Mine G. Kırıkkanat
Mine G. Kırıkkanat kirikkanat@mgkmedya.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Zulmün KHK hali...

23 Ekim 2016 Pazar

İsmim Filiz Çelik. İstanbul Bayrampaşa Ali Ülker Ortaokulu’nda Matematik öğretmeni olarak görev yaparken 672 sayılı KHK ile mesleğimden ihraç edildim. Niçin ihraç edildiğimi dahi bilmiyorum. Doğumuma sayılı günler kaldı. Ama ben doğacak çocuğumun mutluluğunu yaşamak yerine suçsuzluğumu ispatlamaya çalışıyorum. Bahsedilen örgütle hiçbir şekilde ilgim yoktur. Ne okullarında ne de dershanelerinde bulundum. Bahsedilen ibadet kısmına bile dahil değilim.
İhraç sebebim olarak, tesadüfen bahsedilen tarihlere denk gelen banka hesabım olduğunu düşünüyorum. Faizsiz katılım bankası diye açtığım ve 1478 TL yatırdığım hesap vatan haini olmama yetti.
Bugüne kadar herhangi bir sendikaya ya da derneğe üye olmuşluğum yoktur. Bu bankanın örgüte ait olduğunu yeni öğrendim. Benim gözümde devletimin çalışmasına izin verdiği yasal bir bankaydı.
Vatanını, milletini çok seven bir öğretmen olarak görevime geri dönmek istiyorum. Lütfen sesimiz olun.

***

Psikiyatriste gittim. Ellerimde can yok, ayaklarım titriyor gibi sürekli. Ayağa kalkınca başım sallanıyor. Geceleri ilaç almadan uyuyamıyorum. İç sesim hiç susmuyor.
Bütün öğrencilerim, arkadaşlarım, ailem ve en önemlisi Allah şahit ki; ben devletime en ufak bir zarar vermedim. Hayatımda bir sıraya çizik atmadım. Derse geç girmedim mesela. Öğle araları ders anlattım senelerce, teneffüslerde soru çözdüm tuvalete gitmedim ise... Okulda telefonu şarja taktım diye para verdim okula her ay, mesela. Kocaya kaçan öğrencimi bulup getirdim, senin işin değil, deseler de.
Hastanelerde bekledim bilmem kaç hasta öğrencimi okul müdürlerimden gizlice... Kavgalarda bıçak tuttum, evet, şu kadın ellerimle, öğrencilerim birbirine zarar vermesin diye. Bilmem ki hangi birini anlatsam size? Her sene başı sabahlara kadar ağlarım ben mesela. Otobiyografi yazdırırım bütün öğrencilerime sene başında. Her derdi olanı not ederim, günü gelir yardımcı olurum belki diye.
Şimdi soruyorum size ben terörist miyim? Peki, söyler misiniz teröristler ne yapar? Bu saatten sonra ben ne yapayım? Öğrencilerime ne anlatayım mesela? Teröristin öğrencisi olmaz demeyin, benim var. Her gün arıyorlar, iyi olun diyorlar. Bir terörist ne anlatır öğrencilerine, bu vakitten sonra? Vatanını sever mi hâlâ benim gibi, canı pahasına? Yıldız Kavgacı

***

Lütfen yardım edin, perişan olduk, her günümüz azap içinde geçiyor.
672 sayılı KHK ile ihraç edildim. Evde okula giden iki tane çocuğum, cebimde 2 TL var ne yapacağımı bilemiyorum.
Bizleri darbecilerle bir tutuyorlar. Gerçek suçlular cezasını çeksin, mağdur edebiyatı yapmıyoruz, çünkü mağduruz. Toplumdan dışlandık, işimizden olduk, kimse iş vermiyor, sorgusuz sualsiz 20 yıllık emeklerimiz gitti, aç susuz kaldık, ölüme terk edildik. Darbeyi yönetenler, planlayanlar, işin içinde bulunanlar, sebeplenenler yargılansın, ama şu an en gariban kesim yargılanıyor. ÖLÜME TERK EDİLDİK. Hidayet Doğan

***

Ben de binlerce ihraç edilen memurlardan biriyim. Tarafıma hiçbir somut delil, belge sunulmadan savunmam alınmadan, tek kalemde suçlanıp ihraç edildim.
Bir yıllık memuriyet hayatımda devlet dairesinde canımı dişime takıp gerektiğinde öğle arası bile vatandaşın işi görülsün, evrakları yetişsin mağdur olmasın, diye çalışıp çabaladım.
Ne yazık ki darbe girişimi sonrasında terörist, vatan haini, darbeci olarak suçlanıp bir köşeye çöp gibi atıldık.
İşsiz kalmak tabii ki zor. Ama en kötüsü vatana ihanet etmiş gibi, terörist yaftasına maruz kalmak. Ne terör örgütü üyesiyim, ne vatan hainiyim, ne de darbeciyim.
Ben çalışırken hep şu duygular içinde çalıştım: “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.”
Artık bu mağduriyetlerin son bulmasını dileyerek ve adaletin bir gün herkese lazım olacağı düşüncesiyle... Saygılar. Şahin Aksoy

***

1 Eylül hayatımın en ağır sınavını vermeye başladığım gün, okulda öğrendim ihraç olduğumu. Arkadaşlarım boş bir sınıfa aldılar, babamın adını sordular. Malum listede baba isimleriyle ifşa edilmişiz. Sen değilsindir belki, diye düşündük, dediler. Bendim, evet.
2014 yılında 3 buçuk ay sendikaya girip çıktım diye, hayatımın en ağır cezası bana reva görülmüş meğer. Vatan haini FETÖ’cü olmuşum.
Oysa ne emeklerle gelmiştim bu konuma. 3 yıl kapanmış, KPSS denen basamağı, zar zor atlamıştım. Şimdi her şey çöpe gitti. Ailemin atanamıyor bu kız, diye döktüğü gözyaşları, yerini, atıldı bu kıza bıraktı...
Onları üzdüğüm için o kadar mutsuzum ki işime geri dönsem bile bünyemde tamir edilemeyecek bir hasar var. Suçum olsa, diyeceğim şunu yaptım bedel ödüyorum, ama yok, vatana ihaneti içeren bir duyguyu hissetmem mümkün değil. Selma Şüküroğlu.

“Koşullanmış ruhların, cezaların ve izinlerin ilk kurbanı; insanlıktır.”
CHARLIE CHAPLIN  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Buzdolabı sendromu 7 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları