Hikmet Çetinkaya

Teröre teslim olma... (03.05.2016)

03 Mayıs 2016 Salı

Kilis roketatar saldırısı altındayken, 1 Mayıs sabahı bu kez Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nü vurdu...
Güneydoğu’da PKK ve IŞİD terörü hız kesmeden sürüyor.
Yine şehit cenazeleri, gözyaşı, acı, hüzün...
Bombayla, canlı bombayla saldıranlar var, faili meçhul ve benzeri davaların üstünü örtmeye çalışanlar da var.
Bir hukuk var, bildiriye imza attıkları için aşağılanan, horlanan, “vatan haini” olarak görülen, zindanlara atılan bilim insanları...
Kürtler adına bomba atanlar, yollara mayın döşeyen teröristler var...
Emekçiler var ama onlar ikiye bölünmüş, sendikaları 1 Mayıs’ı ayrı ayrı yerlerde kutluyorlar.
Alanlarda “barış, dayanışma, emeğin örgütlü gücü” diyenler ikiye bölünmüş, sınıfsal çıkarlarının değil, siyasetin çıkarları peşinde koşuyorlar.
Sevginin adı var, birlik, mücadelenin türküsü var; ama dayanışmanın adı var, ne sevgi var ne de dayanışma.
Katliamlar var içimizi yakan...
Suruç’tan başlayıp Ankara’da barış mitinginde kendini gösteren ve güzel ülkemi kuşatan...
Karanlık güçler var, her an karşımıza çıkan...
Birkaç gün önce Bursa’da, 1 Mayıs’ta Gaziantep’te karşımıza çıkan.
Neler oluyor, neler yaşanıyor?..
Ölüm kol geziyor, barış bizden kaçıyor.
Çaresizlik içinde kıvranıyoruz.
Kimse insanın, ülkenin, toplumun geleceğine nokta koyamaz; kimse halkların kardeşliğini ortadan kaldıramaz.
40 yıldır hep bunları söyledik, noktaları, virgülleri, hayatın akışını anlatmaya çalıştık.
Acı ama gerçek, biz bunu kimseye anlatamadık...
Dağıldık, bölündük, yaşamın anlamını bir türlü kavrayamadık...
Sen ağlama çocuk!

***

Gerçeklerin yüce anlamı, dünyaya karışıp batan düşenceleri, sevdayı, aşkı ve insan olmayı unuttuk toplum olarak.
1 Mayıs sabahı Gaziantep’teki kanlı terör saldırısı insanlığa yapılmıştır, bunu biliyoruz.
20 Ağustos 2012’de PKK benzer bir saldırıyı GaziantepŞehitkamil’de yapmış, 10 kişi ölmüş, 9’u ağır 66 kişi yaralanmıştı.
Saldırı Şeker (Ramazan) Bayramı’nın ikinci günü gerçekleştirilmişti...
Gaziantep’te terör örgütleri kol geziyor... Gaziantep’te 350 bin Suriyeli sığınmacı yaşıyor ve bunların 100 bini çocuk...
Bomba uzaktan kumandayla patlatıldı, masum insanlarımız can verdi...
Yaşanan an ve süreç, dayanışma, halkların kardeşliği duyguları.
Hayatlarımızı çalıyorlar bizim, umutlarımızı...
İnsanlığa yakışır biçimde dünyaya bakmak, sevgimizi çiçeklendirmek, hayatın akışı içinde olmak, bu ülke insanının hakkı değil mi?
Artık ölümlerin sayısını unuttuk...
Bir baba çocuğunun, bir çocuk babasının, annesinin izini sürüyor...Bir kadın, kocasının, sevdiklerinin nerede olduğunu bilmiyor.
Kimi savaşta ölüyor, kimi terör eyleminde...
Lanet olsun teröre!
Çaresiz insanlar, kibirli siyasetçiler.
Kirli sürecin bir ülkeyi nereye götüreceğini, çocukların acılar ırmağında yok olacağını bilmiyorlar mı?
Ülkeyi yönetenler bu gerçekleri ellerinin tersiyle itip, dindar anayasa peşinde koşuyorlar.
Sen ağlama çocuk!

***

Kimileri Kürtler adına, kimileri İslamcılar adına saldırıyor...
Oluk oluk kan akarken yaşam bir anda duruyor.
Törpülenmiş, körleştirilmiş bir insan mantığı, bilimi, aklı rafa kaldırmış, gerçekleri yazan gazetecilere meydan okuyor:
Köşe yazarları ne yazarsa yazsın umurunda değil!
O köşe yazarları, malum kişiden çok seviyor ülkesini...
O yüzden barış, dayanışma, kardeşlik türküleri söylüyor, hayatın güzelleşmesini istiyor...
Üç polis, dört asker şehit olmuş, şu kadar genç öldürülmüş, bildiriyi imzalayan akademisyenler “hain” olmuş, beyefendi “kahve ahalisi”ne seslenmiş...
Onun umurunda bile değil dünya.
Bakın Gaziantep’te yaşanan terör eylemine...
Yine şehit haberleri, yine gözyaşı.
Kanlı eylemi yapanlar IŞİD terör örgütü...
Sen ağlama çocuk!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları