Tatsız tuzsuz başlayan mücadele ilk 45 dakikada izleyenlere hiçbir şey sunmadı. Birkaç hızlı atak oldu o kadar. F.Bahçe’nin vasat oyununa alışkınız ama özellikle Hatayspor’un bu derece kötü olacağını tahmin etmezdim. Futbol adına sahaya hiçbir şey koyamadılar, dağınık bir oyun sergilediler. Sadece ikinci devre iki atak yaptılar, onlarda da kaleci Altay gole izin vermedi. Ancak gecenin en önemli olayı İsmail Kartal’ın genç Arda Güler ile Çağtay Kurukalıp’ı 11’de oynatmasıydı. İki oyuncu da elinden gelenin fazlasını yaptı, koştu, mücadele etti, iyi de performans sergiledi. Top ayaklarına her geldiğinde tribünler alkışladı ve moral verdi. Ligde ve kupada hatta Avrupa’da bir iddiası kalmayan Fenerbahçe’nin böylesine yetenekli gençleri kazanması lazım. Yeni sezona en önemli miras bu olur çünkü. Bir parantez de Serdar Dursun’a... Bazı maçlar çok gol kaçırdı, zaman zaman “F.Bahçe’nin forveti olacak seviyede değil” eleştirilerine maruz kaldı ama elmacık kemiği kırık olmasına rağmen çıkıp oynadı, dün penaltıdan 2 de gol attı. Bu fedakârlık, Sarı-Lacivertli takımda haftalar geçmesine rağmen hâlâ form tutamayan bazı isimlere ders olmalı! Uzun sürenin ardından Kadıköy’de futbolcu protestosu, ıslık sesleri, “Yönetim istifa” tezahüratları duymadığımız bir maça tanıklık ettik. Üst üste 2 galibiyet, umarım takıma biraz ivme kazandırır.