Kim ne derse desin Başbakan Erdoğan gündem değiştirme ustası...

Lamı cimi yok!

Yiğidin hakkını yiğide vereceksin...

İşler karışınca, daha doğrusu “arapsaçı”na dönüşünce ortaya öyle bir konu atıyor ki, CHP, MHP, BDP hemen üzerine atlıyor; örneğin Suriye’de yaşananlar, terör belası, şehit cenazeleri unutuluyor.

Afyon’da 25 Mehmet paramparça olduğu gün, PKK kanlı eylemlerine bir yenisini eklediğinde, Erdoğan hemen akla gelmeyecek bir konuyu Meclis’te, açılışta, bir yerde ortaya atınca kıyamet kopuyor.

***

Kaç gündür “idam” konuşuluyor...

Helikopter kazası unutuluyor.

Bakan Egemen Bağış bu arada düşüncesini açıklıyor:

“İdama karşıyım!”

Türkiye’de gazeteciler, siyasetçiler, aydınlar, bilim insanları “idam”ı tartışırken, AKP hükümeti TBMM’den Büyükşehir Yasası’nı geçiriyor, daha merkeziyetçi bir rejime doğru ilerliyor.

Şunu açık açık söyleyeyim:

BOP’un Türkiye ayağının yaşama geçmesi için az bir süre kaldı...

Şimdi sırada “Türk yöntemi” başkanlık ya da yarı başkanlık sistemi var...

Hayırlara vesile olur inşallah!

***

Gündem değiştirme ustası Erdoğan, sonra başka bir konuyu Türkiye’nin gündemine taşıyacak elbet...

Esip gürleyecek, medyaya, köşe yazarlarına, TÜSİAD’a bindirecek, ne bileyim, “devlet içinde örgütlü çeteleri” işaret edecek, gözaltılar olacak...

Bugünlerde onu eleştiren ve “en azılı muhalif” olarak gösterilen bizim sözde liberaller, Tayyip Bey’in “eteğine yapışıp” onun yeniden peşine takılacak.

Anlı şanlı medyamız, çok ünlü köşe yazarlarımız, palavracı düşünceyi unutup, Erdoğan’ı ve AKP hükümetini yere göğe sığdıramayacak.

İnsani duyguların, vicdanların yok olduğu bir toplumda, açlık grevlerini umursamayan “Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” diyen kafalar bugünlerde, Suriye’ye bile “şaşı bakmaya” başladı.

Ceylanpınar’da yaşananlar, Esad’ın savaş uçaklarının sınırımıza 300 metre yaklaşmasına karşın suspus olmaları, bunun en somut örneği değil mi sizce?

Gündem değiştirme ustası şahindi, oldu serçe!..

***

Silivri, Odatv, KCK davaları sürüyor.

Zindanlarda açlık grevleri var.

Bir toplum bu denli büyük acıları, kıyımları yaşamamalı.

Zindanlardan yükselen çığlıkları duymalı...

Odatv davası yarın sabah Çağlayan Adliyesi’nde sürecek.

Doğan Yurdakul, Müyesser Yıldız, Barış Pehlivan’ın Odatv davasıyla ilgili yaptıkları ortak açıklamayı okuyunca yüreğim acıdı.

Soner Yalçın hâlâ tutuklu...

Yasadışı örgütleri, faili meçhul cinayetleri ortaya çıkaran Soner ve arkadaşları, salt gazetecilik yaptıkları için yargılanmıyorlar mı?

“Kaçma” ve “kanıt karartma kuşkusu” olmadığı yargıca kabul edilen Soner iki yıldır tutuklu.

***

Gündem değiştirme ustası Başbakan ne açlık grevlerine ne de tutuklu gazetecilerin zindanlarda çürümesine aldırış ediyor.

Toplum bu olup bitenleri umursamıyor.

Yaşamın derinliğinde, kör kuyunun karanlığında ülkemizin gerçek değerleri çürüyor.

Yazık!