Sol; yoksulluğa, kimsesizliğe terk edilmiş, kayıtlardan çıkarılmış çaresizlerin, kederin alfabesini her gün yeniden ezberleyenlerin, emeğine, alın terine el konulan kitlelerin ideolojisidir. Ancak son yıllarda sol, bu kitlelerle buluşmada yetersiz kalmaktadır. Bu önemli sorunu aşması gerekir. Çünkü ideolojilerin dünyayı değiştiren somut bir güç olabilmeleri için, geniş kitlelerle buluşmaları şarttır.  

Solun, geniş kitlelere ulaşmaktaki başarısızlığının bir nedeni; ekonomide, toplumsal yaşamda, teknolojide, bilişimde yaşanan büyük gelişmelere uygun örgütlenme, mücadele ve propaganda yöntemleri geliştirmekteki yetersizliğidir. Diğer nedeni de sol düşüncenin insanın doğasına aykırı ütopik bir yaklaşım olduğunu öne süren neo-liberallerin, yoğun ideolojik saldırılarına yeterince yanıt verememesidir. 

Solun, yaşama sevincinin toplumsal iklimde etkin kılınması, eşitlik ve özgürlüğün sağlanması gibi temel yaklaşımları bugün olduğu gibi, yarın da geçerlidir. Ancak solun, teorik ve pratik bazı alanlarda kendini yenilemesi gerektiği de açıktır. Kaldı ki zaten tarihi boyunca tutucu ve statükocu olmayı reddetmiştir bir ideolojidir. 

Günümüzde dünyadaki sanayi üretimi, büyük ölçüde çokuluslu şirketler tarafından yapılmaktadır. Bu durum beraberinde, sermayenin emek ucuz bölgelere yönelmesini, bunun sonucunda sömürünüm artmasını getirmiştir. Sol, bu yeni durumla ortaya çıkan sorunların çözümü için yapılabilecekleri gündemine almalıdır. 

BEYİN GÜCÜ

Günümüzde kas gücünden çok beyin gücü, üretimde önemlidir. Bilginin üretimde önemli bir faktör olarak ortaya çıkması, eğitimli yeni bir emekçi sınıf doğurmuştur. Solun ertelenemez görevlerden biri, bu eğitimli emekçi sınıfa seslenmenin yolunu bulmak, bu sınıfı örgütlemektir. Bunun için etkili bir araç olan sosyal medyayı sol, verimli kullanamamaktadır. 

Neo-liberallerin sıkça dillendirdiği iddialardın biri, bencillik ve özel mülkiyet hırsının, insanın doğasında olduğu, bu duyguların değişemeyeceğidir. Oysa Eskimolarda, Aborjinlerde özel mülkiyet duygusu yaygın değildir. Kızılderililerde, toplumsal ilişkiler rekabet değil, iyi niyet temelinde yürütülmüştür. Bu örneklere ve bilimsel çalışmalara bakılınca; insanın yapısını büyük ölçüde aile, eğitim, toplumsal çevre ve bireyin içinde yaşadığı koşulların belirlediği görülür.  

MÜCADELE GEREKLİ

Sol, nükleer silahların yok edilmesi, ekolojik sorunların önlenmesi gibi konularda etkin bir mücadele yürütmelidir. Bu amaçla uluslararası örgütlenmeler yaratmalıdır. Son yıllarda sıkça görülen, genellikle merkezi bir yapıya, net bir ideolojiye sahip olmayan yeni toplumsal hareketlerle buluşmalıdır. Bu hareketleri iktidar hedefine yöneltmelidir.  

Sol, insanlığın yaşam ışığıdır. O nedenle tüm sol yapıların, sendikaların, meslek örgütlerinin, aydınların, bilim insanlarının sorunlara birlikte çözüm üretmesi gerekir.

AV. HAYDAR AKSOY

İSTANBUL BAROSU