İki Ağacın Yaptığına Bak!

04 Haziran 2013 Salı

Halk, özellikle gençlik, son birkaç gündür Gezi Parkı direnişine tencere ve tava seslerini fon yapınca ilginç bir mesaj da verdi: “Ekonomiden de memnun değiliz”.

\n

Yıllardan beri adım adım uygulanan antidemokratik, inanç temelli ve tek adam yönetimi özellikle ABD’nin desteği ve piyasada bol para sayesinde ekonomik göstergelerin iyi gözükmesi nedeniyle bugünlere kadar gelebildi.
Türk ekonomisi borçlandıkça borçlandı; piyasaya sıcak para geldikçe geldi; halk tükettikçe tüketti; büyüme borçla finanse edildi. Bu tabii ki ekonominin göstergelerini güzel gösterecekti. Halk borçla refah temin ettiği için tek adam yönetiminin sonuçlarını kestiremedi. Konut ve araba sahibi oldu. Mantar gibi biten AVM’lerde kredi kartı cebinde dolaşan halk, çoluk çocuğunu mutlu edebiliyordu. Bir anlamda sıcak para, likidite bolluğu gözlerimizi kör etti. Günlerimiz ve haftalarımız iyi geçiyordu. Borçlanarak ne istesek alabilir haldeydik.
Tek adam yönetimi bir yandan ekonomiyi bol para ile yönetirken halkın demokraksiden uzaklaşılmasını fark etmemesi sağlandı. Bilindiği gibi siyasette onlarca deneyim vardır. Ekonomi krize girerse hükümet iktidarını yitirir. AKP de iktidarını yitirmemek için kaynağı ne olursa olsun piyasaları paraya boğdu ve yaratılan rantı kendi iktidarını sürdürmesini ve güçlendirmesini temin edecek belli bir zümreye aktardı.
Ranttan pay alan ağzının suyu aka aka, iktidarın tüm uygulamalarını destekledi. Demokrasiden, halktan, doğa ve ülke sevgisinden bana ne, dedi. Her şeye ranttan pay alma ve kâr gözlüğünden baktı. Halkı, AKP gibi onlar da umursamadı.
Ama iki ağaç öyle bir enerji verdi ki, herkes ne olduğunu şaşırdı. Kafelerde zamanını tükettiğini, devamlı harcama yaptığını ve ülke meselelerinden uzak bir suskunluk içinde olduğunu sanarak eleştirdiğimiz gençlik bizi yanılttı. “
Ben teknoloji döneminin genciyim. Senin üç saatte okuyup anladığını ben bir dakikada sindiriyorum. Zekiyim, donanımlıyım. Korkma!” dedi.
Öyle gözüküyor ki, bu iki ağacın enerjisi ekonomideki sanal saadet zincirini de kıracak. Artık 60 milyona yakın insanın açlık ve yoksulluk sınırında yaşadığı ülkemizde ayağa kalkan gençlik sayesinde ekonomide aldatma ve kibirlenmeler olmayacak.
Zaten ekonomimiz Fed başkanlarının iki dudağı arasında.
Bernanke geçenlerde dedi ki: “Her ülke için paranın dolaşım limiti var. Ülkelerin para istiap hadleri dolmak üzere.” Bunun anlamı Türkiye ekonomisine gelecek paralarda yavaşlama olacak. İşte o zaman AKP köşeye sıkışacak.
Bu nedenle ülkemizin bir kaosa sürüklenmemesi için Başbakan’ın baskıcı, antidemokratik uygulamalarını ve her şeyden öte hitap şeklini değiştirmesi lazım. Diyarbakır Ziya Gökalp Lisesi Müdürümüz
Ali Dokucu da böyleydi. Kendisi devamlı bağırırdı. İstiklal Marşı okunurken şapkası eğri olana da, çalışkan çocuğa da bağırırdı. Okulda sertlik o kadar hâkimdi ki, eve dönüş özlenir olmuştu. Ama onun sertliği hep bizim yararımızaydı ve o bizi severdi.
Başbakan bizi sevmiyor. Oysa tasavvuf ehli olduğunu söyleyen ve bunu hep duygu yüklü şiirlerle süsleyen Başbakanımızın iki ağacı da, bizi yanıltan geleceğimiz olan gençliği de sevmesi lazım. Onlara çapulcu değil evlatlarım demesini ve sinirlerine hâkim olmasını bekliyoruz. Ne de olsa o bizim Başbakanımız. Gençlik de bizim canımız…

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları