Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Şarkıların Sustuğu...Sözün Bittiği Yer

17 Temmuz 2011 Pazar
\n

Dağların inciri/dağların güzeli/incir ağacısın

\n

Gam götürensin

\n

Güllerin içindesin/incir ağacısın

\n

Gam götürensin

\n

İncirimiz karadır/güzelimiz esmerdir/incir ağacısın

\n

Gam götürensin…”

\n

Aklıma gelen ilk şey, hayatımda ilk kez Yavuz Turgulun Gönül Yarasıfilminde kulağıma çalınanİncir Ağacıtürküsü oldu.

\n

Türküyü filmde orijinal –“Der hejiroke”- Kürtçe versiyonundan dinlemiştik.

\n

Gönül Yarasını sizler de gördüyseniz o sahneyi mutlaka hatırlarsınız.

\n

Unutulacak bir şey değildi.

\n

Yaşamının son istasyonunda tanıdığı ve o ana dek hiç tanımadığı bir sevgiyle bağlandığı Dünya (Meltem Cumbul), Nâzım (Şener Şen) bir akşam, bir türkü bara götürür. Dinleyen herkesi anında cin çarpmışa çeviren bu türkü perdeye gelir.

\n

Dünya, sicim gibi ağlamaya başlar. Nâzım sorar: Kürtçe biliyor musun?

\n

Hayırder Dünya.

\n

O zaman niye ağlıyorsun? diye üsteleyen Nâzıma şu karşılığı verir:

\n

Bu türküye ağlamak için Kürtçe bilmek mi lazım?

\n

Duyguların ortak dilini unuttuk mu?

\n

Aynur Doğanı Türkiyenin önemli bir bölümü benim gibi Yavuz Turgulun bu filminde Kürtçe bilmeyenleri bile Kürtçe türküsüyle duygulandıran, hüzünlendiren şarkıcıolarak tanıdı.

\n

Sular seller gibi bir ses, güzel bir kadın ve her notası özümsenerek, duyguyla söylenen içli bir türkü.

\n

İlk sözlerinden itibaren -Türk/Kürt- her dinleyinin yüreğine işleyen bu şarkıyı Dünyasına filmde Nâzım, böyle işte büyük gamların acısına tanık olan bir incir ağacıgöndermesiyle tercüme etmişti.

\n

Feleğin çemberinden geçmiş, görmüş geçirmiş incir ağacısanki orda sadece acılara tanık olmak için vardı.

\n

Yalnız perdedeki Dünya (Meltem Cumbul) değil, hepimiz oturduğumuz yerde mıhlanıp kalmış ve harbiden salya sümük ağlamıştık.

\n

Açık Hava Tiyatrosundaki Suyun Kadınlarıkonserinde, Kürtçe şarkı söylediği için yuhalanan, kafasına minder atılan Aynur Doğanın; Silvan dönemeci ardından başına gelenleri okuyunca kanım dondu.

\n

Ürkütücü kamplaşma provası

\n

Beş-altı yıl önce sinemalarda, Kürt-Türk demeden herkesi sanatıyla kendisine bağlayan, etkileyen, iliklerine dek duygulandıran, beğenilen, sevilen bir şarkıcı; Kürtçe şarkı sözleriyüzünden nerdeyse linç edilmek tehdidiyle karşı karşıya gelmişti.

\n

Açık Hava”, Aynur Doğanın destekçileri ile protestocular arasında tehlikeli biçimde kutuplaşan, iki karşıt kampa bölünmüştü.

\n

Protesto yapanlar, müziğin ve duyguların aslında dili olmadığınıunutmuş; Kürtçe değil bize Türkçe şarkı söyle!diye dayatmıştı.

\n

Aynur şarkısını sürdürememiş, sahneyi bırakmak zorunda kalmıştı.

\n

Ardından sloganlar atılmış, marşlar söylenmişti.

\n

Bunlar İstanbul gibi bir metropolde, evrensel kültüre ev sahipliği yapması gereken bircaz konserindeyaşanmıştı.

\n

Silvanda yaşamlarını yitiren gencecik fidanların acısına, bir İstanbul konserinde yaşanan bu tüyler ürpertici, ürkütücü büyük kamplaşma provası eklenmişti.

\n

Buraya dek nasıl sürüklendik?

\n

Böyle, artık şarkıların insanları yan yana getirmek ve birleştirmek yerine böldüğü; yüreğimizin sesinin unutulduğu, ezgilerin sustuğu, sözlerin bittiği bir yere mi geldik?

\n

Buraya dek nasıl sürüklendik?

\n

Gönül Yarası filmiyle başladığım yazıyı, aynı filmden gene aklımda kalan bir başka sahneyle bitirmek istiyorum.

\n

Adını efsane olmuş bir şairden alan, eğitim gönüllüsü, CHPli, idealist solcu babanın oğlu Nâzım.

\n

Kızıyla yaptığı, belleklere kazınan bir yüzleşme sahnesinde şöyle der:

\n

İşin en acıklı yanı da şu kızım: Bir daha dünyaya gelsem, gene aynı yollardan yürüyeceğimi biliyorum. Demek yaşanan bunca hayal kırıklığı, sürgünler, fişlenme, sorgular bana hiçbir sey öğretememiş. Ne tuhaf?

\n

Gelinen bu noktadan bizim de bir geri dönüş fırsatımız olsa, yaşananlardan acaba ders çıkarıp bazı şeyleri daha farklı yapar mıydık?

\n

Yoksa biz, bizler son kertede hepimiz gene aynı yollardan yürüyüp, aynı hayal kırıklıklarına mahkûm kalan birer Nâzımmıyız?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Emevi Camisi’nde namaz 15 Aralık 2024
‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları