Önce bir düşünün bakalım!.. Hatırlayın lütfen o dehşetengiz günleri... Sevgili onursal başkanımız Sayın Süleyman Seba’nın büyük bir itina ve sabırla adeta oya gibi örerek büyüttüğü koca çınarın içine sürüklendiği bataklığı!..
Ve böyle bir günde başta Fikret Orman ve Ahmet Nur Çebi olmak üzere ateşten gömleği giyerek Kartal’ı bu bataktan çıkarmaya soyunan mangal yürekli yönetim kurulu üyelerini!..
Her insan gibi bu arkadaşlar da özel işlerini bir tarafa bırakarak inanılmaz çabalar içinde Beşiktaş’ı kurtarmaya çalışırken doğal olarak bazı hatalar yapabilirler. Gelecek günlerde de muhtemelen bazı yanlışların içinde de olacaklardır. Bizlerin ve tüm Kartalsevenlerin görevi onları çatlak sesler çıkararak yermek değil, yapıcı eleştirilerle uyarmak olmalı!..
Çok zor bir göreve soyunarak Beşiktaş’ı aydınlık günlere kavuşturma çabasındaki bu yürekli insanlara ne denli destek verilirse güzel günlere o kadar erken ulaşılır. Köstek olmak ise insanların şevkini kırar, çabalarını yok eder!..
Elbette Beşiktaş her zaman olduğu gibi bugün de şampiyonluk savaşında olmak için elinden gelen her türlü çabayı gösterecektir. Ancak unutulmaması gereken en önemli husus, Beşiktaş’ın bu bataktan kurtulmasının şampiyonluktan çok ama çok daha önemli oluşudur!..
İşte onun içindir ki bu yönetim, zemini sağlam olmayan binanın erken çökeceği bilinciyle hareket ederek Beşiktaş’ı öncelikle sağlıklı bir ortama kavuşturmanın savaşını vermektedir!..
Kaldı ki tüm bunlar yetmezmiş gibi bu yiğit insanlar, verdikleri çok zor savaşın yanında ilave olarak bir de G. Saray maçıyla başlayan ve Beşiktaş’a karşı yöneltilen açık provokasyonlarla da uğraşmak zorunda kaldılar!..
Böylesine ağır bir yükü omuzlayanlara “İyi ki varsınız!..’’ demekten başka ne söylenebilir?
Bizden hatırlatması!...