İstanbul’un inşaatla altüst olmuş, “ihanet edilmiş” son 30 yılına hep aynı müteahhitler damga vurdu. İlk hatırlanılacak isimlerden biri de Emrullah Turanlı’nın sahip olduğu Taşyapı İnşaat. Taşyapı adı İstanbul’da onlarca tartışmalı projeyle anıldı yıllardır.
Bugün de İstanbul’un en değerli semtlerinden biri olan Etiler, yeni bir yağma planının kıskacında. Kentsel dönüşüm maskesi altında sahnede yine Taşyapı var. Taşyapı’nın sırtını kamuya dayayıp yaptığı projelerden bir kaçını hatırlatayım.
KADIKÖY’DE DÖRT GÖKDELEN
Taşyapı’nın Kadıköy’de Meteoroloji arsasına diktiği dört gökdelen, kent silueti, yoğunluk ve kamu yararı açısından uzun yıllar tartışmaların odağındaydı. Dönemin Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, ruhsata aykırı olduğu gerekçesiyle projeyi durdurmaya çalıştı.
Ancak “Zarara uğradık” diye açılan tazminat davasında mahkeme, belediyeyi değil müteaahidi haklı buldu ve belediyeyi yaklaşık 101 milyon lira tazminata mahkûm etti. Taşyapı’nın belediyeye icra başlatması büyük tepki çekse de Nuhoğlu, “Tazminat cezası, Kadıköy halkına verilmiş bir cezadır. Bizden susmamızı istiyorlar.
Susmayacağız” sözlerine rağmen bugün 4 gökdelen Kadıköy’ün bağrında hançer gibi duruyor. Kent suçlarına karşı mücadele veren Nuhoğlu ise artık başkan değil.
ŞİŞLİ’NİN NEFESİ KESİLİYOR
Bir diğer tartışmalı proje Şişli’de. 58 dönümlük kamu arazisi, Çevre Bakanlığı tarafından rezerv yapı alanı ilan edilerek Taşyapı’ya devredildi. O dönemin Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, bu kararı “kamu malına peşkeş” olarak tanımlayarak tepki gösterdi. Başkanlığının son gününe kadar mücadele etti.
Kent Konseyi Başkanı Şükran Eroğlu, projenin Şişli’yi “ahtapot gibi saracağını” ve nefes alamaz hale getireceğini belirtti. Yeni başkan Resul Emrah Şahan da “Şişli’nin Kanal İstanbul’u” olarak nitelendirdiği bu projeye karşı durdu. Ancak Şahan, bugün yardımcılarıyla birlikte “kent dayanışması” suçlamasıyla Silivri’de. Taşyapı ise kamuoyunun tepkisine aldırmadan AKP eliyle Şişli’yi hançerliyor.
ETİLER: STRATEJİ AYNI
Gelelim Etiler’deki iddialara... Taşyapı’nın bölgeye ilgisinin mahkemenin planını iptal ettiği otel projesini hayata geçirmek amacıyla başladığı biliniyor. Kentsel dönüşüm yasası da en büyük dayanağı... Hedefi aynı adadaki 10 apartmanı yıkıp bakanlıktan “konsept proje” izni almak. Bu konutlarda çoğunlukla yaşlılar, emekliler, miras yoluyla sahip oldukları evlerinde yaşamak isteyen eski Etiler sakinleri oturuyor. Site sakinleri, huzurlarını kaçıran olayları şöyle anlatıyor: Şirket, göz koyduğu adalarda daire satın alarak “kat maliki” sıfatı kazanıyor. Bu yolla site ve apartmanlara müdahil oluyor. Ardından hukuki boşlukları kullanarak “karot aldırma” sürecini başlatıyor ve sakinleri polisle karot aldırarak, korkutup projelerine razı etmeye çalışıyor. Amaç belli: Binayı riskli ilan ettirip yıkım sürecini başlatmak.
TEHDİTLİ İKNA YEMEĞİ
Endişeye kapılan site sakinlerini ikna etmek için Taşyapı bir yemek veriyor. Nerede dersiniz? Şişli’de tartışması süren inşaatta. Vatandaşın önüne maketler konuyor. Henüz kaba inşaat halindeki projeler gösterilerek “Binalarınız böyle olacak” deniyor. Sahip olduğunuz 100-160 m²’lik evlere karşılık, önerilenler sadece 40 m² “home ofis tapulu” alanlar.
BAŞKANLAR HAZIR YOKKEN!
Taşyapı’nın bu hamlesi, İstanbul’da CHP’li başkanların demir parmaklıklar arkasına atıldığı bir dönemde yaşanıyor. Site sakinleri soruyor: “Evlerimize CHP’li belediye başkanları yokken çökmek mi istiyorlar?” Deprem İstanbul’un gerçeği. Bu sitede de oturanlar dönüşüm/yenileme istiyor. Ama bu bir müzakere değil, tehdit. Bu bir dönüşüm değil, zorla el koyma.