Hikmet Çetinkaya

Ankara Günleri...

29 Ekim 2008 Çarşamba

Hava birdenbire serinledi, yağmur bulutları çoğaldı... Bir pazar sabahıydı... Üşümüş ağaçlar altında bir süre yürüdüm...

Siyasetin yüreği Ankarada sabah böyle başlamıştı...

Alacakaranlığın sesini, yaşamın iç çekişlerini yazıya dökmek zordur...

Sevginin melteminde buluşmak, anılar denizinde dolaşmak zordur...

Tunalı Hilmi Caddesindeki Ege Lokantasında Engin Aydın ve Mustafa Balbayla birlikte Günçiçeği gecesinin nasıl geçtiğine şaşırıp kaldık, anılar denizinde dolaşırken.

Murat Karayalçının Deniz Baykalla görüşmesi, Ankara Anakent Belediye Başkanlığına aday olması sanırım en çok taksi şoförlerini sevindirmiştir.

O güzelim Ankara son on beş yılda işkence çekiyordu tek yönden...

Karayalçının adaylığını taksi şoförleri desteklediğine göre Ankara alınırdı.

2004 yerel seçimlerinde sandığa giden seçmen oranı yüzde yetmişti... Yüzde yirmi oranında bir seçmen CHP, SHP ve DSPye tepki koyup oy kullanmamıştı.

O gece Engin Aydınla, Balbayla siyasetten söz ettik, eski günleri anımsadık...

Cumhuriyet gazetesinin kültür sanat etkinliklerine katılmak için gitmiştim Ankaraya.

13-29 Ekim tarihleri arasında yapılan etkinlik ilgi görüyordu...

Fikret Bilanın söyleşisine yetişemedim ama şair dostum Ahmet Tellinin şiir dinletisini sonuna dek izledim.

Anılar bir iğne batışı gibiydi dudaklarda. Salon doluydu. Gençler, orta yaşlılar, çocuklar yan yana oturmuşlardı...

Ahmet Tellinin dizelerinden taşrada geçen çocukluğum, tren saatleri, ilk aşklarım, tutukluluk günlerim yansıyor gibiydi.

Ve Eliotun unutamadığım şiiri:

Oyalandık bir vakit denizin sofralarında/Saçlarına kırmızı yosunlar takmış deniz perileriyle/Boğulduk sonra uyanınca ansızın insan sesleriyle.

***

Cumhuriyetin yeni Ankara Bürosu Çankayada... Üç katlı yapının giriş katı Cumhuriyet Kitap Kulübü ve Cumhuriyet Kafe...

Bir pazar sabahı üniversiteli ve liseli gençler çaylarını, kahvelerini yudumlarken bayiden satın aldıkları Cumhuriyeti okuyorlar...

Genç yaşta yitirdiğimiz Sevgili Erdoğan Özerin oğlu Osman Özer bu işin başında... Mustafa Balbay ve Fazilet Kuza da Osmana destek veriyorlar.

Ankara Büronun böyle bir yapıya sahip olmasında İbrahim Yıldız ve Ertin Akgüçün katkısı olduğunu da vurgulamak isterim.

Devlet Tiyatroları Opera ve Bale Çalışanları Yardımlaşma Derneği (TOBAV) önderliğinde yapılan 85. Yıl Cumhuriyet Korosunun Anıtparktaki etkinliği gerçekten çok görkemli geçti.

Çocuklar ellerinde ay yıldızlı bayrağımızla marşlar söylediler şef İbrahim Yazıcı yönetiminde.

TOBAV Başkanı tiyatro sanatçısı Tamer Leventi kutluyorum...

Güneş kaybolup çıkıyordu Ankarada. O saatlerde İstanbul yağmura teslim olmuştu...

Ahmet Tellinin şiir dinletisi, Özgen Acarın söyleşi ve sinevizyon gösterisi izlenmeye değerdi...

Pazar günü Gramofoncu Alinin taş plak dinletisi hüzünlendirdi beni...

Bir sandalye çekip oturdum kafenin önüne...

Eski Ankara ve İzmir günlerim, Diyarbakırdan Batmana gidişim geldi aklıma.

Etnik milliyetçiliğe karşı ne yapabilirdik?

Sosyalist bir bakış açısı, Türklerin ve Kürtlerin işçi sınıfının sesleri olması o denli zor muydu?

Emperyalizme karşı yurtseverlik bilinci ve Marksist dünya görüşü, etnik milliyetçiliğin panzehiri değil miydi?

Etnik temele dayalı Türk ve Kürt milliyetçiliğine karşı ne yapabilirdik?

Bunları Cumhuriyet okurlarıyla da konuştuk saatlerce...

***

Saat 12.00de başlayıp akşam saat 20.00ye dek süren Cumhuriyet ve Ankara günleri 29 Ekim akşamına dek sürecek...

Pazar günü Ahmet İnam, Balbay ve Faik Bulut konuştu; ben ve Bahadır Selim Dilek kitaplarımızı imzaladık.

Tolga Çandar dinletisi başladığında ben Bolu yakınlarında mola vermiş, Ahmet Tellinin dizelerini mırıldanıyordum.

Türküler paylaşılıyorsa eğer/dağ rüzgârları paylaşılıyorsa/sevinç de dahildir buna/ve o zaman bütün bir yaşam/paylaşılacak kadar güzeldir artık.

[email protected]

Faks numaramız: 0212 343 72 69



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları