Meriç Velidedeoğlu

Demokrasiye yöneliş mi?

12 Haziran 2015 Cuma

“7 Haziran” günü yapılan genel seçimle, “13 yıldır” iktidarda olan “AKP”nin, bir kez daha “yürütme”yi, “yürütme”si engellendi, yolu kesildi.
Oysa Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan “R.T.Erdoğan”, başta “Anayasa” olmak üzere tüm yasaları çiğneyip, “AKP” liderliğini adeta sürdürerek partisi için dört dörtlük bir “seçim çalışması” yürütmüş, ülkeyi köşebucak dolaşıp, yüzlerce saat TV konuşması yaparak “Yeni Anayasa” ve “Başkanlık” rejimi için “AKP”ye “oy” istemişti...
Kendisini “tek adam” iktidarına, yasal “diktatör” olmasına götürecek “Başkanlık” düşü paramparça oldu.
Ne var ki, “Erdoğan”ın yalnızca bu isteğinin engellenmiş olmasının bile “demokrasi”ye bir “yöneliş” olduğu dile getiriliyor.
“Emre Kongar Hoca” da sonucu bir “demokrasi umudu” olarak görüyor; demek bir “beklenti” içindeyiz, “demokrasi”yi bekler durumdayız... Ayrıca da bunu açıkça vurguluyor: “Demokrasi” ne yazık ki, ülkemizde tam yerleşmemiştir, hâlâ ‘umut’tur!” diyerek.
Kuşkusuz çok haklı; “demokrasi” umudu, beklentisi içinde olmayıp, tam, yerleşmiş bir demokrasiye kavuşmuş olsaydık ülkemizin “18 milyon” insanı “AKP”ye “Erdoğan”a oyunu verir miydi?
Daha doğrusu “13 yıldır” verir miydi?
Üstelik “seçim”in bir “demokrasi uygulaması”, bir “demokrasi aracı” olduğu da genel olarak kabul edilir.
Peki, “demokrasi”nin “boğazlanmış” olduğu bir ülkede “seçim neyin aracı olur ki?
Yanıtlamayı denemeden önce “seçim”i araç edinen “demokrasi” kavramına şöyle kabaca değinecek olursak; “halkın, halk tarafından, halk için (halk yararına), özgürlük, (yasa karşısında) eşitlik, hak, hukuk, (adalet), kardeşlik öğeleriyle yönetim” olduğunu görürüz.
“1789 Fransız Devrimi”nin ürünü olan bu “öğeler”, çağdaş uygarlığa gidiş sürecinde -özellikle “ekonomik” içerik boyutunda “kardeşlik” bağlamında “anlam” kazanıp daha da “gelişerek” oluşturdukları “demokrasi”ye, “seçim”in de bir “uygulama” bir “araç” olması sürüyor elbet.
Bu “öğeler”den birinin “içeriksizleşme”si öylece balon gibi boşlukta kalmasıyla oluşan “demokrasi”nin de “biçimsel demokrasi” olduğu bilinir bu “tür” demokrasiyle araç olan “seçim”de “biçimsel” olacaktır; “biçimsel seçim” ortaya çıkacaktır.
Peki, “demokrasi”yle yönetildiği “Anayasa”sında yer alan ülkemizde de, “demokrasi öğeleri”nin, “13 yıldır” adım adım “AKP” iktidarınca içeriksizleştirildiği, anlamlarından uzaklaştırıldığı açıkça ortada değil mi?
Dolaysiyle “13 yıldır”, “AKP” iktidarının yaptığı seçimlerin de “biçimsel” olduğu kolay kolay yadsınabilir mi?
Bu durumda “şeriat”la yönetilen bir ülkede yapılan seçimde “halkın halk tarafından yönetilmesi” için oy verilse de, seçimin “araç” olduğu kaynak “demokrasi” değil artık “şeriat”tır; böyle bir seçimin de “biçimsel” olduğu rahatça ortaya konulmalı.
Hep yazılıp söylendiği gibi “şeriat” yönetiminde de, “hukuk”unda da “temel” olan “eşitlik” değil “eşitsizlik”tir; bu gibi düzenlemelerde eşitliği sağlayan “adalet” yerini eşitsizliğe bırakmıştır ki bunları kabul eden bir halkın “ümmet” toplumu oluşturduğu da açıkça ortadadır.
“İki milyar”a yaklaşan “İslam” dünyasında, belirtilen öğeleri içeren “demokrasi”nin yürürlükte olduğu, dolaysiyle de “laiklik” ilkesinin geçerli olduğu -her ne denli zorlansa datek ülke durumundaydık.
“Durumundaydık” diyorum çünkü, günümüz emperyalizminin başı “ABD”nin seçtiği “kişi” ile yönetilip, yine “ABD”nin adını koyduğu “ıIımlı İslam Devleti”ne dönüştürülen ülke “ümmet”leşmede oldukça yol aldı.
Ne ki, “eğitimsiz-kültürsüz” o muktedirin “kin, nefret, intikam”la yoğurulan kişiliğinin ürünleri adım adım ortaya dökülünce; “içte”de “dış”ta da “sınır” aşıldı, ilk adımlar atıldı.
Oysa patron, ılımlı ol demişti...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erasmus 19 Mart 2021
‘12 Mart 1921’ 12 Mart 2021
‘Manifesto!’ 5 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları