumruklaşmaya kadar gidiyor. Böyle durumlarda futbolcunun hiç mi söyleyecek bir şeyi yok? Onlar da özgür değiller mi? Medyanın her şeyi yazma özgürlüğü var ama futbolcu, kendisini koruma özgürlüğüne sahip değil. Nihatın yumruklaşmasını her şeye karşın onaylamıyorum. Ancak, eleştiri yapılırken furbolcuların psikolojisini de göz önüne almakta fayda var. Her şeyde olduğu gibi özgürlüğün kullanımında da sınır vardır. Sınırın zorlanması işte böyle hoş olmayan olaylara zemin hazırlar. Kahveci, silah zoru ile para gasp etmemiştir. Ona verilecek parayı yönetim takdir etmiştir. Nihat da bu parayı almıştır. Paradan kim zarar görmüş ki?

\n

Not: Fenerbahçe Divan Kurulunda Ataşehirde tamamlanmakta olan Fenerbahçe Basketbol Salonuna Atatürk ismi verilmesi konusundaki girişimlerimiz bir sonuç vermedi. Meğer, sponsor firma ile Fenerbahçe Kulübünün protokolünde henüz doğmamış bu çocuğa isim konulmuş bile. Hiç kimsenin haberi yok. Kapalı kapılar ardında verilen kararı ve onaylanan protokolü nereden bileceğiz ki. İşte böyle, maddi değerler karşısında, manevi değerleri kim takar ki! Aziz Yıldırım, Konuyu bir kez daha tetkik edip, beraber halledelim dedi. Olmazsa yeni yapılacak tesise Atatürk adının verileceği vaadinde bulundu. İpe un serildi.\t\t

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Olmaz.. Olmaz... 6 Kasım 2012

Günün Köşe Yazıları