Muzaffer İlhan Erdost: Bugün, Yarın, Daima - Erdinç KAYGUSUZ
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Muzaffer İlhan Erdost: Bugün, Yarın, Daima - Erdinç KAYGUSUZ

25.02.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Muzaffer İlhan Erdost’un Sosyalizmi Seviyorum kitabı üzerine

Muzaffer İlhan Erdost... Kuşku yok ki hakkında pek çok şey söylenebilir; yayıncı, şair, çevirmen, düşünür, eleştirmen, aydın, yurtsever bunlardan bazılarıdır. Ama en çok da herkesin, hepimizin üzerinde büyük emeği olan bir usta. Erdost, Türkiye’de aydınlanma, demokratikleşme, sol, sosyalizm ve Marksizm gibi başlıkların gelişiminde, onların üzerine düşünülmesinde ve onlar hakkında yazılmasında tartışmasız biçimde rol oynamış biri. Yalnızca yayıncı kimliğiyle değil, ayaklarını bu topraklara basan büyük entelektüel kişiliğiyle de.

Sosyalizmi Seviyorum, onun çok yönlü bu kişiliğinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Okur, kimi dergi yazıları ve söyleşilerden derlenen bu eserde, Marksist klasiklerden İkinci Yeni’ye, yayıncılıktan dil ve kültürel üretim tartışmalarına, imparatorluğun çözülüşünden 12 Eylül’e, sermaye birikiminden ulus ve küreselleşme tartışmalarına dek uzanan bir gezintiye çıkar. Erdost, ayrıca kendi entelektüel kişiliğinin şekillenişinde klasik eserlerin ve düşün dünyasının etkileri üzerine de önemli ipuçları verir ve dünyayı bütünüyle kavramanın ilk göz ağrısı”na benzettiği bu süreci anlatır.

ELVEDALAR SALDIRISI

Bu eser aynı zamanda her yanı saran postmodern siyaset kavrayışına ve onun moda anlatılarına güçlü bir itirazı da temsil eder. Erdost, Gün dergisinde Sosyalizmi Seviyorum yazısını yayımlama öyküsünü anlatırken şunları dile getiriyor: Elvedaların çoğaldığı günlerin kabarttığı duygularla, benim sosyalizm için ne yapacağımı, ne yapmam gerektiğini değil de sosyalizmin bana ne getirdiğini, ne verdiğini yazmayı denedim.” Gerçekten de Erdost’un çalışmalarının, sınıf bitti”, elveda proletarya”, elveda sosyalizm” gibi kendi deyişiyle elvedalar saldırısı” karşısında sosyalizmi seviyorum” diyerek akıntıya karşı önemli bir kulaç görevi gördüğü söylenmelidir.

İKİ ODAK

Sosyalizmi Seviyorum’da iki odağın olduğu söylenebilir. İlki, Türkiye’deki gelişmeleri Marksizmin kimi büyük başlıklarıyla kavramaya odaklanan metinlerden oluşuyor. 12 Eylül’ün gelişimine, sürecine, odağına ve amacına değinen bir emperyalist strateji tartışması ile köylülük, sermaye kesimi ve ilksel birikim arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi, bu metinlerin büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Bu metinler, Türkiye siyasal tarihinin yakın geçmişine engin bir bakışı barındırıyor. Kısaca, Türkiye’deki ekonomik, siyasal ve sosyal gelişmeleri Marksizmin temel kavramlarıyla okumaya odaklanmış bir yapıya sahip.

İkincisi, Türkiye’nin yakın geçmişi içinde sol, sosyalizm ve edebiyat ilişkisini odağa alan bir analizle dönem tartışmalarına ışık tutuyor. Erdost’un bu tartışmalar içerisindeki konumu, toplumsal değerler ve toplumcu anlayış ile kültürel alanda üretilen edebi ürünlerin karmaşık bir ilişkisi olduğu yönünde. Bu anlamıyla Sosyalizmi Seviyorum, hem Türkiye’nin yakın tarihine ve bu tarihteki kimi tartışmalara odaklanan hem de Marksizmin kimi büyük başlıklarıyla Türkiye’deki gelişmelerin anlaşılabileceğini örnekleyen çok yönlü bir derleme. 

ÜÇ ANA BÖLÜM

Kitap, üç ana bölümden oluşuyor.  Türkiye’yi Konuşmak” başlığını taşıyan birinci bölüm, 12 Eylül darbesi başta olmak üzere can alıcı politik sorunlara eğiliyor. Erdost’un, 1987 yılında Gün dergisinde yayımlanan Sosyalizmi Seviyorum başlıklı yazısı, 2005’te Pir Sultan Abdal Dergisi’nde yayımlanmış yazı dizisi, Edebiyat ve Eleştiri, Yaba ve Ekin Sanat gibi dergilerde yayımlanan söyleşiler bu bölümü derliyor. Bölümün odak noktasında 12 Eylül darbesi ile kimlik merkezli politika arayışları gibi Türkiye’deki siyasal gelişmeler yer alıyor. Erdost, bu politik gelişmeleri emperyalizmin güncel stratejileri olarak görmektedir.

Kitabın ikinci bölümü “Kırsallık ve Demokratikleşme” başlığını taşıyor. Bu bölümde Erdost, Türkiye’de kırsal alanın demokratikleştirilmesini sorunsallaştırıyor. Bu sürecin ardında yatan ideolojik gerekçeleri, siyasal gelişmeleri ve kırsalda ekonomik ve siyasal gelişmelerin ne anlama geldiğini, Marksizmin temel kavramları ışığında ele alıyor: Küçük köylülük, meta ekonomisi, üretici köylü, üretim araçları, yoksullaşma ve değer gibi kavramlar üzerinden Türkiye’nin yakın tarihi anlamlandırıyor. Erdost, demokratik devrimin kırsal alanda gerçekleşebilmesi için kırsaldaki emekçinin işlediği toprağa sahip olması gerektiğinin de altını çizmektedir.

Kitabın ve Yaşamın Koyağında” başlığını taşıyan üçüncü ve son bölüm ise Kılavuz dergisindeki bir söyleşi ile Edebiyat ve Eleştiri”deki bir yazısının yanı sıra Erdost’un, Aziz Nesin, Dursun Akçam, Salim Şengil, Azer Yaran ve Doğan Öz için kaleme aldığı kısa mektuplarla derleniyor. Bölüm, edebiyat, İkinci Yeni, yayıncılık, Sol Yayınları, edebi üretim gibi başlıklarda derin ve keyifli sohbetler içeriyor.

KILAVUZ NİTELİĞİNDE

Daha önce başka kitaplarda, dergilerde ve gazetelerde yayımlanmış yazılar ile söyleşilerin derlendiği bu kitap, henüz Muzaffer İlhan Erdost ile yeterince tanış olmamış okurlar için eşsiz bir olanaktır. Türkiye’nin yakın geçmişindeki ekonomik ve siyasal gelişmeleri onun gözünden okumak, tüm bu gelişmeleri sosyalizmi seven birinde uyandırdığı his ve çağrıştırdığı düşüncelerle okumak, umutlu bir deneyim sunuyor. Dahası, Türkiye’deki aydınlanmacı damarın sürekliliğini ve gelecek perspektifini belirleyecek tartışmalar için bir kılavuz niteliğindedir. Ayrıca Erdost’un yokluğunu ancak onun düşlerini sayfa sayfa çevirmek hafifletebilir.

ERDİNÇ KAYGUSUZ

Yazarın Son Yazıları

Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025