Mithat Melen

Gineli Kadın...

06 Temmuz 2011 Çarşamba

Kahn gerçekten IMF’yi bir şirket gibi yönetti, etkinlik ve verimlilik sağladı. Yöneticilerin özgüvenini sağladı. Mortgage krizi diye bilinen dünya piyasalarındaki karmaşaya da hâkim oldu. Üçüncü Dünya ülkelerinin beğenisini kazandı. G-8’lerin sonrada G-20’lerin sekretaryası IMF oluvermişti bile.

 

2000’li yılların sonunda Uluslararası Para Fonunun (IMF) geleceğini birçok bilim adamı tartışmaya başlamıştı bile. Uluslararası paranın bekçiliğini tam yapamayan ve dünyadaki finansal düzenlemelerle ilgili gereksinimlerini karşılayamayan bir kurum. Ayrıca sıcak paranın hareketliliğini yönlendirmeyi beceremeyen bir yapı. Uyguladığı programlarla da birçok ülkeden de tepki alan bir örgüt. IMFnin bir ara memurlarının maaşlarını bile ödemede sıkıntı duyduğu söyleniyordu.

Başta dünyadaki ekonomik kriz ardından da Dominique Strauss-Kahn IMFyi bu halinden kurtardı.

Kahn renkli bir kişilikti

Kahn, uluslararası para piyasalarında iyi tanınan, renkli bir kişilikti, maliye bakanlığı yapmış bir profesördü. Sosyalist olmasına rağmen Sarkozy uluslararası arenada etkinliğini kaybetmemek için IMFnin başına geçmesine onay verdi. Bu, Fransanın tüm uluslararası kuruluşlardaki geleneksel ve milli tavrıdır ve yıllardan beri süregelir. Darısı başımıza.

Kahn gerçekten IMFyi bir şirket gibi yönetti, etkinlik ve verimlilik sağladı. Yöneticilerin özgüvenini sağladı. Mortgage krizi diye bilinen dünya piyasalarındaki karmaşaya da hâkim oldu. Üçüncü Dünya ülkelerinin beğenisini kazandı. G-8lerin sonrada G-20lerin sekretaryası IMF oluvermişti bile. Kahn, politikacı yanı ile de Avrupa ve Amerikanın arasını bulmaya, diğer ülkelere de dünya ekonomisi içinde artan payları kadar hak ve söz vermeye başladı ve kurumu iyi yönetmeyi başardı.

Medya ile sıkı bağlar

Bu arada Kahn Fransada ilişkilerini de iyi tuttu. Ünlü bir gazeteci olan eşinin de yardımı ile medya ile sıkı bağlar kurdu. Sosyalist Parti ve çevresinde saygınlığını arttırdı. Nicholas Sarkozy de başkanlık döneminde yanlışlar yapınca kurt politikacının başkanlık için adaylığından söz edilmeye başlandı ve kamuoyu yoklamalarında cumhurbaşkanlığı için Kahn hemen öne geçti.

Anımsayacaksınız, Sarkozy fazla değil iki yıl önce kendi partisinden bile gelen tepkilere rağmen Libya lideri Kaddafiye Elize Sarayının bahçesinde çadır kurma olanağı sağlamamış mıydı? ABDden önce Libyayı bombalayanın ilk Fransa olması acaba sizce de rastlantı mı?

Komplo teorilerini pek önemsemiyoruz ama Kahn gibi hoş yaşamayı seven biri için en zayıf noktanın kadınlara zaafının olması her halde pek yadırganmaz. New Yorktaki otelde neler oldu pek bilemiyoruz ama nasıl olduğundan çok neden olduğunu düşündüğünüz zaman hedefin tam 12den vurulduğu anlaşılıyor. Türkiyede Biz eşimle anlaştıkdeyip skandalı örtbas ettiğini sananlar partiden atılmalarına karşın Meclise kolayca girebiliyorlar.

Kahn’ın ev hapsi sürüyor

Batıda ise istifa kurumu çalışıyor. New York polisi de acımasız, nefes aldırmadan elektronik kıskaca alıveriyor sizi. İsterseniz paranın patronu olun. Kahnın ev hapsi hâlâ sürüyor. Bir tek kilise ve hastaneye gidebiliyor ve yargının kararını bekliyor. (Son dakika haberlerine göre. Kahnın göz hapsini mahkeme kaldırmış. 6 milyon dolarlık kefaletini de iade etmiş. Olayın kahramanı Gineli kadının ifadelerinin tutmaması ve dinlemeye takılan sözleri mahkemeyi rahatsız etmiş. Hiç belli olmaz, bir bakarsınız Kahn tekrar sahneye çıkar.)

Yunanistanı girdiği ekonomik ve mali krizden çıkarmak başta Almanya olmak üzere AByi ikna etmek kolay bir iş olmasa gerek. Kahn bunu yapmaya, hem IMFnin hem de kendinin hâkimiyetini üçüncü ülkelerden sonra Avrupada da perçinlemeye çalışıyordu. Almanyanın buna razı olması düşünülemezdi. Ayrıca yarın Fransa cumhurbaşkanı olacak bir Avrupa ve dünya fatihini kim ister?

ABD cephesinden olaya yaklaştığınızda, elden çıkmış ve kontrol edilemeyen bir dünya adamı sıkıntı verebilir. Hem Amerikan okulundan olmayan hem de sosyalist biri. Gelişmeleri izlemişsinizdir.

IMFnin başına Christine Lagarde getirildi. Lagarde, Fransız bir muhafazakâr. Liseyi ABDde bitirmiş. Fransada hukuk okumuş, uzun süre Pariste Amerikan hukuk bürolarında çalışmış. Maliye Bakanı olmuş. Sarkozyye yakınlığı ile biliniyor.

Lagardeın IMFnin başına geçmesi ile Avrupanın hatta Avronun sorunlarının biteceği söylenmese de IMFnin yeni patronunun Avrupadaki mutfağı iyi bildiği bir gerçek.

Avro başsız kalıyor

Gelecek günlerde sorunların Avro için de devam edeceği anlaşılıyor. Siyasi birliktelik olamadan parasal birliklerin ömürleri uzun olmuyor. Avrupa Birliği siyasal birlikteliğini gerçekleştiremediği belki de bazı ülkeler gerçekleştirmek istemediği için Avro başsız kalıyor. Eğer Avro olmasa idi ne olurdu sorusu da bu noktada önem kazanıyor.

Belki de Avronun olmasaydı başta Yunanistan olmak üzere İrlanda, Portekiz, İspanya, İtalya, hatta Fransa IMFnin kapılarında anlaşmak için sıra bekler durumda olurlardı.

Lagardeı şimdi büyük sorunlar bekliyor. Bir taraftan Yunanistan ve Avro meselesini Almanyayı rahatsız etmeden çözmek diğer taraftan Sarkozynin 2012 cumhurbaşkanlığı seçimleri için önünü açmak.

Türkiyenin de içinde bulunduğu bu bölgede artık hem ekonomik hem de siyasi olarak suların gelecek günlerde kolay durulmayacağını görüyoruz. Esas olan bizim bu gelişmeleri doğru izleyip gelişmeleri kendi çıkarlarımız açısından değerlendirmemiz ve lehimize çevirmemiz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İktisatçı Kuşak 27 Ocak 2014

Günün Köşe Yazıları