Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Özgürlüğümüze Evet...
\n\n\n
Eğer bir ülkede demokrasi varsa, basın özgürlüğü bu demokrasinin olmazsa olmazıdır. Peki bizim ülkemizde demokrası var mı? Evet biraz var. Ama onu da bir türlü doğru dürüst kullanamıyoruz. Bir de dönüp, sporumuza bakalım. Çoğumuz basın özgürlüğünden ne anlıyoruz? Onu nasıl kullanıyoruz? Almışız elimize kalemi, hiç sorumluluk duymadan kişilere çalakalem veryansın yükleniyoruz. Üstelik bunun bir basın özgürlüğü olduğuna inananlar var. Demokrasi sözle olmuyor. Sonradan da kolay kolay alınmıyor. Kendimizin özgür olduğunu düşünüyor ama başkalarının özgürlüklerini hiç dikkate almayabiliyoruz. Bu çeşit özgürlük düşüncesi bir anlamda özgürlüğün suiistimalidir. Şöyle bir bakın Avrupa’daki spor medyası ile bizim spor medyamıza. Hiç gördünüz mü acaba yumruklaşma derecesinde birbirleri ile kavga ettiklerini? Beşiktaşlı Nihat Kahveci’yi hepimiz tanıyoruz. İspanya’da oynadığı sıralarda Türklüğünü ve Türk futbolunu çok iyi temsil etti. Ama bu futbolcu, futbol hayatının sonbaharına geldiği bir zamanda Beşiktaş kendisini yeniden kucakladı. Şimdi, geçmişteki futbol başarısını tekrarlayamıyor. Çünkü artık performansı düştü, randımanı azaldı. Sahaya çıktığında oynamak istiyor ama yetmiyor bu istek. Böyle bir durumda, spor medyasından biri kalkıyor, hakkında onur kırıcı yazılar yazıyor. “Milyon Avro’lar aldı ama oynamıyor” diyor. Futbolda ‘oynamıyor’ diye bir kavram yoktur. Her futbolcu oynamak ister. Gücü kalmamışsa ne yapacaksınız? Bu durumda Nihat mı hatalı, yoksa bu duruma gelen bir futbolcuya milyon Avro’lar verip transfer eden yönetim mi? “Kasti olarak oynamıyor” hükmü Nihat’ı çileden çıkartıyor ve iş neredeyse yumruklaşmaya kadar gidiyor. Böyle durumlarda futbolcunun hiç mi söyleyecek bir şeyi yok? Onlar da özgür değiller mi? Medyanın her şeyi yazma özgürlüğü var ama futbolcu, kendisini koruma özgürlüğüne sahip değil. Nihat’ın yumruklaşmasını her şeye karşın onaylamıyorum. Ancak, eleştiri yapılırken furbolcuların psikolojisini de göz önüne almakta fayda var. Her şeyde olduğu gibi özgürlüğün kullanımında da sınır vardır. Sınırın zorlanması işte böyle hoş olmayan olaylara zemin hazırlar. Kahveci, silah zoru ile para gasp etmemiştir. Ona verilecek parayı yönetim takdir etmiştir. Nihat da bu parayı almıştır. Paradan kim zarar görmüş ki?
\nNot: Fenerbahçe Divan Kurulu’nda Ataşehir’de tamamlanmakta olan Fenerbahçe Basketbol Salonu’na Atatürk ismi verilmesi konusundaki girişimlerimiz bir sonuç vermedi. Meğer, sponsor firma ile Fenerbahçe Kulübü’nün protokolünde henüz doğmamış bu çocuğa isim konulmuş bile. Hiç kimsenin haberi yok. Kapalı kapılar ardında verilen kararı ve onaylanan protokolü nereden bileceğiz ki. İşte böyle, maddi değerler karşısında, manevi değerleri kim takar ki! Aziz Yıldırım, “Konuyu bir kez daha tetkik edip, beraber halledelim” dedi. Olmazsa yeni yapılacak tesise Atatürk adının verileceği vaadinde bulundu. İpe un serildi.\t\t
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı