\n

Uzun yıllardır maç izlemiyorum. Doğrusu izlediğim maçlardan da keyif almıyorum. \n

Türkiye’nin en büyük iki takımı hem de sezon sonunda şampiyonluk maçına çıkıyor. \n

Stadyumda yalnızca bir takımın taraftarı var. \n

Ötekiler bir yıl, hatta belki yıllardır bekledikleri, kar, kış demeden takımlarını desteklemek için çile çektikleri, en büyük sevinci yaşayacakları o günü, o maçı ancak televizyondan izleyebiliyor. \n

Futbolcular açısından bakarsanız, saha sizinse, sizin için en önemli maçı yalnızca kendi taraftarınıza oynuyorsunuz. Değilse, karşı takımın taraftarının karşısında oynuyorsunuz. Ne yapsanız sizi alkışlayan, destekleyen kimse yok. En iyi maçı oynasanız da hakaret göreceğiniz kesin. O da yetmiyor çıkışta canınız tehlikede mi diye düşünüyorsunuz...\n

Karşı takım canının derdinde de, taraftarın tuttuğu takımınki değil mi? \n

Taraftar sonucu beğenmezse onların da başına her şey gelebilir. \n

Son maçtan sonra bırakın futbolcuları, hakemleri, yönetim kurullarını, konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan insanlar bile zarar görmedi mi? \n

Milyonlarca insanın en büyük keyfi, hatta belki tek hobisi olan futbolun en önemli gecesi, maç ve gol heyecanıyla değil terör görüntüleriyle ekrana geldi. \n

***\n

Yıllardan beri futbol hastası arkadaşlarımdan güzel bir golü, muazzam bir futbolcuyu değil, kim kime “yattı”, hangi hakem maçı “sattı”, hangi başkan ne çevirdi, federasyon hangi dümenlerle uğraştı, yayıncı kuruluş ne yaptı gibi hikâyeler dinliyorum. \n

Maç sonrası yapılan televizyon tartışma programlarında da durum farklı değil. İnanılmaz bir gerilim, kavga, tartışma kimi zaman artık tümüyle oyun olduğunu bilseniz bile insanları çileden çıkartan sözlerle geçiyor maç sonrası programları...\n

Bu yıl işin içine şike davaları da girince iş iyice çığrından çıktı. \n

Futbol artık futbola benzemiyor. Bir güç ve iktidar savaşına dönmüş durumda. Ama o savaş, hayatında ciddi biçimde futbola yer veren, belki ailesine, işine, kariyerine ayıracağı zamandan çalıp futbola veren milyonlarca insanı mutsuz ediyor. \n

Son maç sırasında bir canlı yayının altında “Maç kanlı mı bitecek kansız mı?” yazısını görünce durumun vahametini anlamamak imkânsızdı. \n

***\n

Başrolünü Brad Pitt’in oynadığı “Moneyball” adlı bir film var. Film, bir beyzbol takımının başına geçen yöneticinin ligin dev takımlarına ve inanılmaz bütçelerine karşı çok farklı bir yöntemle verdiği savaşı anlatıyor. \n

Gerçek bir öyküye dayanan filmde, yönetici, kısıtlı bütçesiyle, geleneksel oyun tarzının dışında, istatistiklere dayalı bir takım ve oyun kurarak inanılmaz bir başarı elde ediyor. \n

Türkiye’de de takımlar inanılmaz bütçeler yönetiyor. Dünyanın en iyi oyuncuları gelip gidiyor. Çok büyük bir pazar oluşmuş durumda. Ama sonuca baktığınız zaman bütün bu bütçeyi aslında finanse eden taraftar yine de mutlu olamıyor. \n

Bırakın mutlu olmayı, çoluğunu çocuğunu alıp şöyle keyifle bir maç izlemeye bile gidemiyor.