Olaylar Ve Görüşler

"Türkçe Edebiyat"mış! - Kemal ATEŞ

09 Kasım 2020 Pazartesi

Halit Ziya Uşaklıgil, Hikâye” başlığıyla 1891 yılında yazdığı makalesine, Türk edebiyatında hak ettiği önemli yeri alamayan edebiyat dallarından biri de...” diye başlar.

Özellikle tarihe dikkat edin, yıl 1891... Asıl konuya geleceğim.

Suut Kemal Yetkin, Türk hikâyecilerinin ilk muştucuları...” diyor 1943 yılında Ulus’ta yazdığı bir yazısında.

140 YILDIR KULLANILIR

Abdülhak Şinasi Hisar, Eski Fransızca cinayet romanlarının çeviri ve gördükleri ilgiden Türk zevkine ve edebiyatına çok kötülük gelmiştir diyor 1943 yılında yazdığı bir yazısında. Şu örnek de A.H. Tanpınar’dan: “Şüphesiz ki bir Türk romanı vardır.” (1936)

Türk edebiyatı”, Türk hikâyesi”, Türk romanı”, Türk şiiri” terimleri yaklaşık 140 yıldan beri kullanılır, Halit Ziya’dan Nurullah Ataç’a, Kemal Tahir’e değin yüzlerce yazarın binlerce yazısında yer bulmuş kavramlardır bunlar.

KANİ’Yİ YANİ YAPMAK

Yukarıdaki örnek cümleleri kitaplığımdan rasgele seçtim, daha yüzlerce örnek bulunabilir.

Şu son zamanlarda bazı aklıevveller bu terimleri yanlış buluyorlar. Türk edebiyatı” değil, Türkçe edebiyat” diyecekmişiz. Biz tam 140 yıldan beri bu sözü yanlış kullanırmışız.

Kırk yıllık Kani’yi değil, yüz kırk yıllık Kani’yi Yani yapmak istiyorlar. Sonunda bunu da gördük.

Bu durumda, Fransız ve İngiliz romancılarının Türk romanı üzerindeki etkileri...” gibi bir cümle yanlış, hatta faşistlik... Fransız ve İngiliz romancıların Türkçe yazan romancılar üzerindeki etkileri...” diye tuhaflaşacak cümleniz. Fransız romanı, İngiliz romanı, Alman romanı, Yunan romanı denebilir, ancak Türk romanı denmeyecek…

TAKINTILI TALEPLER

Yunan ve Bulgar edebiyatının Türk edebiyatı üzerindeki etkileri...” gibi bir cümle de doğru değilmiş. Ne diyeceğiz? Yunan ve Bulgar edebiyatının Türkçe edebiyat üzerindeki etkileri...” diyeceksiniz.

Yunan edebiyatı, Bulgar edebiyatı doğru, Türk edebiyatı” demek yanlış... Çünkü Türklerden başka halklar da varmış ülkemizde. İyi de Yunanistan’ın, Bulgaristan’ın nerdeyse onda biri Türk kökenlidir. Orada yaşayan Türkler yüzünden Yunan edebiyatı yerine Yunanca edebiyat”, Bulgar edebiyatı yerine Bulgarca edebiyat” demelerini isteyebilir miyiz?

Şu söz aslında bir dil kuralını, bir dil gerçeğini de anlatır bize:

Kırk yıllık Kani, olur mu Yani?

Yerleşmiş bir ada dokunma diyor bu söz.

Yüz kırk yıllık Kani’yi Yani yapmak isteyenlere şunu da sormalıyız:

Adem Baba’nın adını da değiştirecek misiniz?

KEMAL ATEŞ
YAZAR



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları