Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Manzaramız
Anımsanacaktır: Tüm kamuoyumuz iki bininci yılın başlarında, “domuz bağı” işkencesiyle öldürülen insan cinayetleriyle meşguldü.
Bu işkence şöyle uygulanırdı:
“Kişi yüz üstü yatırılır, ayakları diz kapağından bükülerek kaldırılır, ip ayaklara bağlanır, ipin diğer ucu da kişinin boğazına bağlanır ve öylece bırakılır. Kişinin bükülen bacaklarında biriken kan, şiddetli bir güçle ilerlemek ister ve kaslar da buna engel olamaz. Bacak yavaş yavaş açılmaya başlar ve kişi bir anda kendini boğmaya başlar.”
Her toplum gibi Türkiye’de de öteden beri pek çok cinayet işlenmişti ama bu kadar acımasız bir yöntem ilk defa karşımıza çıkıyordu.
Cinayetlerin tam sayısı hiçbir zaman bilinemedi. Ama 17 Ocak 2000 günü Beykoz sınırları içinde bir villaya yapılan polis baskınında Hizbullah (Allah’ın Partisi) isimli cinayet şebekesinin başı Hüseyin Velioğlu öldürüldü ve yakın arkadaşları yakalanıp hapse atıldı.
İşte o şebeke artıklarının HÜDA PAR (Allah’ın Partisi) adıyla kurdukları siyasi parti, AKP genel başkanı ve Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararını açıkladı.
Bu resme bakarak, cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılacak adaylar konusunda bir karar verebilirsiniz.
Sadece HÜDA PAR değil.
Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın kurduğu Yeniden Refah Partisi ile ülkemizde hayli bilenen Menzil tarikatı da Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararını açıkladılar.
Yeniden Refah Partisi “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine” dair yasanın yürürlükten kaldırılması, HÜDA PAR ise “Türkiye’de devlet yapısının federasyona dönüştürülmesi” (Kürtlerin ayrı bir devlet kurarak Türklerle iki devlet haline yaşaması), ayrıca “Kürtçenin de resmi dil olarak kabul edilmesi” gibi Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine ve anayasaya aykırı görüşler ifade ediyor.
Bu tabloya bakarak Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında ülke ve Cumhuriyetimizin hangi geleceğe götürülmek tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna kendiniz karar verebilirsiniz.
Ama benim üzerinde durmak istediğim bir başka konu daha var:
Menzil cemaatinin Erdoğan’a destek ifade eden siyasi açıklaması bu cemaate bağlı Semerkand Vakfı ile Beşir Derneği ve “Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği” (TÜMSİAD) tarafından yapıldı.
Oysa vakıfların siyaset yapması, bizim mevzuatımıza göre mümkün değildir. Nitekim 2019 yerel seçimlerinde Samsun’un Atakum ilçe belediye başkanı adaylarından birini desteklediğini, bir pankartla açıklayan “Atakum Atatürk Vakfı”nın eylemi ilçe seçim kurulu kararıyla kaldırılmıştı.
Bizde derneklerin de siyasette aktif olarak yer almaları yasaktır. Ancak 5253 sayılı Dernekler Yasası’nın 10’uncu maddesi1, “benzer amaçlı derneklerin, siyasi partilerden, (...) maddi yardım alabileceklerini” söyleyerek onlara açık bir kapı bırakmaktadır.
İnsan tuhaf bir mahluk. Sanki Türkiye’de yasaya uyan bir iktidar varmış gibi bunları yazıyoruz.
1- Madde 10- Dernekler, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, benzer amaçlı derneklerden, siyasi partilerden, işçi ve işveren sendikalarından ve mesleki kuruluşlardan maddi yardım alabilir ve adı geçen kurumlara maddi yardımda bulunabilirler.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
- Özgür Özel kutlama programında
- CHP'li vekilden Soma için flaş çağrı...
- Mine Esen'den anlamlı konuşma...
- Serra Menekay yazdı, Aysim Dolgun Ildız besteledi
- İşte Cumhuriyet'in tarihi
- Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri eylem yaptı
- Cumhuriyet 100 yaşında! İyi ki Cumhuriyet var
- Şişli'de Hıdırellez coşkuyla kutlandı
En Çok Okunan Haberler
- Yeni randevu sistemi pazartesi başlıyor
- Hafize Gaye Erkan geri dönüyor!
- Firmadan açıklama!
- İki tekstil devi konkordato talep etti!
- Eğitim-Bir-Sen’in paylaşımı tepki çekti!
- Kalyoncular onayı aldı
- 'Bir müddet sonra parti kurarlar bundan emin olun'
- Uçağı kadın pilotun indirdiği ortaya çıktı
- Mersin'de hasat başladı: 45 gün sürecek!
- Rabia Topuz, yoğun bakıma kaldırıldı