Ne haftaydı be... Asgari ücreti yüzde 34 artırıp her şeye yüzde 50 zam yapılmasının önünü açtım. Bunun hemen yanında da en düşük memur maaşının 22 bin liraya çıkacağını duyurdum. 

Böylece işi asgariye bağladım. Milletin yarıdan fazlası asgari ücretli, öteki yarının da 3 milyonu devlet memuru. Bunları, alacakları parayı hesaplama karmaşası içine soktun mu iş tamam. 

Şimdi asgari ücretliden sonra asgari maaşlı diye de bir kavram çıkardım. 

Yok iyi eğitim alan daha iyi kazanmalıymış, yok beyin teri dökene ayrı özen gösterilmeliymiş...

Geç bunları... Onların oyu ne kadar, sen ondan haber ver.

Tek derdi geçim olan milyonları belli bir gelirde eşitledin mi asgari maaşı, asgari ücreti biraz yükseltip ortalama gelir haline getirdin mi oy da tamam! 

Zaten iyi eğitim sebep, iktidarı sorgulama sonuç! Buna ne gerek var.

Milleti vasatta eşitle, oyları kendine kilitle. 

Ne diyordum? Yaparsam ben yaparım.

***

İşçiyi, memuru aylık gelirim ne olacak merakına boğup faiz artırımı işini hallettik.

2019’dan beri “Faiz sebep enflasyon sonuç” dedim. O gün Merkez Bankası rezervi 120 milyar dolardı. Şimdi 70 milyar dolar ekside ama bunu başarılı bir icraat olarak oy hanemize yazdırdık. 

Bu işi daha fazla sürdüremeyeceğimizi anlayınca Mehmet Şimşek’i getirdik. 

Biz faiz sebep enflasyon sonuç dedik çok doğru dedik. Sebebin ne olduğunu söylemedik ki! Demek ki ortaya böyle bir sebep çıktı. Bunu düzeltsin diye de Şimşek’i getirdik. Başarırsa “Her işin ehli biziz, kim neyi iyi yapar, bulur getiririz” deriz. Başaramazsa “Bu işi uluslararası alanda bilen birini bulduk. O da başamadı. Dış güçlerin adamı çıktı” deriz, olur biter. Bunu sorgulamaya kalkana da “vatan haini” deriz. Bir de bize “Üretimden uzaksınız” diyorlar. Ulan, bizden çok vatan haini, bizden çok terörist üreten iktidar oldu mu?

Ne diyordum? Yaparsam ben yaparım.

Faizleri artırırken Şimşek’le yardımcım Cevdet Bey’i Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) göndermek de çok iyi oldu. Oralardan biraz para bulup gelirler. 

BAE, 15 Temmuz’u finanse etmişti, şimdi de bizi finanse ediyor. Neyse işin bu kısmını daha fazla karıştırmaya gerek yok. Doları al, kaynağını sorma!

Kaynağını sorma dedim de bu “net hata noksan” lafı ne kadar güzel yav... Devletin Merkez Bankası’na kaynağını açıklamadığımız para sokuyoruz. Buna “net hata noksan” deyip işin içinden çıkıyoruz. Geçen yıl Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık, 24 milyar dolar!

Ekonomist geçinenler bunun anlamını, sonuçlarını tartışsın dursun. Benim tarifim şu:

Önce “net”e bakacaksın. Demek ki, net bir iş yapmışız, net bir döviz girmiş.

Bunda tek “noksan” var, o da “hata”!  

Bu kadar ekonomi bilimi yeter!

Merkez Bankası’nı artıdan eksiye sokarım, yaparsam yine ben yaparım!

***

Nasrettin Hoca’nın şu fıkrası çok hoşuma gidiyor:

Hocaya, “İki kere iki kaç eder” diye sormuşlar. Sakalını sıvazlayıp cevap vermiş:

- Satın alırken mi, satarken mi?

Bu hesap ben de işleri ikiye ayırırım:

Seçimden öncekiler, seçimden sonrakiler!

Bak bedava doğalgazı nasıl “doğal gazık” haline getirdim...

Seçimden önce millete, “Karadeniz’de bulduğumuz doğalgazı bu ay bedava veriyorum” dedim. Millet de tabii inandı.

Seçimden sonra da doğalgaz bedeli istatistiğe girmediği için enflasyonu düşük çıkarıp maaş zammını da düşük yapmış olduk. 

Ne gerekiyorsa ben yaparım.

Ne diyoruz? Eşekte kemer millette semer!

Ters oldu ama düzeltiriz.

Bozarsam ben bozarım.

Yaparsam ben yaparım!