UEFA Faciası!..

03 Ekim 2013 Perşembe

Önce bir durum tespiti yapalım!
FIFA ve UEFA, futbol işlerini diğer olaylardan ayrı tutmak için disiplin kurullarına tahkim kurullarını, yani futbolun anayasa mahkemelerini ilave edip kendi dünyasında tam egemenliğini ilan ederek sivil mahkemeleri bütünüyle dışladı. Bugün, kulüplerimiz, liglere katılabilmek için sivil mahkemelere başvurmayacaklarını önceden imza atarak kabullenmek zorunda. Bu yalnızca bizim değil, FIFA ve UEFA’nın tüm yerküremizde geçerli olan değişmez kuralı... Bugünkü Futbol Federasyonu, sivil mahkemelerin, polis marifetiyle elde ettiği delillere dayanarak verdiği kararları, FIFA ve UEFA’nın yukarıda bahsettiğimiz kuralları gereği kale almayarak kendi disiplin kurulu kararlarını geçerli kıldı. Kısacası UEFA normlarına harfiyen riayet etti, uyguladı. Hal böyleyken aynı federasyon, nasıl olur da UEFA’ya kendisinin, yani kendi disiplin kurullarının yok sayıp değerlendirmeye almadığı sivil mahkeme delilleri olan polis fezlekesini tercüme edip gönderir? Ve de bu anlı şanlı UEFA kendi kural ve prensiplerini çiğneyerek bu fezlekeye itibar edip Fenerbahçe’ye ceza verir. Hele Beşiktaş’a verilen ceza tam bir futbol hukuku cinayeti... TFF Disiplin Kurulu’nun aklama delillerini yok sayıp sivil mahkemeye itibar etmek, UEFA yönetmenliklerinin neresinde yazılı? Hani futbolun içindeki problemler yine futbol içinde, kendi özel kurul ve kurallarıyla çözülecekti. Sivil mahkemenin ceza davası ile disiplin kurulu yargılaması ne zamandan beri aynı sepete konulmaya başlandı. Bu yazıda şike, teşvik veya teşebbüsü değil, sadece uygulanan usul ve prosedürü irdelemek istedik. UEFA’nın kişilere ceza vermeden önce, kurumları pataklamasının hangi hukuk mantığına sığdırılacağını bir türlü anlayamamak bunun en önemli nedeni oldu. Tabii ki biz ne avukat ve ne de spor hukukçusuyuz, ama henüz, işlenen bu inanılmaz hukuk cinayetlerini göremeyecek kadar da kör olmadık. Yine de bu işlerin en doğrusunu TFF’de kendisiyle beraber çalışırken feyz almaktan onur duyduğumuz Sevgili 
Erdener Yurtcan hocamız bilir. Ne dersiniz acaba bizlere bir ders daha verir mi?

3 Ekim 2013 - Cumhuriyet



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları