En Az 25 Yıl

11 Şubat 2013 Pazartesi

CHP’li Osman Korutürk’ün geçen hafta Meclis’te yaptığı konuşma, özellikle Deniz Kuvvetleri’nin ne duruma düşürüldüğünü ortaya koyması açısından önemliydi. Hele de konuşmanın, geçmişte Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yapmış, 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün oğlu tarafından yapıldığı da dikkate alınırsa...
Osman Korutürk’ün hedefi, amiral kadrosunun yaklaşık yarısı cezaevlerinde tutuklu ve de hükümlü olan Deniz Kuvvetleri’nde terfi ve atamada sorun yaşanmayacağını söyleyen Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç’ın sözleriydi:
“Bir general veya amiral en az 25 yılda yetişmekte, kazandığı rütbeleri süreleri ve şartları belirlenmiş kıta, komutanlık ve karargâh görevlerinden geçerek kazanabilmektedir.
21-22 yaşında Harp Okulu’ndan lisans diplomasıyla mezun olan bir subayın general adayı olabilmesi için meslek hayatı içinde 1 yıl subay temel veya pilotaj kursu, 6 ay Harp Akademisi hazırlık kursu, 2 yıl Harp Akademisi eğitimi, 6 ay da Silahlı Kuvvetler Akademisi eğitimi olmak üzere toplam 4 yıl daha okuması gerekmektedir. Bunlara ayrıca general/amiral adayı olan çoğu subayın sahip olduğu 1 yıl yüksek lisans ve 1 yıl da dış akademi eğitimi de eklenmektedir.
Bu eğitimlerden geçen bir subay, amiral olmak için ayrıca 4 yıl takım ve bölük komutanlığı, 6 yıl karargâh subaylığı, 2 yıl gemi komutanlığı, 2 yıl Deniz Kuvvetleri’nde komodorluk yapmak zorundadır. Amiral adayı olan çoğu subay ayrıca 3 yıl yurtdışı görevlerinde de tecrübe kazanmaktadır.
Bugün yukarıdaki kariyer sürecinden geçen bir subay yasal olarak albaylığının 5. yılında amiral adayı olabilmektedir.
İhtiyaç duyulduğunda her albayın amiral yapılabilmesi mümkün değildir. Zira bir amiral adayının mesleki süreci içinde her rütbede karşılaması gereken kıstaslar bulunmaktadır. Kaldı ki generallik ve amirallik bütün modern ordularda olduğu gibi Türk Silahlı Kuvvetleri’nde de yetenek, bilgi ve deneyimin bileşkesine dayanmaktadır.”
Amiral, mahalle imamı gibi değil ki, pat diye TRT Genel Müdürü yapasın ya da İETT Müşteriler Daire Başkanlığı’na getiresin!

\n

CHP’ye Zarar

\n

Seçmenlerin CHP’liler yönetsin diye oy verdiği Yenimahalle Belediyesi’nde, CHP’den istifa etmesine karşın başkan yardımcılığını sürdüren Şenol Balaban’ın gölge başkan gibi çalıştığını duyurmuştuk.
Balaban ve çevresindeki CHP’den istifa etmiş belediye meclis üyeleri hakkında CHP’lilerce yönetime sunulmuş dosyalar olduğu biliniyordu. Öğrendik ki, CHP’den istifa eden 18 Yenimahalle Belediyesi meclis üyesinden 15’i, 3 Mart’ta yapılacak ilçe kongresi öncesi yeniden partiye dönmek için girişimlerde bulunmuşlar. Diğer üç kişi; yani Şenol Balaban, başkanvekili
Başar Bal ve Durmuş Akkaya ise CHP’den yine uzak durmayı yeğlemişler.
CHP’li Belediye Meclis üyeleri ile görüştük,
“Balaban ve arkadaşları başvursalar bile onların CHP’ye alınmaması için elimizden geleni yapacağız. Çünkü, belediyeye ve partiye çok büyük zarar verdiler” dediler.
Son gelişme: Şenol Balaban, ocak ayı ortasında emekli oldu. Ancak, Yenimahalle Belediye Başkan Yardımcılığı makamında oturmaya devam ediyor.

\n

Orman Akçesi

\n

Ormanları orman niteliğinden çıkarıp “2B” adıyla ranta çevirmenin yeni geçer akçe olduğunu biliyoruz.
AKP,
“2B arazilerinin” satışından en fazla 5.5 milyar dolar dolayında gelir bekliyordu. Olmadı. “2B arazilerinin” satışı için öngörülen ilk tarihsel sınır 30 Ekim 2012 idi. Önce 28 Ocak, sonra da 26 Şubat 2013’e uzatıldı.
AKP Grup Başkanvekili
Nurettin Canikli ve arkadaşlarının konuya ilişkin verdikleri bir öneri, geçen ay Meclis’ten çıktı. Yasaya göre, “hak sahibi” sayılanlara doğrudan satılacak taşınmazlardan genişliği 400 metrekare ve daha az olan birisi, rayiç bedellerinin yüzde 70’i üzerinden değil de yüzde 50’si üzerinden satılabilecek.
“2B” üzerinden yapılacak vurgunların peşini bırakmayan Yücel Çağlar’a göre, bu değişikliğin nedenleri belli:
- İlgili yasanın özellikle
“ikibelik” taşınmaza sahip yoksul köylüler ile dar gelirli kentlilerde yol açtığı tepkileri en aza indirmek.
- Yoksul köylüler ile dar gelirli kentlilerden de olsa olabildiğince gelir toplamak.
- Henüz herhangi bir amaçla kullanılmayan yaklaşık 2.5-3 milyon dönüm
“2B arazisinin” yerli ve yabancı büyük inşaat firmalarına “kavgasız gürültüsüz” satılmasını gözlerden kaçırmak.
- Rantı yüksek kıyılardaki
“2B arazileri” üzerine yapılmış yazlık konutları/sitelerini “aklayarak” kolaylıkla alınıp satılabilir duruma getirmek.
- Mahalleye dönüştürülen ve yarısından fazlası orman köyü olan yerlerde yandaş belediyelere maliyetsiz ya da son derece düşük maliyetli arsa sağlamak.
Allah bin bereket versin!

\n

Seçenek

\n

AKP’li belediye ile Milli Eğitim Bakanlığı anlaşmış. Yüzyıllık Amasya Lisesi yıkılıp yerine otopark ve kent merkezi yapılacakmış.
Ya yıkıyorlar, ya yakıyorlar.
Kurtuluş yok!

\n

Düzeltme

\n

Cumartesi günkü yazımızın Ev başlıklı bölümünde “Adıyaman Milletvekili Salih Fırat istifa sonrası Ankara’dan yeni bir ev almış” tümcesindeki “almış” yüklemi bir dizgi hatası nedeniyle yanlış çıkmıştır. Doğrusu “alacakmış” olacaktır. Düzeltiriz.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları