HTŞ yönetiminin, eski rejimin üst düzey askerlerine yönelik operasyona giderken öldürülmesinin hıncını Tartus ve Lazkiye’de günahsız Alevilerden çıkarması ve işin artık katliam boyutuna varması tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de infiale yol açtı. Özellikle de bu bölgedekilerle sadece inanç değil akrabalık bağları da olan Samandağ, Defne, Arsuz ve Mersin’deki Alevileri tedirgin etti.
Vay sen misin Alevilere yönelik katliamı kınayan?
Hemen mezhepçilik yaftası yapıştırıldı. Yetmedi, “Esad döneminde Sünni Araplar katliama uğradığında niye sesiniz çıkmadı?” ya da “Suriyeli sığınmacıların ülkemize gelmesine karşıydınız. Şimdi Alevilere kapıların açılmasını istiyorsunuz değil mi?” türünden absürt suçlamalar.
Mezhepçiliğin dik âlâsını yapan sizsiniz. Daha Suriye karışmadan “Aman Suriye işine burnumuzu sokmayalım” diye uyaran dönemin CHP lideri Kılıçdaroğlu’na yönelik “Ne o Esad’la mezheptaş olduğun için mi karşı çıkıyorsun?” diyen sizdiniz.
Esad karşıtı Sünni sivilleri ateşe atan da sizdiniz. Suriye’de bir askeri müdahaleye gerek kalmadan liberali, Kürt’ü, Hıristiyanı, Alevisi, Dürzisi, Yezidisi ve Sünnisi ile topyekûn muhalif bir halk ayaklanmasının önünü Müslüman Kardeşler ile kestiniz. ABD bile ürkmüş dışişleri bakanı Hillary Clinton bile Suriye demokratik muhalefetini “Devriminizi çalan radikal İslamcılara karşı direnin” diye uyarmıştı.
İstanbul’da yapılan sözüm ona muhalifleri birleştirme toplantısında bizzat devreye girip Müslüman Kardeşleri yönetime getirdiğiniz ve Katar’la birlikte onların silahlanmasına yardım ettiğiniz için o insanlar Esad rejiminin hedefi haline geldi. Binlerce insan öldü, milyonlarcası yurdundan oldu.
Suriye içinde tampon bölge kurma hayaliyle çatışmaların artmasını ve sığınmacı gelmesini teşvik ettiniz. Üstelik Suriye’de daha iç savaş başlamadan siz Hatay’da sığınmacı kampları inşa ettiniz. Sahi nereden biliyordunuz iç savaş çıkacağını?
IŞİD’E MEZHEBİNDEN DOLAYI MI SESSİZ KALDINIZ?
Mezhepçiliğiniz yüzünden IŞİD’e bile tepki göstermediniz. IŞİD sadece Irak ve Suriye’deki Alevileri katletmedi, askerlerimizi de diri diri yaktı. Telafer’e saldıran IŞİD binlerce Türkmeni katletti. Türkmen Alevisi Telaferliler “Anavatan bize sahip çıkar” umuduyla sınıra geldiğinde almadınız. Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, onca katliama rağmen IŞİD’e müdahale edilmeyişini “Musul’da IŞİD’e saldırırsanız mezhep savaşı çıkar” diye açıklamıştı. Ancak ABD bu konuyu PKK uzantısı YPG’ye ihale edince ayıldınız ve Cerablus’a girerek IŞİD’i kovdunuz.
Türkiye’deki Aleviler, Suriye’den Alevi sığınmacı istemiyor. Sadece HTŞ üzerinde etkili olduğunuzu böbürlenerek anlatıyorsunuz ya, işte o yüzden Türkiye’deki Aleviler de “Madem bu kadar etkilisiniz o zaman durdurun bu katliamı” diyorlar. Hepsi bu.
Türkiye’deki Arap Alevileri iddia ettiğiniz gibi mezhepçi olsaydı 1998 Ekim’inde Türkiye Hafız Esad’a “Ya Apo’yu ülkenden çıkar ya da biz askeri yolla çıkarırız” mesajı verip Suriye sınırına askeri yığınak yaptığında homurdanırdı. Tam tersine destek verdiler.
Tartus ve Lazkiye’de katliama uğrayan Aleviler sırtını dayayabilecek tek ülke olarak Türkiye’yi görüyor. Fransızların çekilmesinden sonra önce bağımsız bir devlet olan Hatay, Meclis kararıyla Türkiye’ye katılmıştı. Eğer Tartus ve Lazkiye’de de inisiyatif kendilerine bırakılsaydı oradaki Aleviler de hiç kuşkunuz olmasın Türkiye’ye katılma kararı verirdi.