Fenerbahçe, Trabzon’da çiçeklerle karşılandı. Bu artık bir milat olmalı. İki başkan Ahmet Ağaoğlu ve Ali Koç’un pembe tablo çizeceklerine inanıyorum. Geçmişte iki kulüp arasında o kadar çok olumsuzluk yaşandı ki saymakla bitmez. Karşılıklı söz düelloları her defasında maçların önüne geçti, hep gündemi meşgul etti. Mahkeme kapılarına kadar gittiler. Hem Trabzon hem de F.Bahçe’de uzun süreli statlardan men edilen başkan ve yöneticileri gördük. F.Bahçe eski başkanı Aziz Yıldırım en fazla hak mahrumiyeti alan isimdi. Rekor hâlâ kendisinde. Ali Koç koltuğa geçti, görevine biten dostlukları yeniden canlandırmakla başladı. Herkese zeytin dalı uzattı. Biliyorsunuz Aziz Yıldırım, Trabzon’a kadar geliyor fakat maçları kaldığı otelde televizyondan izliyordu. Dün gece Ali Koç tribündeki yerini aldı. Koç, bir meslektaşımın “Statta maç izleyeceksiniz, nasıl bir duygu bu” sorusuna, “Normali bu değil mi” yanıtını verdi. Kavgadan, dövüşten, küfürden bıktık usandık. Neyi paylaşamıyoruz anlamıyorum. Bizler futbolun içinde hep güzellikleri görmek istiyoruz. Bunu söylerken gözümün önüne G.Saray-F.Bahçe derbisinde yaşananlar geldi. Teknik adamlara, futbolculara, başkana kadar ceza yağmıştı. Aradan 15 gün geçmiş, hâlâ bu karşılaşmayı konuşanlar var. Susun beyler susun. Frene basın. Çok konuşan çok yanılır. Ha, “Karşıma televizyonlar geçiyor, bundan iyi reklam olmaz” diyorsanız konuşmaya devam edin.
Trabzonspor, Fenerbahçe’yi evinde 8 yıldır yenemiyordu. Bordo-Mavili takımın geçmişte şampiyonluk kupalarını kaldırdığı şaşalı 1975-76, 76-77, 78-79, 79- 80, 80-81, 83-84 sezonlarını çok iyi anımsarım. Şimdi o günlerden eser yok. Kulüp 34 yıldır başarıya aç. Umarız eski günlerine yeniden döner. Trabzon; Onur, Burak, Kucka, Hosseini, F.Bahçe ise Jailson, Soldado, Benzia, Alper, Şener, Oğuz Kağan ve Tolga’dan yoksun çıktı maça. Kayıplar sıradan değil. Kritik bölgelerin önem teşkil eden isimleri.
Ünal Karaman altyapıdan 4 gence yer verdi. Artık Türk futbolunda gençlerin vitrine çıkma zamanı gelmiştir, yeter ki güvenelim. Trabzonspor 90 dakika boyunca sahada her şeyi doğru yaptı. Fenerbahçe’nin son 3 maçtaki mücadelesini aradım. Slimani’nin elle oynaması ve verilen penaltı kararı doğru. Harun gole izin vermedi, ligin en çok penaltı kurtaran kalecisi (21’de 9). Yusuf Yazıcı’nın yıldızlaştığı geceydi. Novak’ın golüne söylenecek tek şey harikaydı. Aynı cümleleri Sosa’nın fileleri havalandırdığı şut için de kullanıyorum. Koeman’a güvenmiştim, yanıldım mı acaba; bu takım nasıl böylesine kötü oynar? 82’de Frey’in golü Fenerbahçe için bir nebze umut oldu. Ardından Sarı-Lacivertlilerin direkten dönen 2 şutunu izledik.. Gecenin özeti: Trabzonspor sayısız pozisyon buldu, sadece ikisini gole çevirdi, tarihi farkı kaçırdı.