Reis Taç Giymeye Hazırlanıyor!

12 Ağustos 2023 Cumartesi

AKP’nin oluşumunu gerçekleştiren dinci-gerici dernek ve vakıfların çatı örgütü olan Gönüllü Teşekküller Vakfı’nın 1997’de İstanbul’da düzenlediği “Demokrasi Sempozyumu”nun kapanış bildirisindeki bir bölüm bugünü açıklama açısından önemlidir:

“...toplumda farklı toplum kesimlerinin, değişik inanç gruplarının, etnik, dini, kültürel ve diğer toplulukların aynı zamanda yaşayacaklarının kabul edilmesi ve rejimin bunu mümkün kılacak şekilde tanzim edilmesi...”

AKP iktidara gelir gelmez Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık Müsteşarlığı’na atadığı ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta ortaya koyduğu laiklik, cumhuriyetçilik, milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin yerini daha Müslüman bir yapıya devretmesi”ni savunan Ömer Dinçer de aynı sempozyumda “vakıfların, cemaatlerin, özel sektörün yönetimde söz sahibi, karar verme ve politika belirlemede güç sahibi olmaları” gerekliliğine değinmişti.

Aradan geçen zaman içinde “rejimin yeniden tanzimi” aşamasına varmış bulunuyorlar. 

Saray’daki AKP’linin, geçtiğimiz günlerde “yargı alanında 2002’den bu yana yürütülen zorlu mücadeleyi sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasa ile taçlandırmak” diye tanımladığı hedef de bu açıdan anlamlandırılmalıdır.  

Devrimci Cumhuriyeti kurmuş CHP’nin üst yönetimini ele geçirmiş bir kadronun yıllardır yürüttüğü sağ ve sığ politikaların da desteğiyle bugün Meclis’te büyük çoğunluğu yakalamış olan tutucu-gerici yapı, siyasal dincileri istedikleri hedefe vardıracak güce ulaşmıştır.

Saray’daki AKP’linin “kuşatıcı anayasa” dediğinin ne anlama geldiği bellidir:

Laik, demokratik Cumhuriyeti bir tür teokratik meşruti monarşi bulamacına çevirmiş olan reisliğin, tüm kurumsal altyapısı ile birlikte ömür boyu sürdürülmesinin zoraki kabulü...

Kendisi de adını açıkça söylüyor zaten: Taçlandırma.

Bir tacı eksikti, onu da tamamlayacak.

YARI RESMİ TARİKAT

Casusluk cemaatinin darbesinden sonra Saray’a bağlı tek parti devletinin yarı resmi cemaati haline gelen Menzilcilerin başı ölünce, cemaat iktidar paylaşımı nedeniyle birkaç parçaya bölündü.

İşin içinde çıkar ve para var çünkü.

Tarikatın kurduğu Beşir Derneği’nin kamuya açık duyurularını gözden geçirdiğinizde durum açık seçik ortaya çıkıyor.

Derneğin hemen hemen bütün duyuruları para kazanma üzerine. Dernek değil, para basma makinesi adeta. Para toplama çağrılarının başlıkları şöyle:

“İyiliğe ortak ol, online bağış, düzenli bağış, gönüllümüz ol, deprem acil yardım kampanyası, zekât hesaplama, kurban bağışı, barınma şartlı bağış, bayramlık bağış, su kuyusu bağışı.”

Bağış ve para toplama çağrıları bu kadarla kalmıyor, uzayıp gidiyor...

Anımsatmakta yarar var: Menzilcilerin Beşir Derneği, Saraycılar tarafından kamu yararına dernek olarak kabul edildi. İzin almadan para toplama yetkisi de var. O yüzden derneğin mal varlığı 100 milyonu aşmış durumda.

Uğur Mumcu’nun tekerlemesi aynıyla sürüyor:

Tarikat-ticaret-siyaset, siyaset-tarikat-ticaret, ticaret-siyaset-tarikat.

Üçü bir yerde...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları