Ersun Yanal gitti, İsmail Kartal geldi. Aziz Yıldırım döneminde F.Bahçe’ye gelenlerin ve gidenlerin sayısını unuttum. Gidenler arasında takımı şampiyon yapan hocalar da vardı (Mustafa Denizli, Aykut Kocaman, Ersun Yanal). Ersun Yanal’ın gönderilişi biraz özel yaşamına dayanıyor. Duyduklarıma göre F.Bahçe’yi ikinci plana atmış. Kimse F.Bahçe’nin önüne geçemez. Yıldırım’ın haklı olduğu yanları çok ancak aile içinde olup bitenler dışa yansımamalıydı.
İsmail Kartal genç bir teknik adam. Yıllarca F.Bahçe’de top oynadı, antrenörlük yaptı, camianın çocuğu. Çalıştırdığı takımlardaki tek başarısı Sivasspor’u birinci lige çıkarması. Zor bir maraton kendisini bekliyor.
Hazırlık maçlarının önemi yok. İlk ciddi sınavını Süper Kupa Finali’nde G.Saray’a karşı verecek. Aziz Yıldırım, G.Saray’a karşı kaybetmek istemez. Sanırım İsmail Kartal da bunu öğrenmiştir. Başarılı teknik adam Löw’ün F.Bahçe’den gidişinin altında G.Saray’ı yenememesi yatar. İsmail Kartal bu işi başarır mı? En büyük destekçisi Yıldırım. Ama F.Bahçe Başkanı bugüne kadar kimin arkasındayım dediyse şimdi o insanlar yok. Konuştuğum önde gelen isimler İsmail Kartal’a sıcak bakmıyor. “Yükü taşıyamaz” diyenlerin sayısı fazla. Zaman iyi bir ilaç olacak.
Gündüz vakti TSYD’nin havuzundaydım. Faik Gürses, Aygün Özipek ve Arif Kızılyalın ile sohbetimiz ağırlıklı olarak Süleyman Seba üzerineydi. Saat 12.40’ı gösterdiğinde termometredeki sıcaklık 46 dereceydi. Akşam ise şikâyetimiz aşırı nemden. Ellerim yapış yapış oldu, gömleğim sırılsıklam; peki sahadaki topçular? Yaz aylarında futbol oynamak hem zor bir o kadar da risktir. Su molaları çare olsa da işin şakası olmaz. Dün gece sahadaki futbolcuları hava engeline rağmen gösterdikleri mücadeleden dolayı kutluyorum. İsmail Kartal’ın dün geceki F.Bahçe’sini beğendim. Caner ve Emre’nin frikik gollerine gelince, ikisi de defalarca izlenmeye değer. Keza Holebas’ınki de.