İşsizlik Son Yedi Senedir Yüzde Onun Altına Düşmedi

21 Haziran 2011 Salı
\n\n\n

Seçimler bitti, kazanan ve kaybedenler belli oldu. Uzun süredir ilgi alanımızdan çıkan ancak artık önemli hale gelen ekonominin ısınması, cari açık ve işsizlik gibi çok önemli hususların ciddiye alınma zamanı geldi ve geçiyor.

\n

Hazine Müsteşarlığının 6 Haziran 2011 tarihli ekonomi raporunda işsizlik oranlarının 2004te yüzde 10.8, 2005te yüzde 10.6, 2006da yüzde 10.2; 2007de yüzde 10.3, 2008de yüzde 11, 2009da yüzde 14, 2010da yüzde 11.9 olarak gereçekleştiğini ve son 7 yıldır bu oranın yüzde 10un altına düşmediğini görüyoruz. Bugün için geniş tanımlı işsizlik (umudunu yitirmiş, artık iş aramayı bırakanlar dahil) oranı yüzde 17.68 olarak belirlenmiş durumda. Öte yandan eksik süre ile çalışanları da işsizler içine dahil edersek bu oran yüzde 22lere gelmektedir. Şu anda 5 milyon işsizden söz etmek mümkün. Gizli işsizleri de dikkate aldığımızda işsizlerin sayısı 6 milyonu geçiyor.

\n

İstihdamın sektörel dağılımına baktığımızda 2002den bu yana rakamlar şöyle:

\n

Tabloda görüldüğü gibi tarımda istihdamın ciddi bir düşme gösterdiğini, hizmetler ve inşaat sektöründe önemli bir artış olduğunu, sanayide işsizliği azaltacak bir artışın olmadığını görüyoruz.

\n

Öte yandan kişi başına düşen milli gelir 2002de 3.492 dolar, 2007de 9.234 dolar, 2010da 10.079 dolar olarak gerçekleşmiş ve bu rakamlara göre refah seviyesi ise artmış durumda!

\n

Bunun yanında kırsal kesimde 2002de yoksul sayısı 5.5 milyon kişi iken 2010da 7.5 milyon kişiye ulaşmış bulunmakta. Yeşil kart sahibi 9.5 milyon insanımız ve 3 milyon civarında sosyal yardım alan vatandaşımız var. Son 5 yılda 21 milyon kişiye yaklaşık 1.9 milyar TL sosyal yardım yapılmış. 825 TLnin altında maaş alan emekli, dul ve yetim sayısı 322 bin.

\n

Bu rakamlar insanı ürkütüyor ve bu nasıl böyle gider, diye meraklandırıyor. Fakat biz makro ekonomik göstergelerle avunuyoruz. Kişi başına milli gelir on bin dolar ise herkesin cebine bu kadar para girdiği veya refaha erdiğini sanıyoruz. Dünyanın 16ncı, Avrupanın Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanyadan sonra 6ncı büyük ekonomisi olmakla övünüyoruz. Avrupanın 13üncü büyük ekonomisi Yunanistanın halini görünce halimize şükrediyoruz.

\n

Bütün bu rakamları yan yana koyduğumuzda AKPye iki kişiden biri oy verdiğine göre herhalde yukarıdaki göstergelerin verdiği ferahlık yanında şu sonuçlarda da mutabık olabiliriz:

\n

* İstihdam yaratmayan büyüme söz konusu değil veya yeterli değil.

\n

* Yoksul insanımız kanaatkâr ve haline şükür ediyor.

\n

* Yeşil kart sahibi ve sosyal yardım alan vatandaşımız Allah devlete zeval vermesin diyor.

\n

* İşsizlerimiz bir şekilde kayıt dışı ekonomiden yararlanıyor ve aile yardımları ile ayakta duruyor.

\n

Türkiye Kamu-Senin yaptığı son bir araştırmaya göre, ankete katılanların yüzde 37.3ü ülkenin en önemli öncelikli gündem maddesinin işsizlikolduğunu belirtirken, yüzde 34üterörolarak görüyor.

\n

Bu itibarla yeni hükümetin artık tüketen ekonomi yerine istihdam arttırıcı üretim ekonomisine dönmesi ve bunun için yapısal önemlerin alınması gerektiğini rahatlıkla belirtebiliriz.

\n

Ama anayasa değişiklikleri gündemin tamamını işgal eder de ekonomiye odaklanma geriye atılırsa ve makro ekonomik göstergelerle oyun oynanırsa, ısınan bu ekonomi içinde işsizlik ve yoksulluk sorunu kanaat edin, şükredintavsiyeleri ve sadaka ekonomisi ile artık geçiştirilemez.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları