Galatasaray sezon başındaki görüntüsünden giderek uzaklaşıyor. Yeni sezona yeni bir takımla başlayan Sarı-Kırmızılılar şu ana oynuyordu. Bunun da bir önemli nedeni Melo’yla ilintiliydi. Atağa yönelik oynayan Melo hem oyuna yaratıcılık katıyor hem de rakip savunmanın arasına gol pasları verebiliyordu. Ne zaman ki Melo savunma önüne çekildi, o andan itibaren Galatasaray’ın oyunu da değişti. Biz gün geçtikçe ileriye oynama anlamında daha aşama yapabilecek bir takım beklerken Sarı - Kırmızılılar topu kazandığı anda önce geriye oynayan bir yapıya büründü.

Peki Ali Sami Yen Kompleksi’ne gelen takımlar genellikle kontrollü oyunu seçeceğine göre önce geriye pas yaparak rakibi nasıl zor duruma düşürebilirsiniz? Futbolun en temel uygulamalarından biri rakibe sayısal üstünlük sağlamak olduğuna göre top kazanıldığında direkt paslarla ileriye çabuk oynamak gerekmez mi?

Bu oyun anlayışını futbolun pratiğine yansıtamıyorsanız ilerideki santrforların sayısı istediğiniz kadar olsun sonuç dünkü gibi kısır bir döngüden öteye gitmez. Elmander tek santrfor oynadığı için atakların cılız olduğunu düşünenler dün akşam Baros’lu forveti izleyince ilk yarıda tek pozisyon dahi yaratılamamasına ne diyecekler? Engin Baytar’ın biraz da tabanımsı bir girişim sonucu atılan 45 artı golünün dışında aklımızda kalan önemli bir pozisyon yok. 54. dakikada Baros’un düşmesini yardımcı hakem Erdinç Sezertam penaltı olarak görmediği için Bülent Yıldırım düdüğünü çalmadı. Ama bu pozisyon tribünlerin uyanmasıyla G.Saray’ı kamçıladı. Birkaç dakikalık yoğun baskı Sivasspor’u savunmada tutsak edince bu kez yine Baros’a yapılan tartışmasız penaltı sonucu Sarı - Kırmızılılar skor açısından rahatladı ama oyun yine başa döndü.

Dün akşamki maçta penaltıyı andıran iki pozisyonda yardımcı hakemler Bülent Yıldırım’ın kararında etkin oldu. Bu kez 65. dakikada Semih Kaya’nın Pedriel’e yaptığı hareket sonucu hakem penaltı noktasına koşacakken yardımcı Cem Satman onu olası bir ceza vuruşu kararından alıkoydu. Yardımcı hakemlerin oyunda bu denli etkin olmaları futbolda çok sık karşılaştığımız olaylardan değil. G.Saray’ın 70. dakikadan sonraki hali ve özellikle de Engin Baytar’ın tavırları hiç de hayırlı değil...